Hakkari’de bir kuyumcu dükkanının vitrinine göz gezdiriyoruz. Kapalı çarşı kuyumcularında bile olmayan çeşit çeşit takılar. 24 ayar altınla yapılmış muhteşem tavus kuşlarını taşıyan altın zincirler. Baklava kesimi 24 ayar küpeler,bir karış genişliğinde altın kemerler.



Peki,bunca yoksulluk varken bunları kim alıyor? Elbetteki bunları alanlar köylerinden kopup gelerek,Mersin’i,Adana’yı,İzmir’i ve daha pek çok kenti iş bulabildikleri için mesken tutan Kürtler değildir. Bunlar aşiret düğünlerinin altınlarıdır. Çünkü,kırk gün kırk gece süren,yüzlerce koyunun kesildiği,kazan kazan pilavların yendiği,tonlarca rakının tüketildiği,bu düğünlerde aşiret ileri gelenlerinin gücü,kadınlarına kaç kilo altın taktıklarıyla ölçülür.



Bu düğünlerde kimselerin Diyarbakır’da,Hakkari’de ve tüm bölgede gençler arasında hızla yayılan uyuşturucu kullanımını dert ettiği yoktur. Her gün yüzlerce çocuk sokaklarda çiklet,mendil ve kendisini satarak yaşam savaşı veriyormuş,bu onları ilgilendirmez. Onlar aşiret ağalarıdır ve düğünlerinde otuz kilo altın takmakla ünlüdürler!..