sır...
Hayat hızla akıp gidiyor ve biz arkasından öylece bakıyoruz. Bu mektubu yazmak istedim. Çünkü yıllar sonra ilk defa kalbim yeniden sevdayla tanıştı, dudaklarım alevlendi, bedenim ve ruhum ilk defa heyecanla buluştu, birinin sesini duyunca yarına dair umutlarım oldu ve ben yıllar sonra geleceği hayal ettim. Acaba o da aynı şeyleri düşünüyor mudur? Bugün senin doğum günün! dilerim ölünceye kadar bütün doğum günlerinde yanında olurum. Yıllar sonra bu mektubu eline aldığında ne düşüneceksin acaba? nerede olacaksın? kiminle olacaksın? ben yanında mı olacağım hala? tıpkı bugün gibi deli deli mi seveceğim? hıçkıra hıçkıra ağladığımda benimle birlikte ağlayacak mısın? Söyle bu mektubu okuduğunda bu sevdanın neresinde olacağız? kim bilir sen yaşamaya çalışırken serüvenini ben bilmemenin kıyısında vuracağım kendimi hayal kırıklığının mavi denizine; sakın unutma sana söylediklerimi! Her denize bakışında hatırla beni olur mu? seni çok seviyorum ve bu sevdaya bir şey olacak diye korkuyorum. sen bilmeyeceksin sevdiğimi ama ben ebediyete kadar götüreceğim sevgimi...
Her şeye rağmen seni sevmek güzel şey... Tanrım yüzümüzü kara çıkarma! Gücünü ve adını üzerimizden eksik etme! Bizi doğru yoldan ayırma! hakkımızda hayırlısını yaz! o hiçbir zaman üzülmesin! onu koru ve esirge! Amin!
Temmuz 2006
YORUMLAR
2006 da yazılmış...En güzel günler sizlerin olsun...Sevginizle,sevgilinizle ...
“Sevgiyle Anlat” yazımın son satırları duygulu içten yalın satırlarınıza bir yorum niteliğinde olduğunu düşündüm.
Yaşam gerçeği irdelenince kötülükle günahkârlık yok sayılır. Kabahat özgür düşünceyle gerçek istemdedir. Yaratan detayla ve kolaycılığa kaçış olan kadercilikle ilgili değildir. Her insan, isteminin neye karar vereceği ile ilgilidir. Özgür olmak ve kalbindeki gerçek duyumsamalarla mutlu olmak adına doğasını, kişisel yapısını kullanmak sonucundan başka bir şey olamaz. Bu anlamda gerçek olan zaman bağımsızdır. Bu bağımsız ve özgür zamanın kendi gerçeklerinde aşkı, sevdayı ve sevgiyi yaşayan saygın yüreklere selam olsun.
Saygılarımla