- 2837 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
Daha Yaşanabilir Bir Çevre!
Şu Haziran ayının sonlarına geldiğimiz günlerde, havalar, yağan gündönümü yağmurlarının etkisiyle nispeten serinledi. Geçen haftanın boğucu sıcak havası, yerini insanı rahatlatan, huzur veren meltem serinliğine bıraktı.
Gök gürültülü sağnak yağış, İstanbul’un ağırlıklı olarak Anadolu yakasında olmak üzere, bir çok ilçede sel baskınlarına ve can kayıplarına neden oluyor.
Alçak katları sel suları bastığı gibi, derelerin taşmasıyla, maalesef can kayıpları da yaşanmıştır. Akşam haberlerinde, genç bir hanımın sel sularıyla sürüklenip kayboluğunu üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz.
Geçen haftalardaki yağmurlarda, kurbağalıdere kıyısında, insanları uyarmak isterken, ayağı kayarak, bir temizlik işçimiz sel sularına kapılarak hayatını kaybetti.
Dünyada bir çok ülke, Çin ,Brezilya gibi sellerle boğuşuyor.Tabii afetlerle baş etmek, altyapı çalışmalarının çok güzel çözüme kavuşmasıyla sağlanır.
Düşünüyorum, ilçe belediyeleri ve tabii ki Büyükşehir belediyelerinin, dere ıslah çalışmaları yapmaları, çok önemli. Belediyelere düşen görevi, onlar düşünüp yapmak zorunda.
Pekiyi, bizler vatandaş olarak neler yapabiliriz?
Benim gözüme çarptığı gibi, mutlaka sizler de görüyorsunuzdur. Elimizdeki bilet, makbuz gibi küçük kağıt parçalarını, çocuğumuzun yediği bir şeker veya çikolata jelatinini, kaç tanemiz çöp kutuları arayarak, içine atıyoruz.Ya da çocuklarımıza bu konuda yeterince uyarıda bulunuyor muyuz?
Cadde ve sokaklarımızın temizliğinden o ilçenin görevlendirdiği temizlik işçileri sorumlu.
İstanbul’da temizlik ekipleri, gece gündüz büyük bir özveriyle işlerini yapıyorlar. Bizler de sorumlu vatandaşlar olarak, üzerimize düşeni layıkıyla yerine getirir, sokaklarımızı temiz kullanmaya gayret edersek, yağmur suları mazgallardan rahatlıkla akıp gider.
Bir çok cadde ve sokaktaki logar ve mazgallar, yağmurun sürükleyip getirdiği, rastgele atılmış naylon poşet ve kağıtlarla tıkandığı için, yağmur sularını boşaltamayıp, taşkınlara yol açıyor.
Bilhassa büyük şehirlerimizde, elektrik direklerinde ufak çöpleri atmamız için çöp kutuları bulunduğu gibi, hemen hemen sıklıkla cadde kenarlarında çöp konteynerleri, çöplerimizi kapalı poşetlerle atmamıza imkan sağlıyor. Bizim dönem ilkokullarımızda, vatandaşlık derslerinde, cadde ve sokak temizliğini, öğretmenlerimiz ciddi biçimde uyararak işlerlerdi.
Bir bakıyorsunuz kelli ferli bir beyefendi, arabasının dolu sigara küllüğünü, yavaşça kaldırımın dibine boşaltıyor.Ya da kendilerinden daha tertipli olmalarını umacağımız gençler, ellerindeki küçük büyük çöp ve kağıtları çekinmeden yerlere atabiliyorlar.
Arslan yattığı yerden belli olur. Bizler de her zaman, temizlik imandan gelir düsturunda olduğu gibi, yaşadığımız şehir ve bölgeleri temiz tutmalıyız.
Deniz ve göl kenarlarında hepimiz birer çevreci gibi davranarak, piknik artıklarını, kağıt ve naylonları sulara atmak yerine, çöp toplama yerlerine bırakmalıyız.
Çocuklarımızın ve torunlarımızın sağlıklı, her zaman yeşil, doğası temiz bir ortamda büyüyüp yetişmelerini istiyorsak, bunları yapmayı, o küçücük canlara borçluyuz.
Çok beğendiğim, takdir ettiğim bir sözü sizlerle paylaşmadan geçemeyeceğim.
Unutmayalım, bizlere bu eşsiz doğa ve çevre, atalarımızdan miras kalmadı, çocuklarımızdan ödünç aldık.
Sağlıklı nesiller için, onlara yaşanabilir, sağlıklı bir vatan borçluyuz.
YORUMLAR
Tebrik ederim efendim!
Güzel ve yararlı bir deneme örneği,
Keşke herkes belirttiğiniz hususlara dikkat etse,
Akıcı bir üslupla didaktik özellikler başarılı okuyucuya sunulmuş,
Selam ve saygılarımla...........
handan akbaş
Handan hanım güncel bir konuya değindiniz ama güzel şehrimiz aynı bir çöp tenekesi.Sahil yoluna hafta sonları piknikçilwer geliyoe ve manzara içler acısı .Sabahın erken saatlerinde mangall kömürleri ve yemek artıkları .Yürüyüş yapacak yer yok .Köpeğimiz bile seke seke yürüyor.
Belediye çöp bidonları koymuyor.Gerçi koysada halkımız bunu anlamıyor ..
