- 1951 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
KOYNUMUZDA YILANLAR
Bir komşu köy ziyaretindeyiz. Sohbet etmekte olduğumuz akraba kadının ilk okul öğrencisi oğlu, okuldan döndüğünde, heyecanla anlatıyor :
- Ahmet bu gün bana çok korkunç şeyler söyledi !
- Hayrola oğlum ; nedir bu Ahmet’in söylediği korkunç şeyler ?
Çocuk önemli bir korkudan, tehlikeden canını zor kurtarıp kaçmışcasına, heyecanlı bir şekilde anlatmaya devam ediyor :
- Onlar bizden değilmiş ; Kürt’müş. Düşmanlarımızmış bizim. Apo’dan emir aldıklarında hepimizi boğacaklarmış !
Ahmet dediği çocuk, yıllar önce köye geldiklerinde, köylünün yardım ve desteği ile buraya yerleşip, yine yıllardır, asla dışlanmadan, hor görülmeden ve çeşitli yardım ve desteklerle bu günlere gelmiş, Güneydoğu’lu bir ailenin çocuğu.
Yıllarca Ramazanlarda, Kurbanlarda ve diğer bayramlarda ilk hatırlanan, gözetilen olmuşlar. Kimse onlara ’ bizden olmayanlar ’ gözüyle bakmamış. Kimse ,onların boğazını sıkmak için birilerinin emirlerini beklemiyor. Asla böyle bir amaçları, düşünceleri de yok.
Öyleyse onlar niye böyle düşünüyor ? Eğer ailesi böyle düşünmüyorsa ; bu çocuk böylesine önemli bir sözü nereden bulup ağzından kaçırıyor ?
Kurtuluş savaşımızda birlikte mücadele eden dedelerimizin vasiyeti üzerine bizler, kardeş bildik onları. Asla dışlamayı düşünmedik. Ne semtimize yerleştiklerinde, ne işe alırken, ne okula alırken, ne orduya hatta meclise alırken bile dışlamadık.
Sayılı zenginlerimiz arasında yoklar mı ? En büyük şehirlerimizin en merkezi yerlerinde oturmuyorlar mı ? Yaptıkları gecekondular için bile tapu verilmedi mi ? Mecliste yoklar mı ?
Tarih boyunca defalarca isyanlar, kargaşalar çıkartarak, sözde demokratik hakları bahane ederek, bölmek- parçalamak istediler bu yurdu. Gerçek amaçları asla , demokratik
haklar, özgürlükler olmadı. Olmayan ülkelerinin işgal edildiği masallarıyla dünyayı kandırmaya ,kendilerinden yana tavır almaya zorladılar. Bize ve kendi halklarına çok şey kaybettirdiler.
Bu uğurda yıllardır nice canlar yitirildi. Halâ da yitirilmekte. Onların haklarını savunma iddiasıyla ortaya çıkan PKK ’ lı kaatiller, ülkeyi tehdit etme cüretini bile gösterip, insanlarımıza, askerlerimize kalleşçe saldırmaya devam ediyor.
Bu millet , bütün bu kalleşliklere, ihanetlere rağmen, Kürt halkına düşman olmamakta, onları dışlamamakta ısrar ediyor. Bu milletiin asaleti bunu gerektiriyor çünkü.
Halâ meclisteler ve utanmadan,sıkılmadan meclis kürsüsünden pervasızca açıklamalar yaparak bu ülkeyi, tehdit etme cüretini bile gösterebiliyorlar. Halâ ne işe girerken, ne okullara, ne de orduya girerken bile engellerle karşılaşmıyorlar.
Onları dışlamamaya devam edelim. Varsın mecliste de barınsınlar. Varsın çocukları çocuklarımızla oynamaya da devam etsinler.
