- 827 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
YORUMLAR
Bir şeyler yakalamaya çalıştım ; eleştirebilmek için ; yoktur, diyemiyorum, bulamadım diyorum. Keşke daha fazla zamanım olsaydı da, bir kez daha okuyup, eleştirecek bir yer bulsaydım. Sanırım arkadaşlar bulacaklardır.
Betimlemeler, akıcılık, sadelik ve gerçekçilik ; okuyucuyu tutup bırakmıyor. Okunuyor ve keyif veriyor öykü.
Aynur Hanım yazınız okurken heyecan uyandırıyor. Karanlık ve gizemli oda okurken beni de meraklandırdı. Tasvirlerinizle öykünün içine alıyorsunuz insanı. Bittiğinde bitmeseydi keşke dedim. Hep çocukluğumuzu özleriz ama okurken büyümek de ayrı güzel diye düşündüm. Niye mi; çünkü çoğu şeyi bizden saklardı büyüklerimiz sen daha küçüksün diyerek. Belki de üzülmememiz ya da kavrayamayacağımız içindi. Aslında çocuklar herşeyi biliyor ve hissediyor. Herşeye rağmen.
Teşekkürler paylaşımın için. Çok severek okudum. Tebrik ederim. Sevgilerimle...
Tatillerde zoraki köye gitmek isterdim. Duramazsın gitme demelerine aldırmazdım. Gönderirlerdi zoraki. Başına gelecekleri bile bile. İlk iki günüm çok güzel geçerdi. Ama aradan iki gün geçtikten sonra ağlamaya başlardım annemi babamı özledim eve gidecem diye. Hafta sonunu bile bekleyemez tekrar gelip alırlardı beni köyden. O zamanlar rahat ulaşım nerde?
Bir de köyde en çok buğday ve saman yığınlarında kayarak eğlenmeyi çok severdim. Ağaçların tepesindense hiç inmezdim. Gerçi ağaca tırmanmam için köye gitmemde gerekmezdi. Eskiden şehirlerde de ne çok meyve ağacı olurdu. Tabii hepsinin kesilipte, yerlerine taş yığınlarını dikene kadar.
Çocukluğumu hatırlatan bu yazın sanki bugün daha duygusal ve daha..... Bilmiyorum sanki çok daha güzeldi.
Sevgilerimle...
Aynur hanım, öykünüz heyecanla okutturuyor kendini, annesinin rahatsızlığı mı var acaba, neler olacak ileriki bölümlerde bekleyip göreceğiz, sevgi ve selamlarımla.