Sizi tebrik ediyorum yine paylaşımız için teşekkürler..
sevgiyle kalınız..
handan akbaş
Bilhassa Atatürk hava limanı yolu üzerinde bulunan sahil kesiminde, bu tip görüntüler, ülkemize gelen turistlere hiç güzel bir görüntü sergilemiyor.
Okuyup, yorumladığınız için teşekkür ederim, sevgi ve saygılarımla.
Çok önemli bir noktaya temas etmişsiniz yazınızda "Elimizdeki çöpleri rastgele yerlere atmak". Aslında bizler medeni olmayı öğrenemedik bir türlü. Konuşurken hiç birimiz mangalda kül bırakmıyoruz medeniyiz diye ama iş uygulamaya gelince...
Yazının bir tek vermek istediği mesaj bu değildi elbette ama beni en çok sinirlendiren konu bu olunca (yani çöpleri orta bir yere saçma) başka bir yorum yazmak istemedim.
Sevgilerimle...
handan akbaş
handan akbaş
Dere yatakları imara acık değildir ama malesef kacak olarak ev yapıp yerleşiyorlar. Dediğiniz gibi belediyeler ihmal etmemeli gerekenleri yapmalılar. Ahh Handan Hanımcım şu çöp konusu her zaman içimde yara . Hiç mi okullarda öğretilmiyor. Bu insanlar hala yerlere çöp atılamayacağını idrak dahi edemediler ki çocuklarına güzel örnek olsunlar öğretsinler. Şehirde olsun, yeşil alanlarda olsun; yerlere çöp atanları ben (biraz sert olacak ama) dünyanın en sorumsuz en akılsız insanları ilan ediyorum . Hiç mi o çirkin görüntülerden rahatsız olmazlar? Hiç mi gittikleri temiz memleketlere özenmezler? Yüreğiniz kaleminiz var olsun ve dileğim siz gibi duyarlı vicdanlı kalemler bu çöpler konusu üzerinde daha çok dursunlar. Sevgilerimle
handan akbaş
Dileğim bu konuda tanımınıza uygun söylemlerde bulunan her yurttaşın eylemleriyle de bu konuya gerekli duyarlığı göstermeleridir.
Yaşamın içinden bir konuyu işlemeniz takdire değer.
Kutlarım
Saygılarımla
handan akbaş
Güncel bir konuyu duyarlı yüreğinizle çok güzel işlemişsiniz...Tebrikler...Selamlar...
handan akbaş
çok güzel konu ve duyarlı yürek
ne yazıkki biz millet olarak pis insanlarız lütfen üstünüze almayın
adece kendimiz,i düşünüyoruz yarınlarımız yok hayatımızda
bu günü yaşadıkmı olay bitti oysa yarının sahipleri torunlarımız yetişiyor onlara ne bırakacağız
kocaman bir hiç
sevgi saygımla kutluyorum seni hayırlı cumalar olsun
handan akbaş
Arslan yattığı yerden belli olur. Bizler de her zaman, temizlik imandan gelir düsturunda olduğu gibi, yaşadığımız şehir ve bölgeleri temiz tutmalıyız.
Cok önemli bir konuydu dile getirmis oldugunuz sevgili handan.
Cevre kirliligi yaratan cok insanimiz var ne sorumsuzca bir davranis.
Yüreginize saglik
Sonsuz saygi ve sevgimle
handan akbaş
Çok beğendiğim, takdir ettiğim bir sözü sizlerle paylaşmadan geçemeyeceğim.
Unutmayalım, bizlere bu eşsiz doğa ve çevre, atalarımızdan miras kalmadı, çocuklarımızdan ödünç aldık.
Sağlıklı nesiller için, onlara yaşanabilir, sağlıklı bir vatan borçluyuz.
Çok çok haklısınız. Doğru söze ne denir? Ama malesef alışmış kudurmuştan beter derler ya işte öyle. Bazı yerlerde apartmandan aşağı bile inmeden dördüncü kattan çöpünü aşağı fırlatanları gördüm. Ne zaman düzeleceğimizi Allah bilir.
Güzel bir yazıydı. Tebrikler Handan. Sevgilerimle...
handan akbaş
Hepimiz el birliği edersek, inşallah düzeltiriz.Atanları yumuşak bir dille uyarırsak, her halde bize kızmazlar, sevgilerimle , hayırlı geceler.
İnsanlar kendi bindiği dalı kesecek kadar bencil.Doğayı kirleten,yıkan yine insan.Oysa zor değil,elindeki çöpü yere atmayıp çöp kutusuna atsa bu bile yetecek.Ama insanoğlu garip.Hele denizleri kirletenler onlar istisna.Handan ablam,herzamanki gibi duyarlısın yine.Seviyorum yazılarını.Sevgiyle kal.ERen
handan akbaş
Ben de ne zaman siteye girsem, aradığım arkadaşlardan birisiniz.Güzel sözlerinize çok teşekkür ederim, hayırlı geceler.
Handan Hanımcığım sizin yazılarınızı çok beğeniyorum. Hep faydalı ve güzel olan konulara el atıyorsunuz. Sosyal içerikli yazılarınızdaki başarınızı tebrik etmek istiyorum. Zaten anlatımınızda mükemmel. Kutluyorum. Sevgilerimle..
handan akbaş
Güzel ve zarif yorumunuza çok teşekkür ederim, sevgilerimi serdim yorum satırlarınıza.