Ne yazık ki şu gerçek artık apaçık ortada : Gerek meclistekiler, gerekse içimizde, aramızda yaşayanlar ; büyük bir çoğunlukla PKK kaatillerini destekliyorlar. Çocuğumuzun arkadaşı deyip bağrımıza bastıklarımızın çoğu ; geceleri otobüslerimize molotof kokteyleri atıyorlar. İş yerlerimizi, güvenlik güçlerimizi taşlıyorlar. Bazıları gündüz devlet memuru, gece terörist. Özellikle Güneydoğu’da bu durum çok açık. Devletten maaş alan teröristlerin sayısı hiç de az değil.
Maalesef, Apo kaatilinden, bizim boğazımıza sarılmak için emir bekleyen bir çok PKK yanlısı içimizde, aramızda.
Asla saldırgan olmayalım. Onları aramızdan atmak için harekete falan geçmeyelim. Fakat tedbiri elden bırakmayıp, en azından savunma vaziyeti alalım. Onları iyi tanıyalım. Bize neler yapabileceklerini iyi düşünelim.
Unutmayın ve emin olun : Yılanlar koynumuzda, aramızdalar. Bizler insanız, Türküz ve müslümanız. Gırtlaklarına sarılmak bize yakışmaz belki ama kendimizi , çocuklarımızı ve vatanımızı koruyup kollamak da boynumuzun borcudur.
Sınavımız çok büyük olacak. Dünyanın gözleri üzerimizde. Hem korunacak hem de saldırgan olmayacağız ; hem de yılanlar koynumuzda yaşamak pahasına !
Evet aynen böyle işte ; koynumuzdaki yılanlarla, ölmeden ve öldürmeden yaşamak zorundayız. Tabii nasıl mümkün olacaksa böyle yaşamak !
Fikret TEZAL
YORUMLAR
Fikret beyin tesbitlerine katılmamak mümkün değil. Tesbtileri doğru ama bunu genelleme yapılmamlı. Belli ülkelerin taşoranlığını yaptırmak için asala'dan sonra kurlan PKK ve yandaşlarını bütün kürtlerle aynı kefeye konulması kürtler
de, bizleride rahatsız eder!
Yakinen tanıtığım Sadi Somuncuoğlu ve nice değerli insanlarımız var kürt olan. Kendilerini asla başka bir kavimden düşünmezler ve bunların kimlere hizmet ettiklerini yazar, çizerler. Her iki taraftanda şovanist duyguları körükleyenler aynı merkezlidir. Bunu iyi biliyorum. Bu konularda özel çalışmalarımız olduğu için diyorum. Sizlere yeminle; eğer yönetimdeki zafiyetler yok edilse, onlar HİÇ BİRŞEYDİRLER!!! Devleti yönetenlerin gafletleri çok fazlalığından bu durumlar azdı. Bu geçiş döneminide atlatacağız. Ve sandığınız kadar da endişelenmeyin! Bunların eylem gücü 20 bin kişi bile yok! Sürekli aktif olanların toplamı 2000 bin kişiyi geçmez !
Bu günlerde geçecek ve morelimizi yüksek tutmalıyız.
Değerli Fikret beye yazısı için yürekten teşekkür eder, yzılarının devamınıu beklerim. Olumsuz eleştiri yapanlarada aldırmamasını ...
Selam ve saygı ile değerli yazarım...
leylasız
Fikret TEZEL
Şöyle yazılanlara bir göz atıyordum merakla yazınızı okumaya geldim.Ben açık bir insanım yazınızda her ne kadar olumlu tavır takınmışsanızda ayrıştırıcı bir çok cümle kullanmışsınız.Onlar ne demek onu anlayamadım.Allah bizi yarattığı zaman insanlar tanışıp kaynaşşınlar diye farklı kavimlere böldü farklı dilleri konuştuk.Farklı dilleri konuşmak bir zenginliktir.Güneydoğu demişsiniz ben Güneydoğuda doğdum ve annem babam Kürtçe konuşurlar şükürler olsun ki müslüman bir ailenin çocuğuyum.Dinin bütün fazileletleri de bana öğretildi.6 yıldır Türk dili ve Edebiyatı öğretmenliği yapmaktayım.Türk Dili'ni de layıkıyla öğretiyorum.Bu alanda yüksek lisans yaptım,kısmetse doktora da yapacağım.Gelelim asıl meseleye.Asıl sorun ne biliyor musunuz?
