- 497 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Hep birlikte 'Gül'dük
Dillendirilemeyen sevgiler vardır; yâre yönelik... İfade edilemez, anlatılamaz...
Bu sevgiler genelde karşı cinse yöneliktir... Ama yâr sadece bildiğimiz sevgili olmasa gerek...
Tarihler 11 Eylül 2007... Kentin ismi Van... Misafirin adı: 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül... Evsahibi tüm kentin insanları...
Birkaç gün öncesinden duyurular yapılmış. Köşk’e çıktıktan sonra ilk ziyaret edilen şehir Van...
Akrep ve yelkovan yorgun halde. Saatler 16:00’ya varmamak için gayret gösteriyor sanki. Henüz yarım saat var... Cumhur, başkanını bekliyor.
Büyük Komutanın gelmesini bekleyen onbinlerce vatandaş, Van’ın Kazım Karabekir ve Cumhuriyet caddesinin kaldırımlarında. Güvenlik güçleri kimsenin yola girmemesi için şeritler çekmiş....
Saatler yaklaşıyor. Semalarda helikopterler geçmekte. Sivil polisler gözlerini dört açmış. Resmi polisler verilen görevleri uygulamakta.
Kaldırımlarda karşıdan karşıya geçen vatandaşlar uyarılıyor. Belediye binası önünde davul zurnalar çalmakta...
Gözler saatlerdir Gül’ü arıyor. Ayakta kalan vatandaşlarda yorgunluk var, bezginlik yok...
Düşünüyorum; acaba önceki Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer Van’a gelecek olsa, aynı kalabalık olur muydu? Bilinen yanıtlar veriyorum kendime...
Saatler geçmiyor adeta... Yaşlı-genç, çoluk-çocuk herkes meraklı gözlerle Gül’ü bekliyor...
Yerimizde durmaktan yoruluyoruz... Biraz ilerliyoruz. Kaldırımların ön kısımlarında yer arıyor, buluyoruz. Saatler 16:00’ya yaklaşıyor. Belediye binasından bir anons: Cumhurbaşkanımız Havalanından yola çıktı, Kazım Karabekir ve Cumhuriyet Caddesi’nden Valiliğe doğru hareket edecek.
Konuşmalar, fısıldaşmalar, merak giderici sohbetler...
Valiliğe giden yolun sağ tarafındaki kaldırımdayız..
‘Polis amca, karşıya geçebilir miyim?’ soruları... Polis memurlarının işinin zorluğunu düşünüyorum. Amirler sürekli uyarıyor; ‘Arkadaşlar yola çıkmayın! Lütfen, rica ediyoruz’
Kalabalık artıyor. Çevreye göz atıyorum; seçim öncesi yan yana gelmeyenler, Cumhurbaşkanını birlikte bekliyor. Bir ara kımıldanmalar oluyor. Belediye binası önünde hareketlilik göze çarpıyor.
Güvenlik güçlerine ait bir kaç araç.. Jeepler... Ve siyah bir aracın %25 açılan arka camından çıkan bir el... Vatandaşı selamlıyor. Önümüze yaklaştığında her zaman gülümseyen o yüzü, ilk kez canlı görüyoruz...
Türkiye Cumhuriyeti’nin 11. Cumhurbaşkanına gösterilen sevgi anlatılamıyor. Hangi yâre böyle sevgi gösterilir, bir an düşünüyorum. Bu düşünce an’ında önümüzden geçip gidiyor.
Gerisinde bürokratlara, milletvekillerine, vali ve belediye başkanlarına ait araçlar... Semada helikopter sesleri...
Ve ağlayan bir çocuk sesi: “Anne ben göremedim” Teselliler, gülüşmeler, mutluluk anı...
Bugünkü gazete manşetimizi düşünüyorum... “Van ‘Gül’ecek” ifadesini, hissiyattan yazmadığımı anlıyorum. Kendime hak veriyorum.
Şeritler bırakılıyor, insan kalabalıkları kaldırım değiştirebiliyor. Yollar insan seli...
Beş dakika sonra sessizliğe bürünen kentin diğer caddelerinde insanlar görülmeye başlıyor.
Biliyorum, birşeyler anlatmaya çalışıyorum, ama anlatamıyorum.
Dillendirilemeyen sevgiler vardır; yâre yönelik... İfade edilemiyor, anlatılamıyor...
Ama bu yadsınamaz; halk her şeyi biliyor...
12.09.2007
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.