- 947 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
İnsanların Sizi Denemelerine İzin Vermeyin
Kendini daima güvende hissetmek isteyen insanların en büyük kozu karşısındakine bir yem atarak onu denemektir. Bazen bunu maddi olarak denerler bazen de arkadaş yada çevre içerisindeki ortamında nüfuzunu kullanarak. Böylelikle bir insanın notunu kendi kafalarına göre bu olayın sonucuna göre verirler. Ne kadar doğru bir tahlil olabilir ki bu yöntem? Hepimizin zaafları var sonuçta. Bu zaaflarımızdan faydalanılarak hazırlanan tuzaklara düştüğümüzde , bunu hazırlayan kişi tarafından " Zaten düşündüğümüz gibiymiş" şeklinde yorumlanılması, eğer bu tuzaktan kıl payı kurtulmuş olunsa dahi bir sonraki için hazırlığa girişilmesi.
Dalgın dalgın yolda yürürken gözünüze ilişen bir cüzdan yada bir miktar para büyük bir çoğunluğumuzu acaip sevindirir. Kısa yoldan köşeyi dönme üzerine master yaptığımız bu zamanda böyle bir nimet için günlerce şükredebiliriz. Gene benzer bir örnek verelim ; yeni tanıştığımız bir çevrede, hiçbir vasfımızı göstermediğimiz halde, insanların bize popüler ve çok ilgili olmasını ilginç bulsak da bundan son derece mutlu oluruz. Farkedilmek üzerine kurulu olan yaşantımızda , böyle bir çevrenin varlığı bizi maddi kazançlardan çok daha tatmin etmektedir. Fakat bazı çevrelerin taktiği olan bu ilgi odağı numarası , kısa bir zaman içinde bu kişiyi kendisine muhtaç etmekte ve o kişi için iş işten geçmektedir.
Kişisel Gelişim kelimesini az çok duyan ve kendisinde bu eksikliği farkeden birisinin , kendine yatırım yapmaması için hiçbir neden yoktur. Rutin bir hayat ve sürekli geçici zevklerle kaybedilen zaman artık yerini kalıcı bir huzur arayışına bırakmalıdır. Bu anlamda insanın kendi kendini dinlemesi ve kendi içerisinde netleşmeyi anlaması gerekir. En basit olarak hiçbir altyapı dahi olmaksızın, İstediği şeylerden ziyade , istemediği şeylere kafa yorması bile ona büyük kazanç sağlayacaktır. İstemedigimiz kişilerin yada olayların hala neden hayatımızda olduklarını yada bunu besleyen kaynağın ne olduğunu anlamaya çalışırsak, elimizde daha çok veri oluşur.
Kendimizi toplum içerisinde sıkılmadan rahat ifade etmek ve herkesle kolay anlaşabilmek en doğal isteklerimizden biridir. Peki bunu kişisel çıkarları doğrultusunda, insanları kendi kontrolünde tutmak için maddi yada manevi ikramlarla sağlayabilen insanları nasıl ayırt edebilmeliyiz? Bildiğiniz gibi "Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyliyeyim" şeklinde bomba gibi bir atasözümüz vardır. Karşımızdaki kişinin çevresine dair fikrimiz yoksa, o kişiden gelecek yaklaşımlarda ihtiyatlı olmak çok akıllıca olacaktır.
Karşımızdaki kişi konuyu sürekli bizim ihtiyacımız olan meseleye getiriyor ve yardım talebini yineliyorsa, bizimde yapmamız gereken , onun çıkarının ne olacağını düşünmektir. İleriye yönelik bile olsa, karşılıklı beklentiler zaman zaman farklılıklar göstereceği için, kabul edilen her ikram yada gösterilen her kolaylık yerini daha önemli isteklere bırakabilir.
"Herkesin bir karşılığı vardır" sözünden yola çıkarak hareket eden kişileri, bu tip teklifleri farketmek ve başınızdan savmak sureti ile kendinizi daha sağlama alabilirsiniz. Görünürde kıyak geçmek gibi nitelendirilecek bu tip hareketler, kıyakçılığın sonu ayakçılık şeklinde sonuçlanabilir. Biraz daha dikkat et sevgili dostlar...
Yazan : Turgay GEZİCİ | www.bilincalti.com
Facebook Sayfamız : /pages/Kisisel-Gelisim-ve-Empati-Sureci/180199977717?ref=ts
E-Bülten’e üye olun, yazıları ilk siz okuyun.
YORUMLAR
Güzeldi.Zevkle okudum.Bilhassa günümüzde bu tür konuların işlenmesinde yarar görüyorum.Saygılarımla.
Turgay GEZİCİ
Kendimizi bilerek ya da bilmeyerek bu durumlarda bulmamaya dikkat çekmek istedim. Teşekkürler efendim.