Kimse öteki değildir.Her birey dini,dili,ırkı,rengi ne olursa olsun değerlidir.Her şeyden önce hepimiz insanız.İnsana karşı insanca yaşamayı ve insanca davranmayı öğrenirsek kimsenin kimseyi boğazlayacağı yok.Hem yılan demişsiniz benim sayısını bilmediğim kadar çok Türk arkadaşım var.Hem de can dost dediğim türden aramızda herhangi bir sorun yok.Bu arada şunu unutmayın ki sloganizmin hamasetin kimseye faydası yok.Bu topraklarda herkes kardeşçe yaşabilir.Ama şu hususu da belirteyim giden canların hepsi garibanın çocuklarının canlarıdır.Bu işten rant sağlayan o kadar farklı kişiler var ki sayısını tahmin bile edemezsiniz.Son olarak kaleme almış olduğum bir şiirimi cevap niteliğinde sayfanızda paylaşıyorum.Umarım ne demeye çalıştığımı anlarsınız.
Bu arada biz özellikle yazan düşünen insanlar asla ayrıştırmamalıyız birleştirmeliyiz.Bir yönümüz de bu olmalı.
MİLYONLARCA YILDIZIZ GÖKYÜZÜNDE KARDEŞÇE
Dağlarımda barut kokusu yayılıyor.
Bozulmalı ezber,susturulmalı haber bültenleri!
Saf saf dizilmiştik, göğüslerimiz siperdi kurşunlara.
Birdik,candık,yardık,yek vücut halktık.
Kirlendi dünya,kan/dırıldık.
Çığırt/kanlar kin yayıyorlar hakların kardeşliğine.
Neydik,ne olduk?
Çıkarılmalı at gözlükleri.
Ne oluyor,devran bak ters dönüyor.
Akın akın dağlara yürüyor, genç bedenler.
Sahi düşman kim?
Biz kardeştik.
Ciğerim yanıyor dostlarım ciğerim.
Tuzaklar kuruluyor ve biz de yutuyoruz .
Geçin aynanın karşısına bir bakın!
Her şeyden önce insandık.
Asırlarca omuz omuzaydık.
Kürt,Türk,Arap...
Ya şimdi öyle mi?
Cennet vatanda cehennemdeyim.
Dünya dönüyor kardeşlerim, dönüyor.
Canlı örnek Irak,kanayan Filistin,
Yarın sıra bizde.
Açın gözlerinizi!
Bozun niçin verdiğinizi bilmediğiniz yemininizi.
Hani diyor ya şair:
''Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür;
Yaşamak bir orman gibi kardeşçesine''
Türk ve kürt evli,
Candan öte çocuklar.
Yapmayın,yaramı kanatmayın.
Şehitlerin kemiklerini sızlatmayın.
Bu dağlarda keklikler ötmeli,kurşunlar değil.
Zılgıtlar çekilmeli kardeşlik için.
Ellerinizle tempo tutmayın ölümlere.
Yarın çok geç olacak.
Kenetlenin birbirinize!
Diş dişe,can cana,yan yana.
Şark,garp,cenup,şimal,
Hep aynı canlar,kardaşlar,
Bakın milyonlarca yıldız gökyüzünde kardeşçe,
Barış için,kardeşlik için atmalı yürekler!
Biz dağıldıkça dört yandan sokacak engerekler.
Dağ,taş,toprak hepimize yeter.
Analar,bacılar,gelinler ağlamasın
Gözyaşları sel olup akmasın.
Bugün ateş düştüğü yeri yakar.
Yarın çevresini de sarar.
