Beklenmeyen Adam
Beklenmeyen Adam
rüyaların bittiği yerdeyim. Şimdi, o küçücük ellerimle kavramak zorundayım koskoca dünyayı. Kime ne anlatabilirdim ki, kim anlayabilirdi beni. Kalabalığın içinde yalnızlığı hissetmek. Öyle kötü, öyle sessiz bir duygu ki.. Herkesin yanında olduğunu görmek, ama hiçbirini hissedememek.
Tamda çaresizlikten öleceğimi düşünürken sen çıktın karşıma. Hiç gelmez derken, hiç beklemezken, tüm umutlarımı kaybetmek üzereyken. Nerden çıktın ki durduk yere. :/ ... bak yine doldu gözlerim. Giderken de ağlatmıştın. Tüm evrende yalnız bırakmıştın beni hatırlıyor musun? Ben hiç unutmadım. Yürüyerek uzakta kayboluşun, tıpkı bir daha hiç doğmayacak bir güneşin ufukta batışı gibiydi. Biliyorum aslında beni hiç unutmadığını. Bedenimdi yalnız kalan, ruhum değil ! Aynı şehrin havasını solumasak ta, aynı dünyanın güneşini paylaşıyorduk biz.
Geldin, ne iyi ettin. Özlemişim kokunu, elini, yüreğini. Gel otur şöyle, uzun zaman oldu görmeyeli birbirimizi. Epeyce şey birikti kalbimde.
Gel otur şöyle...
Mart 2009
Eris Seda Sürekçi