- 1465 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
PKK TERÖR ÖRGÜTÜ İLE FİLİSTİN TERÖR ÖRGÜTLERİ
PKK TERÖR ÖRGÜTÜ İLE FİLİSTİN TERÖR ÖRGÜTLERİ
ARASINDAKİ BENZERLİKLER
Dr. Sadık Özen
Ülkemizde faaliyet gösteren terör örgütlerinin aşağı yukarı tamamı Filistin’deki kamplarda eğitilmişlerdir. Bu itibarla, amaçları ne olursa olsun, çalışma biçimleri ve eylemlerinin aynı olduğu söylenebilir.
Burada, çeşitli ülkelerdeki terör örgütlerinin amaçları üzerinde durulmayacak ve sadece çalışma yöntemleri ve ülkemizde PKK tarafından yapılan haince eylemler ile diğer örgütlerin yaptıkları eylemler arasındaki benzerlikler ele alınacaktır.
Öncelikle şunun vurgulanması gerekiyor; dünyada terör yaratan bütün terör eylemcileri yani teröristler Beka Vadisi’nde eğitilmişlerdir. Asala’dan Pasok’a,
17 Kasım Örgütü’nden THKO’na kadar bütün teröristlerin eğitildikleri yer burasıdır.
Musevi dininin gelişi ile başlayan ve tarih boyunca Yahudiler’le Filistinliler arasında süregelen terör eylemlerini bir tarafa bırakalım. 20.yüzyıldaki terör faaliyetleri ilk olarak, Filistin’in İngiliz egemenliğine girdiği 1918 yılından itibaren başlatılmıştır. Filistin’deki Yahudiler İngilizler tarafından silahlandırılmış ve bölgede estirilen terörle insanlar amansızca öldürülmüştür. Terör eylemleriyle Filistinliler yıllar yılı teröre kurban vermişler, toprakları ellerinden alınmış ve toplu katliamlara uğramışlardır.
Başlangıçta Filistinliler, terörü, kendilerini koruyabilmek için bir yol olarak seçmişler, sonunda da kendileri terörün önemli odak noktalarından biri haline gelmişlerdir. Şu farkla ki, İsrail devlet terörünü benimsemiştir. Esasında, Musevi dini, sahip olduğu kurallar itibariyle insanları teröre teşvik ve tahrik eden bir niteliktedir. Tevrat’a atfen yazılanlar semai bir dinin kabul edeceği şeyler olmayıp, adeta bir terör yönetmeliğini andırmaktadır.
Sayın Başbakanın, Tevrat’ın 6.cı bölümünde “Öldürmeyeceksin” diye yazıyor demesine rağmen, Tevrat’ta, teröre ışık tutan ve hatta teşvik eden, akıl almaz derecede, birçok bölüm bulunmaktadır. Örneğin; Tevrat’ın I.Samuel Bölümü 15/3 de:
“Şimdi git... Onların her şeylerini tamamen yok et ve onları esirgeme; erkekten kadına, çocuktan emzikte olana kadar hepsini öldür” denilmektedir. Tevrat’ın diğer bölümlerinde insanları vahşete yönlendiren daha birçok öğüt yer almaktadır.
Tevrat adına yazılanlar, radikalist Museviler tarafından aslına uygun olmayan bir tarzda kaleme alınmış olabilirler. Böyle olsa bile, yine de asla insani duygularla bağdaşmayan ve İslamiyet kuralları ile uzaktan yakından hiç ilgisi olmayan ve bu nedenle bize son derecede ters gelen söylemlerdir. I.Samuel 7/3 de; “Bir şeyler yapın, kanıtlayın, yabancı ilahları aranızdan kaldırın, kökünü kurutun” sözleri yer almaktadır. Verilen bu örnekler, İsrail halkının ne denli bir haleti ruhiye içinde yetiştiklerinin kanıtı olmalıdır. Bu durumdan, Tevrat’ın sadece Yahudi neslini koruma amacını güttüğü anlaşılıyor.
Böyle bir terör ortamında yaşayan ve sürekli olarak İsrail’in vahşice saldırılarına hedef olan ve bu saldırılara karşılık vermek zorunda kalan Filistinliler, sonunda hem terörün hem de İsrail’in bir parçası olup çıktılar. Öylesine ki, İki terör grubu adeta bir elmanın iki yarısı gibi oldular. Bizim maruz kaldığımız terör olaylarında her ikisinin de payları var. Bir taraf yani Filistin eğitim verirken, diğer taraf yani İsrail, yaptığı planlarla örgütleri yönlendiriyor ve maddi destekte bulunuyor, cephane ve silah yardımı yapıyor. Diğer taraftan da teröristleri eğitiyor ve Hristiyan ülkeler nezdinde Türkiye’ye karşı teröristleri haklı çıkarmaya çalışan bir siyasi destek sağlıyor. .
