HOŞÇAKAL...
Başlığı kimliksiz,yazılışı nedensiz bir mektup daha yazıyorum sana.İçimde büyüttüğüm suskunluklarımı,kalemim dile getiriyor adeta.Cesaret edipte yüzüne söyleyemediklerime tercümedir belkide.Sevginle doldurduğum dünyamın içinde,anılarım enkazların altında yaşam savaşı vermekte.Taşıyamıyorum ayrılığın yükünü,Kaldıramıyorum sebepsiz gidişini.Bu sevgi bir vedayı bile haketmedi mi? Sen gittiğin günden beri ’hoşçakal’ sözcüğü bile çıkmıyor ağzımdan.Öğrendim ki; sevdiği yoksa,hoş kalamıyormuş insan.Aynalara bile eskisi gibi bakmıyorum artık.Her baktığımda göz bebeklerime suretin düşüyor,boydan boya içimi hüzün kaplıyor.Düşünüyorum da bazen,benimde payım var yaşadıklarımda.En basit şekliyle ayrılığı yakıştırdım sevdamıza.Başka tenlerde izin verdim kokunu bırakmana.Senin kadar bende suçluyum aslında.Ne olursan ol,kim olursan ol,sahip çıkmalıydım benliğine.Öyle bir sevmeliydim ki seni,Dize getirmeliydim seni bence.Kirletmene izin vermeseydim kendini başka bedenlerle.Yazmazdım bu sözleri sana şimdilerde.Kim bilir?yarınlarımız gözhapsinde.Silebilcekse gözyaşlarım tüm olanları,ben gözyaşlarımı helal ettim bile..git şimdi güle güle..
YORUMLAR
Çok güzel gerçekten.
Yazılışı nedensiz değil ama...
Sevgiyi ve sevgiden gelen sersenişi anlatan duygulu bir sesleniş.
Tebrikler.