ERKEN GİDENLER
Erken gidenler...
Kendisine nasıl da yakışmıştı gidişi telaş içinde, . gelişide öyle olacak sanırken, 29 yıl
olmuştu gideli...
Bu da neyin nesi.! Bu kadar yıldan sonra gönderdiğim yerde... mucize! ! !
Mucizenin sırasımı...
Rutin koşturmaca... bütün taşlar yerli yerliyerine oturmuşken. . mazi saçlarımı okşar
gibi....
Gidişinin ardından .. ard arda gelen yıllarda..
yazılanlar çizilenler..çaresizliğin, sevginin ispatı . . .
Her gün yazılan şiirler. .geceleri , gündüzleri ayrı ayrı anlatan öyküler..hatta hatta ” işte bak” bir geçlik, bir akım, bir kitap, burdasın tam ortasında konunun” ana teması “sensin.. ben zaten ordaydım! Sen neresindesin .hala unutulmamış..!
Şefkatle yoğrulmuş bir zekâ, kül yutmaz duruştan dokunmuş bir tül gibi ,dokunsam
uçacak ...
Ankara da tam da bombaların sustuğu zamanlarda gidip de gelmeyenlerdendi.
.
Erken gitmişlere ne denir ki ...ağarmış saçlar, çökmüş omuzlar,
Maziye gömülmemiş yaşanmamış yılların şefkati var gözlerinde.
Yaşanmışların izi var yüzünde buruk, bir o kadarda sitemli...
İlk ve son geçliğimde dünyayla arama girmişti..kaldırım taşları ..
Orda öylesine gönderdiğim yerde.. .Tam da en gürültülü dönemde. Öfkeli, mahcup,
darmadağın, parçalarımı toplamaya takatim yokken ...
Ankara’nın üstüne gerilivermiş bir tül gibi..orda öylesine bırakıp gittiği
yerde ! ! ...
YEŞİLCE