Anksiyete
Bir insana ne kadar işkence yaparsanız yapın,bir anksiyete kadar etkili olamazsınız.
Anksiyete hastasının ne yüreğindeki sızı diner,ne de içindeki sonbahar yerini ilkbahara bırakır. Anskiyete hastası demek ne derece doğru olur bilmiyorum tıpta bir hastalık olarak görülse de anksiyete bir hastalık değil bir yaşam biçimidir.Kişiye umut verici söylemler bu rahatsızlığın bir kader olmadığını vurgulamaktadır.Bir psikiyatr anksiyeteyi tıp kitaplarından ne kadar öğrenebilir ki? Biz hayatın içinde debelenip dururken ne kadar sığdırılabilir ki bir insanın sahip olduğu duygular bir kitabın içine?
Kaç defa check-up’tan geçtik hayatımızın belli dönemlerinde; Kalbimiz çok hızlı çarpıyordu acilen kardiyaloga görünmemiz lazımdı çünkü biz birer kalp hastasıydık,Kimi zaman kanser dendi bize kimi zaman vücudumuzda tümöre rastlandı hastane yollarını aşındırdık ve hatta bitmez tükenmez nefes darlığımız vardı;nefes alamıyorduk ve sanki dünya yıkılıyor biz enkaz altında yaşam mücadelesi veriyorduk. Doktorlar işin içinden çıkamayınca birer antibiyotikle bizleri evlerine yolluyordu.
Nedeni belli olmayan korkular hayatımızın merkezine taht kurmuş bizi yönlendiriyordu. Ortaçağda yaşayan köleler gibiydik.Efendimiz ise nerden estiği belli olmayan bize sade ve sadece huzursuzluk getiren kaygılarımızdı.
Trafik kazası geçirip ölmeye de razıydık,Suda boğularak can vermeye de yeter ki sevdiklerimizin başına bir şey gelmesin. Kimimiz ya ailemi kaybedersem korkusu ile mücadele veriyor kimimiz ya çocuğumun başına bir iş gelirse diye her telefon çalışında heyecana yenik düşüyor,her zil çalışında kalbimiz acıyordu. Geceleri bir el dokunuyordu sanki ruhumuza ve bu el ruhumuzu kökünden kazıyor biz günde bir defa öbür dünyaya uğrayıp gelmiş gibi oluyorduk.
Şimdi bunları neden yazıyorum?Anksiyete nedir bilmeyene anksiyete ne demektir onu mu anlatmak istiyorum yoksa acıma duygularınızı şaha mı kaldırmak istiyorum? Ne acındırmak,ne de birşeyler anlatma çabası içerisindeyiz...
Başınız ağrısa ilaç alırsınız geçer ya duygularınız hastalanırsa?
Sağlığınızın kıymetini bilin diyorum insan canı yanınca anlıyor sağlığın kıymetini.Belki de ilk defa duyuyorsunuz "anksiyete" kelimesini...
Doktorlar kandırıyor bizleri anksiyete kader değilmiş.
Peki anksiyete kader değilse kaderimiz neden anksiyetenin ellerinde?
FATMA TÜ ZEHRA KANAR.
YORUMLAR
Herhangi bir konuda karar alırken, almış olduğumuz kararların yanlışlıkları umarım kadere mal edilmiyordur...Yoksa iradenin hiç bir anlamı kalmaz diye düşünüyorum...Hayatın akışı içinde her insanın yaratılışında var olan duygularına gelince bence kuşkunun fazlaca hayatımızda yer etmesine müsade etmemeliyiz diye düşünüyorum..
Saygımla,