- 2148 Okunma
- 3 Yorum
- 2 Beğeni
Külah içinde güneşli günler
Bir akrebin gözlerini çaldığım gündü…
Şehri renkli yağmurlar yıkarken kırmızı çakıl taşları alev topu gibi savruluyordu göğe.
Toprak ayakta selamlıyordu rengin gökkuşağını…
Adını bilmediğim hüzün sokaklarında hayatı komedi filmi gibi seyredenler kulak zarlarını patlatacak güçte kirli kahkahalar atıyordu ki; dondurmacının sesi duyuluyordu köşe başındaki çocuk parkında.
Belli ki bir külah içinde güneşli günler satıyordu.
Ölüm özgürlüktür yazılı pankartı taşıyanların yüzlerine çoktan yerleşmişti isimsiz bir korku. En çokta yüzleri siyaha yakın olanların elmacık kemiklerinde alaylı bir gülümseme vardı sebepsiz hayatların çukurlarından ezik gamzelere saklanan düşler misali…
Kısa cümleler saklıyordu sokaklar ve her evin hikâyesi bacasından tütüyordu isli, sisli ve sessizce.
“Hiçbir şehir kendine benzemez ve hiçbir insan hiçbir insanda kendini ta/n/şıyamaz”
Külah içinde güneşli günler Yazısına Yorum Yap
"Külah içinde güneşli günler" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
immortalis.
@immortalis-
bir külah güneşli gün / eridi ve ruhum yendi karanlıkları
lacivertiğnedenlik
@lacivertignedenlik
bir külah güneşli gün / eridi ve toprak çoraklaştı yüzümde