Gözü dönmüş bir devlet ile amacına ulaşabilmek için her yolu meşru sayan bir zihniyet aynı paralelde hareket etmekteler. Amaçları ayn olupı; sivil, asker, polis, yaşlı, kadın, çocuk demeden öldürmek. Kör olası gözlerini vahşet bürümüş. Mayınlar döşüyor, döşedikleri mayınları uzaktan kumandalı aletlerle patlatıyor, jandarma ve polis karakollarını basıyor, toplu yerleri makineli tüfeklerle tarıyor, masum insanları acımasızca öldürüyorlar.
Aradaki fark, İsrail’in devlet terörü yapması, devletinin asker ve silahlarını terörde kullanması, Filistinli teröristlerin ise sivil halktan oluşması ve emperyalist devletler tarafından beslenmeleri ve silahlandırılmalarıdır. PKK ile buluştukları nokta işte burasıdır.
Filistin terör örgütlerinin İsrail’e karşı uyguladıkları metotlar ile PKK terör örgütünün bize karşı uyguladığı metotlar tamamen aynıdır. Kanlı eylemlerine hazırlık olmak üzere, küçük çocukları kandırarak canlı kalkan olarak kullanıyor ve onlara taşlı saldırı yapmalarını öğretiyor ve bunu yaptırıyorlar. Dünyadaki canlı bomba saldırılarının mucidi de bunlardır.
Görüldüğü üzere, PKK ile Filistin terör örgütlerinin metot ve eylemleri tamamen aynı tarzdadır. Çünkü ister PKK, ister Türkiye’de terör yapan diğer örgütler olsunlar, Filistin topraklarında Filistin terör örgütleri tarafından eğitilmiş ve yetiştirilmişlerdir. Gerek Türk halkı, gerekse devletimizi yönetenler bu gerçeği görmelidirler. Bu gerçekleri görerek, aynı dini taşıyoruz diye Filistinliler’e sahip çıkmak ve onları destelemek gibi bir gaflete düşmemeliyiz.
İsrail tarafından Filistinliler’e yapılan terör saldırılarına kesinlikle karşıyız. Ama aynı şekilde diğer ırk ve inanç sahibi insanlara yapılan terör saldırılarına da karşıyız. Çünkü terör bir insanlık suçudur. Bütün dünyanın terörist kabul ettiği bir terör örgütüne sahip çıkılmaya çalışılması ise büyük bir basiretsizlik olur. Fiİlistin İsrail arasındaki, cehenneme dönmüş terör bataklığına bizi sürüklemeye hiç kimselerin hakkı olmamalıdır.
Allah; ülkemizi, milletimizi ve devletimizi bu belaya bulaşmaktan korusun.
Saygılarımla…
15.06.2010
www.fikirplatformu.net
www.antalyabugun.com
www.edebiyatdefteri.com
YORUMLAR
''Ülkemizde faaliyet gösteren terör örgütlerinin aşağı yukarı tamamı Filistin’deki kamplarda eğitilmişlerdir.''
BU NE İDDİALI VE DAYANAKSIZ BİR CÜMLE BÖYLE ? YİNE SALDIRIYOR DİYECEKSİNİZ BANA EN İYİSİ BEN SUSAYIM KALEM SİZDE SALDIRIN 40 YILDIR TERÖR ALTINDA İNLEYEN VATANINI CANLARINI KORUMAYA ÇALIŞAN MÜSLÜMANLARA MAZLUMLARA SALDIRIN
sadikozen
İsrail Devleti'nin devlet terörü yaptığını, masıum insanlara saldırdığını ve insanlık suçu işlediğini, onları suçlu bulduğumu ve kınadığımı çok açık ve net bir biçimde yazdığım halde bunları hiç dikkate almıyor ve beni eleştiriyorsunuz. Eleştiirileriniz doğru olsa saygı duyarım. Ama ne yazık ki yazdıklarım bir gerçek. Terör erylemleri her kime karşı yapılırsa yapılsın insanlık dışı olaylardır, asla tasvip edilemezler.
İslamiyet dininde savunmasız insanlara saldırılması ve masumn insanların öldürülmesi diye bir şey yoktur. Tam aksine nmuhtaç olanları korumak ve yardım etmek kuralları vardır. Siz ne derseniz deyin ve kimi savunursanız savunun, hangi ırktan ve hangi dinden olurlarsa olsunlazr ben teröristleri lanetliyorum.
Kendisini teröre bulaştırmamış Filistin Halkı'na saldırmak şöyle dursun onları bağrıma basarım acılarını yürekten paylaşırım. İsrail terörüne kurban gidenlere Allah'tan rahmet, kederli ailelereine de başsağlığı dilerim.
Bana yaptığınız saldırılara rağmen size sevgilerimi sunuyor, Yüce Allah'tan size de biraz sevgi ve saygı kazandırmasını diliyorum.
olmayanadam
Filistin Cumhurbaşkanı daha geçen sene Temmuz ayında Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ni ziyarete gidip onları desteklediğini söylemişti.İnsanların hatalarını sırf kendinizden olduğu için görmezden gelemezsiniz.
Filistin'de İsrail'e karşı onurlu bir direniş gösterilmektedir.Oradaki partizan güçler haklılar çünkü işgal altındalar.Ama destekledikleri Pkk haklı değil, çünkü işgal söz konusu değil.