Cayır cayır yanıyor analar.
Ufuk karanlık,
Aydınlatın ufukları!
Bozun oyunları!
Sarılın kardeşçe!
Bakın yaklaşıyor adımlar kalleşçe.
NECAT USLU...
Necat USLU tarafından 6/24/2010 2:16:47 AM zamanında düzenlenmiştir.
Fikret TEZEL
ne dersiniz fikret bey işe "onlar" demeyi bırakarak başlasak daha iyi olmaz mı? zira onlar dediğimiz herkes bizden değil "öteki"dir.
doğrusu yazınıza şaşırmadım. son zamanlarda bu tür gerilim yaratan ya da tetikleyici yazıları o kadar çok yazıyorsunuz ki. hem de hangi cepheden olursa olsun.
açık söylemek gerekirse yazının ismi, resmi ve içeriği tamamen iritasyon yaratan bildik, tahrik edici ve ucuz ifadeler.
sizden daha önce çok daha makul, dengeli, etkileyici yazılar okudum. dilerim ki aynı çizgiye tekrar uğrar ve sevdiğimiz o yazılarınızla kendinizi ifade etmeye devam edersinz.
ya da illa da bu tür yazılar yazacaksanız meselenin daha özüne inici okuyanı germeyen, bir grubu hedef almayan, bilgilendirici yaşamsal yazılar yazmanızı canı gönülden dilerim. sizin bunu çok iyi yaptığınızı biliyorum...
son olarak şunu belirtmek isterim ki siteye eklenen yazılarda fikret tezel ismini görünce eskiden olduğu gibi hevesle yazınızı açmak ve okumak isterim. böyle giderse sanırım bu olmayacak belki ismi bile görmek istemeyeceğim.
Dğerli fikret bey, bütün bu yazdıklarım beni zorlasa da yazmadan yapamayacaktım.
Özür diliyor saygilar sunuyorum.
leylasız
TEBRIKLER SELAMLAR YENI ZELANDA DAN...
Fikret TEZEL
leylasız
Valla yazinizi okudum gulumsedim Fikret bey ofkeyle kalkan zararla otuirur oturdugunuz yere dikkat edin...
Simdi sizin gercek yuzunuzu gordum sanalda konustugunuzun farkina varin sozlerinize dikkat edin ...
Sizin yerinizde olsam siyasi yazilar yazmam cunku basaramiyorsunuz..
Siyasi yazmamaya dikkat edin...
lidya
Zira vatanın böyle ucuz ve vatan sevgisi üzerinden kendine pirim yapmaya çalışan hiçbir zihniyetin korumasına ihtiyacı yok.
o, kutsidir, mukaddestir, dokunulamaz, karşı çıkılamaz, bozulamaz
ve adanmış yüce gönüller ister kendisini korumak için...
fikret bey, ben hala size derim ki güçlü kaleminizi güçsüz yazılara harcamayın.. edebiyat sitesinde en iyi şey gerçek edebiyat yapmaktır,
show değil..
saygılarımla...
nazım şöyle der,
Mussolini çok konuşuyor TARANTA - BABU!
Tek başına
yapayalnız
karanlıklara
bırakılmış bir çocuk gibi
bağıra bağıra
kendi sesiyle uyanarak,
korkuyla tutuşup
korkuyla yanarak
durup dinlenmeden konuşuyor.
Mussolini çok konuşuyor TARANTA - BABU
çok korktuğu için
çok konuşuyor!.
leylasız
Evet sn fikret bey bana ettiginiz onca hakaret uzerine ben durusumu bozmuyorum...Lidya hanimin dediklerine katiliyorum lutfen
edebiyat
yapin
siyasat
yapmayin
bende ilk zamanlar siyasi yazilariniz haric diger yazilarinizi begenmistim...
Nazim hikmet ne guzel demis....
Saygilar
Bize neler yapabileceklerini iyi düşünelim.
