İMKANSIZ AŞK
Heniz onsekiz yaşına yeni basacaktı kız.Ürkek ve bir o kadar korkaktı.Tecrübe biriktirmeye başalamamıştı daha,bohçası çook boştu.Bilmezdi erkekleri,aşkı,sevgiyi,sevdalanmayı,aşık olmayı.Erkek arkadaş,sevgili,aşk,çok uzak kavramlardı ona.Ve yasak belkide.Korkuyordu kız: belki babası kızar diye ,belki biri görür diye, belki ......
Henüz onsekizine yeni basacaktı kız.Sanırdı ki kendi istemezse hayatına biri girmez.Sanırdı ki kafasını kaldırmazsa görmez.Hayatın çizdiği yoldan bihaber.
Günlerden bir gün kaldırmadı kafasını.At gözlüklerini takarak dolaşırdı hep, yine öyle yaptı. Yanında kız arkadaşı vardı.Gezerken yanlarında iki delikanlı bitiverdi.Sinirlendi kız. Bakmadı yine ama yanındaki arkadaşı başlamıştı çoktan sohbete.Beraber gideceklerdi eve, bırakamadı kız.Burnundan soluyarak takip etti.Lafını da çekmeden söyledi’ bana sormadan karar verdin’.Delikanlılardan biride gerideydi onun gibi.Derken oturdular ve ertesi gün yeniden buluştular.
Kızın kalbi daha önce hiç bilmediği gibi çarpıyordu artık.Adını bilmediği ,daha önce hiç görmediği adama.Özlüyordu adamı görmediği zamanlarda.Sesi sürekli kulaklarında.Yüzünde aptal bir gülümseme, hayale dalıyordu.Ayakları nedenini,sebebini,sonunu düşünmeden takip ediyordu adamı.Adam aradı mı yüzünde gülücüklerin en güzeli.Özlemleri değişmişti kızın,hayalleri.Hiç bilmezdi aşk şiirleri yazabileceğini.Hiç bilmezdi içinin bu kadar coşacağını.Hiç bilmezdi bilinmezlikleri.
Artık kız bambaşka olmuştu.Seviyor,çok seviyor,çoook seviyor ve belli ki seviliyordu.Bir anı onsuz olmasın diyordu.Birgün karar verilmişti.Evlenecekti adam.Kız çöktü olduğu yere.İnanamadı .Onun sevdası,başkasıyla evlenecekti.Şaka gibiydi ama adamın şakası yoktu.Kırgınlıkları,kırılganlıkları acıları tattı.Kulaklarını tıkadı ama olmadı.Ve adam giiti,kız bitti.Yılarca sürecek bir yangına,yıkıklığa,yılgınlığa.Ve adam gitti kız bitti.
Önce inkar etti.Olamazdı bu doğru olamazdı.Sonra yas tutmaya başladı.Elden ayaktan düştü.Birgün annesinin eline kayıverdi.Doktor depresyon teşhisi koymuştu.Yemeyen, içmeyen, ayağa kalkacak dermanı olmayan kıza.Hemen ilaçlar alındı,kız tatile yolladı teyzesine.Gülüyordu yüzü artık, saklamıştı içindeki yangınları.Ama diyordu içinden hep beni asla unutmasın.Mutlaka pişman olsun beni yeniden bulsun.Buldu da adam.Aradı da ara sıra.Birde telefon numarası vermişti arasın diye.Birgün dizleri boşalarak,elleri titreyerek aradı.Kulaklarına inanamadı adam baba olmuştu ,izinliydi.Olduğu yere serildi.
Yılarca adam bilmedi,kız çok sevdi ve bekledi.Gelmeyeni,gelmeyeceği...
Adam bilmedi ne kadar büyüdüğünü,büyütüldüğünü.Adam kendisini bu denli seveni bilmedi,bilemedi.
Yıllar geçti ama nasıl. Bunu kıza sormak lazım.Uykusuz gecelerini o biliyor.Dökülen göz
yaşlarını.İçindeki feryadı,figanı.Kimseye bakamdı yıllarca.Ve adam geldi.O çok istediği çok sevdiği.Mutsuzdu,umutsuzdu.O da unutamamıştı.İki kor,iki yanan yürek.Oturup sohbet ettiler saatlerce sanki bunca yıl hiç geçmemiş gibi.Sonra adam ve kız buruk ayrıldı.Mutsuzdu adam ve istiyordu eski sevdiğiyle yeni bir başalngıç yapmak.Çok uzun bir mektup yazmıştı adam.Boşanacaktı,kendisiyle evlenmek istiyordu.Kız umut vermedi adama.Yuva yıkmak istemiyordu.Gerçekten diyordu mutsuzsa boşanır sonra çıkar karşıma.Sebep ben olmam.Ve son sözü söyledi’mutsuzsan boşan: ama ben sana söz vermiyorum belki kabul ederim ,belki etmem’.Eğer dedi seviyorsa gene gelir bulur alır beni.Bekledi,bekledi,bekledi.......
Artık kendine hayat kurması gerekiyordu.Aşkını içine gömüp yola devam etmek zorundaydı.Ve öyle yaptı.Evlendi.Sonra adam aramıştı onu.Telefona kızkardeşi çıkmış ve evlendiğini söylemişti.Sonra bir dönem sessiz telefonlar aldı genç kadın.Her telefonda biliyordu arayanını.Sonra kesildi telefonlar.
Yıllarca gömüldü sessizliğine.Hiç unutmadı.Her kavgada,her kasırgada onun kıyılarına vurdu.Onun cezası adamı adamsız yaşamaktı.Aradan yirmi yıl geçti.Kadın adamdan vazgeçmedi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.