Senden nefret edenleri sev; iyilikten başka üstünlük alameti tanımıyorum. -- ludwig van beethoven
Selahattin YETGİN
Selahattin YETGİN
@selahattin-yetgin

İklimler Gibi Sokul Yüreğime

17 Haziran 2010 Perşembe
Yorum

İklimler Gibi Sokul Yüreğime

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1292

Okunma

İklimler Gibi Sokul Yüreğime

İklimler Gibi Sokul Yüreğime

Sen, kırmızı bakışlı gecelerin gözleri yaşlı, gönlü savaşkadını
Ben, mor saçaklı dağların savaşçısı, yüreği aşka sabıkalı adamı
Akıyor günler durmaksızın hırçın sular gibi, aktıkça yatak arar
Boşluğu kucaklayan kollarımız, gün gelir, aşkla birbirini sarar

Dindirilememiş ağrıların kasıklarına zoraki gülüşler sürünce yanaklarımızdaki tuzlar dudaklarımıza dökülür. Biliriz ki, beklenen özlenen değil, yolunu gözlediğimizdir. Dokunulası bir kayıp zamanda ağrılarımızın nedenlerini hep bilinmeyen öfkelerdir.. Gönlümüzün odaları bu yüzden aydınlıktır ve kilitler sonunda içeriden kapanır. Üfledikçe lambada hüzün yanar, avuçlar işte o an uzaktakini arar. Damla düşer ansızın tene ve kol hışımla sarılır en güzel gerçeğe.

Bir sarılışın dudaklarına nem vurunca dil oynar yuvada. Kol beden ararken kelepçeli düşünüşlerin kilidi döner ve açılır tutkunun sandıkları. Beklenen yardır, gözlerinde sevdayı taşır. Susar zaman, fısıltılarla odaya çekilir an. Durmak yoktur ve duvarlara akşamın gölgesi vurur. Diz çöküp tapılası gerçeğin önünde ve bir şenliğin tam ortasında dudaklar özlemle buluşur. Saatler turunu tamamlarken, çok uzaklarda bir adam gelgitlerle coşarak aynı gecenin düşlerine hıncını vurur.

Göğsündeki sevdanın kapılarını sallamaktadır şimdi hırçın rüzgârın eli. Başıboş düşünüşlerin dönek düşünüşleriyle geçmektedir sevgilinin özlem günleri. Korkak çabalar, aksak çağrılar ve kendi nalıyla tökezleyen atlar geçer az sonra aşkın kurumuş ovalarından. Gecelerin perdelerini rüzgâr hışımla sallarken öfkelerle sendeler Eylül. Aşk, kaygılı bir mevsimken ve gözlerimizde umutsuzluk üzünçleri büyürken o da bitmekte ah bakışı gül. Ağrımın kanlı siperinde bu adam yüreğine saplanacak mermiyi beklerken, sen yakarılarını yalnız gönlüne sür.

Sana demetlenmiş dosyaların odasına hapsettim kendimi. Küçücük bir pencereden peş peşe gemiler geçerken el sallıyorum yokluğunun fırtınalı denizlerine. Uzaklarda yağmurlar yağıyor belki de. Bulutlar siyah bir kümeyle çöreklenmişler sudaki korkak ışıltıya. Acelesi var kuşların, dağınık uçuşuyorlar yuvaya. Karanlık örter birazdan penceremi yar, özlem mektupları yakılır gecenin ayazında. Bir duman yükselir buralardan, yanık bir türküyle sokulurum ben uykularına.

Sıkışan bağrımızı yatağa gömünce dar bir odanın duvarlarına akseder görüntümüz. Kırık parçaları birleştirmekten ve olmazlar haritasında güvenli sığlar aramaktan bitap gönlümüze sular çarpar ve özlemlerin yaman vuruşlarıyla içimizdeki narin yapılı çocuklar ağlar. Sen kırmızı bakışlı gecenin kadını, ben mor saçaklı dağların adamıyken günler deli sular gibi durmaksızın akar ve boşluğu kucaklayan kollarımız nasılsa bir gün birbirini sarar.

Tüketildikçe özünü arayan ve birbirine çarpınca sözünü kavrayan düşünüşlerimizin delişmen günlüklerine bir çizgi çekerek tükettik bir günü daha. Sen uykulara dalmış bir adamın slüetini izlerken yalnızlığın sarı odalarında, ben alevlerle kavrulan bir kadının kuru sevinçlerine yükledim bekleyiş terimlerini. Gün devrilişlerine şahitlik ettim tekrar tekrar uğradığım kurumuş bir ağacın altında. Rüzgâra bıraktım dertlerin dökümünü ve özlemin adını sen koydum.

Perdeye sürtünen bedeninin kadın kokularıyla yokla avuçlarındaki kavrayışları. Bir suyun akışkan ritmine bağdaş kurarak düşle varlığımın imkânsız kımıltılarını. Sesin yükseldikçe ve duvarlara çarpıp ruhuma döndükçe uzanayım terli göğsüne. Tutunmasız gelgitlerin kaygan iklimleriyle sokulayım kutsal değerlerine. Dizlerimdeki sürtünüşler mor tapınmalarla kanasın, tırnakların bende binlerce yara açsın ve kadın yüreğinde iklimlerimin tümü isterse zemheriyle donansın.

Yansıması kendi göğsüne yönelen vedalarımız suskulara takılınca, bir bıçak arardık gönlümüzü doğrayacak. Hızla eriyen bir günün slayt geçişlerine kapılır, yanık yüreğimizin dalgalarla sörfünü izlerdik. Her bakışın eşsiz bir resimdi, parmaklarımın titrekliği senin eserindi. Bildik sarılışlarımızın finalleri gelip kapımıza dayanınca, an kendini inkâr eden bir gerçekti. Varlığın kayıp bir dosya gibi yıllardır aradığım, ömür gülüşlerine çocuklar gibi saklandığım rutubetli bir mahzendi.

Selahattin Yetgin

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İklimler gibi sokul yüreğime Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İklimler gibi sokul yüreğime yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İklimler Gibi Sokul Yüreğime yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
17.6.2010 20:06:56
Çok beğenerek okudum. Tebriklerimi sunmak istedim. Saygılarımla...
Münzevii
Münzevii, @munzevii
17.6.2010 19:05:45
mensur şiir tadında bir söyleşi zevkle okudum selam ve dua ile
Sevgi Salman
Sevgi Salman, @sevgisalman
17.6.2010 12:41:49
Şiir tadında, duygu yüklü...

Gelecek olanı bekler dururuz...Beklediğimizin farkında değil midir yoksa bilerek mi bekletir?

Gelsinler artık diyorum, gelsinler ki kilitler bir bir içeriden açılsın...

Sevgi ve saygı ile
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.