geç kaldın
Düşündüğü saatten biraz erken gelmiş, yerini almıştı kadın. Biraz huzursuz biraz da ağlamaklı görünüyordu. Zaten beklemekten gelmişti başına ne geldiyse. Nefret ederdi beklemekten ama hala bekliyordu.
Bir çay söyledi kendine koyu, çay ve kahveyi şekersiz içerdi. Çayın gelmesini beklerken yine nefret edip beklemekten, daldı gözleri. Sanki beklediği gözünün daldığı yerdeymiş gibi hafif sisli bir sahne belirdi ama o kadar canlıydı ki, sanki şimdiydi.
-Geldim- dedi adam -biliyorum çok bekledin ama geldim-
Kadın -sen bana geç kaldın, yılların gerisinden seslendim sana ama beni duymadın, geç kaldın. Tanrıdan, bir tek yaşayamadıklarım, kaçırdıklarım için sihirli bir değnek istemiştim, vermedi- dedi ağlamaklı, üzgün.
-Sihirli bir değnek?- dedi adam, sustu bir an.
-Ah, kim bilir kaç kez istedim bunu fakat sen söyleyene dek farkında değildim. Belki tek bir şansım olsa bunu bizim için kullanabileceğim ihtimalini.-
Kadın, beyaza vurmuş saclarını düzeltti, numaralanmaya başlamış gri gözlerini sıkıca kapattı, hiçbir şey söylemedi. Daldığı derinlikte boğulurcasına dinledi. O kadar iyi tanıyordu ki adam kadını.
-Sana geç kalmışlığın ezikliği içimi acıtıyor- dedi sonunda adam. Gözlerinde çaresizlikle; -Beyaza vurmuş saçlarının kokusunu hissetmek, gri bakan ve hala gerçekten bakan gözlerinin benim için baktığını ve o sıcacık gülümsemenin içimi ısıttığını düşlediğim anlarda bile mutlu edebiliyorsun beni-
-Geç kalmış olsam da…- dedi ve devam etti -Senden önce düşlerin bu kadar gerçek olabileceğini, bu denli hissiyata dönüşebileceğini bilmezdim. Bunları kendi kendime çok söyledim. Söyledim evet ama duyduğundan emin değildim. Söyledim çünkü sen duymasan da, ben söylerken o kadar mutluydum ki.-
Kadın, iki inci tanesi gibi gözünden yüreğine inenleri sildi parmağının ucuyla.
Adam -Kim bilir- dedi sonra daha içten -Ne kadar sürecek bende bilmiyorum, ama bittiğini de düşünmek istemiyorum-
Tanışıksız sevmişti kadın evet tanışmadan, merak etmemişti hiçbir şeyini.
-Evet- dedi adam -Tanışıksız, ama her şeyden çok bildiğim, hissettiğim, defalarca paylaştığım ve kocaman kalbinde beni ısıtan sen. Umarım o sihirli değneği ikimizden biri bulsun-
Sahne silinmeye, sisler çözülmeye başladı, son söz kadının aklına asılı kaldı.
“ Sevgiyle kal, çünkü ben senin sevginleyim.”
Sihirli değnekti düşündüğü, işte şimdiydi.
-Çayınız- dedi biri -Çayınız soğumuş- koyu ama şekersiz çayı gösterirken,
Konuştu, ama sanki kendi kendine.
“Ah elinde sihirli bir değneği olsaydı şimdi keşke…”
NAZ