- 1549 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
-Gün Aydınlığı-
Gece tünelinin sonunda bir aydınlık sabah var. Azami hızla seyreden bir otobüste, ortalarda bir cam kenarında uzun siyah saçlı bir kız. Üst rafta yassılaşmış bir çuval. İçinde hayal kırıklıkları, acılar, terk ediliş, unutuşlar, gidişler, dönüşler, nefretler, insan ömürleri, adı unutulmuş bir sürü duygu. Ön koltukta tek çocuklu genç bir çift. Mutluluk ön koltuktan yola çıkıp bütün koridora yayılıyor. Keskin, koyu bir gece, rüzgarlı. Yalnız bir ay. Yalnız kız. İnsanlık yalnız. Ön koltuktaki çift uyumak üzere. Çocukları babasına sarılıyor. Serçe kanadı gibi elleri. Öpmek gelir.
İçinde amansız bir hayal, kendini kurduran. Üç kişilik hayal –II vizyonda. Sevmenin acıklı bütün kısımları tek tarafa kalır ya. Statiği eksik bu aşkın. Arka çaprazda ağlayan bir kadın sesi. Çıplak gözle görülen bir ölüm var orada, açık. Daha büyük dertler var dünyada evet. Peki ya aşk, ufak mı? Olsun, çözümlenebilmesi için vakti var en azından, hala. En azından. Gecenin ortasında ve dertlerin, sığınılacak en korunaklı liman. En azından ikiniz de hayattasınız. Sen başka bir hayale daha ev sahipliği yapsan da, en azından onu alıkoymuyorsun düşlemekten.
Yüzünde bir aşkın güzelliğini okudu. Çok güzeldin. Seni görünce aklına ağlamaktan başka bir şey daha gelsin istedi. Bir gün gelir belki.
Belkiler bir aşkın ilk durağında yer alır. Korktu. Yavaş yavaş yayılan bir zehir gibi bütün bedeni saran fikri. Şimdi kaçsa çıkışı bilmez, gitse ilerisini göremez. Olduğu yerde kaldı zifirin içinde. Sen aydınlık bir hayalde. Ön koltuktakiler kadar mutlu muydun peki? Tanrı seni sahibine bağışlarsa onun payına hiçbir şeyin düşmez değil mi? Saçların düşseydi… Zira en çok onun fikri acıtır diğerini. Ama helal ol. Helal nasıl hoş olursa öyle hoş ol. Sonra heyecanların olsun. Sürprizlerin, şefkatin, sahiplenişlerin olsun. Kızmadı sana hiç. Hak edilen bir geleceğe uğurlar olsun.
Dünyanın her yerinin böyle sağlı sollu tarlalardan ibaret olduğunu düşündüren sonsuz bir doğa. Ufukta sıra dağlar. Uzun bir yol. Hepsi bu. Sessizliği buram buram içen koyu gecenin içinde yalnızlıktan başka bir duygu dolaşmıyor ortalıkta. Bütün güzellikler uykuda. Sabah olduğunda hepsinin öpecek bir prensi var. Onun yok.
Horlayan bir amca sesi. Nasıl sıcak. Bütün babalar samimi, bütün anneler fedakar. Aşk bir paradoksa dönüşüyor sen gidince. Gitmezdin belki ya, saklanmalar, kaçmalar; hem sonra şartlar. Gidişinin bütün sayfalarına gözyaşları bulaşan uzun siyah saçlı kız. Şimdi üzülüyor ama en azından’ları var sığındığı. Hayattasın, ruhunu bir kez ellerine bıraktın, gözünü çıkarıp önüne attın.
Mutlu gecelerin ve günlerin olsun.
Gece tünelinin sonunda apaydınlık bir sabah var. Umut oluyor bütün duyguların son durağı. O geceden beri.
YORUMLAR
imitasyon düşler
Eyvallah.