Ne yapabilirlermis
Kendilerinin gelecegi ile oynarlar sadece (ki oynuyorlar) her pkk ye katilan kendi ailesinin disalanisini bilerek göze aliyor bir yerde.Kendi kendilerine zehir akitiyorlar.Ve merhameti besleyen yürekleri bile zorluyorlar nefret adina.
Zarar verici olanlar en büyük zarari kendileri görür ama derler zararin neresinden dönülse kardir.
Galiba zehir sacana bile tatli dil bizim milletimize has.
Onca aciya ragmen.
Ama baska dilden konusmaktanda kacinmaz bu millet icab ettigi zaman yaklasiyor gibi o günler sanki..
Yüreginize saglik
Saygilarimla
hicbitmez tarafından 6/23/2010 8:08:47 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sayın Tezal, hislerimize tercüman olmuşsunuz.Bu ülkede yıllardır yaşayıp, hala bu ülkenin dilini konuşmamakta, öğrenmemekte israr etmeleri çok manidar.Benim kürt kökenli, sevdiğim ve görüştüğüm arkadaşlarım var, hepsi Türkçe biliyor ve konuşuyor.
Yıllar evvel eşim asteğmen olarak askerliğini Babaeski'de yaparken bir erleri varmış.Annesi askere yollarken, Türkçe konuşmamasını tembihlemiş.Bildiği halde konuşmadığını anladıklarında, hem okuyup yazmayı öğretmişler, hem de sen Türkçe konuşmazsan arkadaşlarınla nasıl anlaşırsın diye,ikna etmişler.
Yaşadıkları ülkenin diline, insanlarına bu ne kin, ne öfke anlamıyorum.
Sayın leylasız, bir lisan bir insan, kabul ediyorum.Eğer öğrenince işime yarasa, öğreneyim.
Her gün benim Mehmet'çiğime kurşun sıkan PKK'nın dili bana gerekmiyor.
Bu ülkede, boşnak, çerkes, tatar, arnavut, laz bir çok insan yaşıyor.
Onlar neden kendi dillerinde konuşmakda israr etmiyorlar da , her yerde kürtler, ayrık otları gibi zarar veriyorlar.
Bu sözüm, bu vatana, bayrağıma, askerime,ülke huzuruna kastedenleri kapsıyor.
Yoksa hiç bir zaman etnik ayırımcılık yapan biri değilim.
Ama canımıza yetti artık, terör örgütü ve yandaşlarının yaptıkları.
Kibar falan olamam, yeterrrrrr, yeterrrr, edeblerinle bu ülkede yaşıyorlarsa, buyursunlar, otursunlar
yok eğer biz nifak tohumları serperiz, asker vururuz, ya da onlara destek çıkarız derlerse, pılı pırtılarını toplayıp, canları nereye isterlerse oraya defolup gidebilirler!!!
Şehitlerin kanı kurumadan yenilerini vuruyorlar.
Rabbim fesat çıkaranları, askerime, bayrağıma, ülkeme göz dikenleri kahreyle, kendi dertlerine düşür.
Artık takatimiz kalmadı...
Fikret bey, sizi kutluyorum, çok mutedil bir yazı yazmışsınız, ben dayanamadım, çok uzattım.
Ama gerçeken canımıza yetti, yeter, yeter artık...
Saygılarımla.
leylasız
Her gün benim Mehmet'çiğime kurşun sıkan PKK'nın dili bana gerekmiyor.
Kusura bakma bende burada kibar olamiyacam tamamen sacmaliyorsun
Bende KURDUM FAZLASIYLA ama sizin kadar guzel Turkce konusabiliyorum yazabiliyorum ki En onemlisi ana dilimi tam olarak konusamiyorum yazamiyorum simdi ingilizce ogreniyorum ne yaziktir ki ingilizcem ana dilimden daha iyi uzulerek soyluyorum....
