- 1366 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
*- İNSAN VE AKIL
Düşünmek insana özgü bir şeydir. Zaten düşünebildiği içindir ki insan diğer yaratılmışlardan ayrıcalıklı bir yere sahiptir ve bu yüzden kendisine Allah’ın yeryüzündeki temsilcisi sıfatı layık görülmüştür. Bu sıfatın gereği olarak aklını ve mantığını bir kenara bırakıp egosunun yönlendirdiği içgüdülerini ön plana çıkartamaz. Çıkartırsa ne olur?
Akıl, mantık ve muhakeme becerisinin yerine egosunun yönlendirmiş olduğu güdülerini koymaya ve hayatını bunların yönetmesine izin vermeğe başladığı andan itibaren insan, doğal olarak hayvanlaşma eğilimi gösterir.
Hayvanlaşma eğilimi gösteriyorsa kişi elbette yaradılış nedenlerine aykırı davranmak gibi zor bir durumun içine itmiş olur kendisini. Firavunlar, Nemrutlar, Neronlar ve dahi Hitlerler, Stalinler, Şaronlar tam da bu tanıma uyan sadece birkaç örnektir.
İnsan olmak Yaratan’ın bahşettiği bir durumdur ama insan kalmak, kişinin sadece kendi elinde olan bir şeydir. Bunu sağlayabilmesi için bir takım kılavuzlara, yol göstericilere sahip olsa da belirleyici tek unsur her hal-ü kârda bir tek yine kendisidir. Düşünmek ve anlamaya çalışmak bunun için yeterlidir.
İnsan ne olursa olsun her durumda kendisine verilmiş olan temsilcilik sıfatının gereğini yerine getirmek gibi bir zorunluluğa sahiptir. Bundan kaçmak mümkün olsa da yaptırımları itibariyle doğru bir davranış olmaz. Aklı olan da zaten bu görevden kendisini muaf tutamaz.
RECEP AKIL