- 605 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
İTİRAF
Kırgın bana biliyorum. Onu aldattığımı düşünüyor. Eskisi kadar güvenmiyor bana, kendini bırakmıyor. Ne zaman yaklaşacak olsam, ellerine uzansam, duvarlarına çarpıyorum. Sesi çatallaşıyor, kelimeleri yüzüme vuruyor. Görünüp görünüp uzaklaşıyor, gözlerini gözlerimden kaçırıyor.
Yalan değil aldattım, kapılar zorladım, heyecanlandım. Uykusuz geceler, kelimelik mahrumiyetler yaşadım, yasaklar deldim, sancılandım. Kurduğum hayallerin dumanında boğuldum. Bir kelimesiyle derin uykularımdan uyandım. Aşkın başka türlüsünü gördüm, başka hayatlara aşina oldum.
Yalan değil sevdim, en az senin kadar. En az senin kadar beynime işledim. Geçmişimi, hayallerimi, rüyalarımı ellerine verdim, zulmünden vazgeçiremedim. Sancılarım yanıma kaldı, emeklerim kan ter içinde elime düştü.
Sürükledi boynuma geçirdiği iple, gözlerimi kör dilimi lâl eyledi, kelime oyunlarına boğdu. Olaydan olaya atıp sersemletti. Düştüm. Ellerim, yüreğim yara bere içinde kaldı ama bırakmadı, yol vermedi, acımadı… O kaçtıkça bin bir ümitle kalkıp kovaladım, saklandıkça aradım. Rüyalarım oldu, hayallerimden geçti.
Kolay teslim olmadı. Bazen ellerimi gezdirdim saçlarında, her telini ayrı ayrı çözdüm, her çözdüğümü doyasıya kokladım. Bazen dikenden kelimeler bıraktı ellerime kan içinde kaldım. Hayallerimi terk etti, canımı derde saldı. Ellerimi tellerinden çözdü, uzandığım yönlerden çekildi. Zincirden zincire attı, olaylar yumağına sardı.
Yalan değil aldattım. Beni pişmanlığımda boğmaya kalkışma pişman değilim. Düşüşlerimden, çapkın bekleyişlerimden, bir bakışına ömürler verişimden, gönül sancılarımdan pişman değilim. Canımı yakışına, aklımı kör yumağa çevirişine, kul köle edişine, zamansız çıkıp gelişine kızmıyorum. Her halini, her şeyini aşka yoruyorum.
Yalan değil aldattım. İlk göz ağrımsın, yerin çok başka bende, bilmelisin. Onu kabullenmelisin, beslemelisiniz birbirinizi ve ben yine de yetinmemeliyim, yeni heyecanlar bulmalı kapılar zorlamalıyım. Aşka, acıya, hüzne, rüzgâra, yağmura aşina olmalıyım. Çarpıp çıktığım kapıların iz bıraktığı ellerime yüklenmeliyim. Aklımı, hislerimi kelimelere sebil etmeliyim. Düşüren, yaralayan, ezen, bitiren sözcükleri elimden bırakmamalıyım.
En iyi sen anlarsın beni bilirim. Nazlanırsın, ayaklarına düşürürsün, ihanetimi yüzüme tokat misali çarparsın, ama anlarsın. Hadi bırak artık kendini bana, ellerim kan içinde kaldı. Peçesini kaldır kafiyelerin, dikenlerini çek. Bırak öykü otursun masamıza, kadehlerimiz elimizde meşk edelim. Yüreklerimizi açalım birbirimize, hasbihal eyleyelim. Kelimeleri sarhoş, geceleri haram kılalım. Sen sırala yine en seçkin, en asil, en derin kelimeleri duyguları, öykü halka halka örsün onları. Bense bu aşk meclisinde bir saki, içkimizi en derin kadehlerde, kalemimle sunayım.
ŞERİFE ORAL
YORUMLAR
Yalan değil aldattım, kapılar zorladım, heyecanlandım. Uykusuz geceler, kelimelik mahrumiyetler yaşadım, yasaklar deldim, sancılandım. Kurduğum hayallerin dumanında boğuldum. Bir kelimesiyle derin uykularımdan uyandım. Aşkın başka türlüsünü gördüm, başka hayatlara aşina oldum.
çok yaşamış.çok görmüi çok geçirmiş bir dağın eteği gibi çiçeklerle bürünmüş dost kalemin derin olsun