Faziletli olmak, keskin bir kılıca oturmak kadar güçtür.-- bhartrıharı
H. Karataş
H. Karataş
@h-karatas

İnfaz Dizisinden İlki

18 Haziran 2010 Cuma
Yorum

İnfaz Dizisinden İlki

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

693

Okunma

İnfaz Dizisinden İlki

Siyahın asaleti bir gökkube gibi kaplasın hava geçirmeyen; deliksiz kafanı.


Aklımın sınırlarına hiç mazhar olmamıştı daha önce, başıboşlara bir veda mektubu yazmak.

Farklı insanlar tarafından türlü hayatlar defalarca yontulmuşken; ne yazık, retinama düşen görsellik hâlâ kabaca, asla işlenmemiş.
Zaman önce, annemin kordonundan kopup da bir rüzgârın heyecanlı tutumuna kapılarak melankoli kentlerinin kapılarını aşındırdığımın ayırdına varmak epey vakit ve tecrübemi aldı.
İnsan kendisine ait ve teslim olan her şeyi sevebilme yetisini geliştirirken bir yerlerde, ben zamanın karanlık tanrılarından birinin öğretileriyle büyüyordum.
Öyle bir tanrıydı ki o; mizahı kara; sevgisi yapay ve öldürülmesi güçtü. Bana nefretin karakökünü anlatırken mizacı sakindi; bakışları adını bilmediğim okyanusların derinliği ile boy ölçüşürken, konu mutluluk olduğunda; ateş gibi parıldayıp ellerini boğazıma dolar; bir daha da sönmezdi…
Bana baktığınızda, size bir külü andırmam bu yüzden;
Tenime dokunmaya kalktığınızda, parçalara basitçe ayrılmam bu yüzden.
Tekrar bir bileşke hâline nasıl getirileceğimin ya da nasıl devşirilebileceğimin icadına ise henüz başlanmadı.

Duvarımı boyayan gölgesi bir ölü gibi yatarken; acabalar boca ediliyor aklımın kazanına. Acaba, bu bir soytarının asilzade taklidinden öteye gitmez mi?

Soytarı kahkahayı basmadan hemen önce; kendi halinde fotosentez yapmayı öğrenmeli insan.

Köprülerin üzerine inşa edilmiş saman sarısı gökyüzüler ışıldayıp insanları heyecan duygusunun yoğunluğunda boğarken, yolunu kaybetmiş bir adama bahşetmiştim adımı, zamanında eteklerine baktığım; bir zaman sonra ise gövdesinden evrene bakacağım o dar ağacının döşünde.

İki ufak avucumun arasına ehemmiyet ve özenle yerleştirirken onun güzel suratını, geçmişimizin kir pas içindeki, ellerinde burgu taşıyan çocukları nefeslerimizi sömürmekten vazgeçip yataklarına doğru yol almaya başlamışlardı.

O bana, ‘seni ölene dek seveceğim’ dediğinde,
ben ona,‘ Fakat ben yarın öleceğim’ diye karşılık vermiştim.

Yanıldım.

Şayet değilse bu rahibin bir tesellisi; kırkdört gün sonra, bir idam şöleninin sunuculuğu, kurbanlığı ve kapayıcılığını ben yapacağım!

Lütfen, bu şölene katılarak varlığımı onurlandırın.

Onların söylediklerine göre; sözlerim, zehirli bir bitkinin acı veren tadından başka bir şey değil.
Onlara göre; varlığım, en ulu tanrının aklını kaçırdığı zaman yarattığı zerreden başka bir şey değil.

Ölüme tamtamına kırküç mektup kalmışken, harflerim sünnet edilmesin hemen bu papirüsün üzerinde diyerek yol almalı biraz daha tecrübeye.

Lütfen, varlığımı onurlandırın, katılarak bu şölene.

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İnfaz dizisinden ilki Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İnfaz dizisinden ilki yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İnfaz Dizisinden İlki yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Asra
Asra, @asra
23.6.2010 14:22:16
İmgeler ,mecazlar,anlaşılması güç bir ruh halinden sızıntı gibi satırlar...ama kalemin konuşabildiği satırlar
tebrik ediyorum kalemi
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.