Siz once bu kaliplasmis fasist duygularinizdan arinin sonra sairlik yada ne biliyim yazarlik yapin ,bir oncew ki yazdiginiz sonra yazdiginizla bagdasmiyor ki kendi icinizde celisiyorsunuz...
Kim bilir simdi bana kesin buda vatan hainidir diyorsunuz. yaa bir adimda siz atin tekme vurmayin ilimli yaklasin dinleyin okuyun gercekleri tartisin eger imkaniniz varsa g.doguda ki koylere gidin ve ben turkum diyin bakin sizi nasil bas ustunde agirlayacak o vatan haini dediginiz kurtce konusan insanlar...
Fikret TEZEL
leylasız
Siz onlar dedikce onlar sizi sevmeyecek...
handan akbaş
Benim tanıdığım görüştüğüm, çok da sevdiğim kürt arkadaşlarım var.
Benim kast ettiklerim, askere, saldıran, her gün onlarca şehit verilmesine sebep olan, ayrılıkçılık yapan terör yandaşlarına.
Normal hayatlarını yaşayan , anarşiyle işi olmayan sade vatandaşları kast etmedim.
Sözlerim haddini aştıysa, bu günlerde yaşanan üzücü olaylardandır.
Etnik ayrımcılık hiç bir zaman tasvip etmediğim bir şeydir.
Lazı, kürtü, çerkezi, abazası, arnavutuyla bir mozaiktir bizim ülkemiz.
Saygılar...
Her cümlenize katılıyorum...Kimse Türk olmak ya da Türküm demek zorunda değil. Ama bu vatanda yaşayan herkes, vatanını sevmek bayrağını sevmek, askerini sevmek zorunda. Böyle olanlar yok mu, elbette var, hem de çok. Ama gördüklerimiz yüzünden onların samimiyetinden de şüphe eder olduk.
Anlayamadığım, bu ülkenin bölünebileceği aptallığına nasıl düşüyorlar. Dünyanın ve tarihin hiç bir yerinde devlet olamamışlar, kalkmış paçavradan bayrak yapmışlar kendilerine...
Araştırılsa hepimiziğn ırk temelleri kim bilir nerelere dayanır. Ama onlardan gayri tüm milletler o kadar gurursuzmuş ki, çok kolay benliklerini unutup, Türk olduklarını söylüyorlar. Ya da vatansever olduklarını...
Elbette birilerinin istediği, zaten bu. Bizim artık birbirimize kardeş değil, kalleş gözüyle bakmamız. Çok da güzel başardılar.
Allahın dağının en tepedeki köyünde bir aileye gittik. Kadın ve erkek genç. Türkçe bilmemelerinin imkanı yok. Ama kadın, inadına bizle Kürtçe konuşmaya çalıştı. Sanki ben ne dediğinden anlayacakmışım gibi. Sinirim bozuldu. Evet ben ayrımcı olmamalıyım ama, o kadar tahrik ediyorlar ki...Bana küfür ediyormuş gibi geldi. Çocuklarıyla konuştum. Gayet düzgün bir Türkçeyle konuşan çocukalrın annesi, Türkçe bilmiyor olabilir mi ya...Kadın meğer bize çay ikram etmek istiyormuş. Çay ister misiniz diye soruyormuş.
Hepimizin sonu hayrolur inşallah. Özellikle de, benim gibi öfkesinin dozunu ayarlayamayanlar için...Çok sevdiğim çok değerli bulduğum pek çok Kürt arkadaşım var. Bizzat kendi imkanlarımla yardım ettiğim Kürt çocuklar var. Şimdi ben onlara düşman olabilir miyim? Ya da güvenmeye devam edebilir miyim...Vallahi de bilmiyorum...
leylasız
Fikret TEZEL
Aynur Engindeniz
(Sözüm hepsine değil tabi)
leylasız
Bu dili kullanmak zorunda olanlar neden demiyor bir lisan bir insan cunku o bir insanken lisani olduruldu!
ANLADINIZ SANIRIM...