YUSUF BAL ile Söyleşi (Söyleşen: Abdulkadir Akdemir)
Yusuf BAL POYRAZ EDEBİYAT DERGİSİ ile tanıdığımız bir şair. Şiirinin farklı olması için uğraşan, birçok dergide bu çalışmalarına rastladığımız, bu iş için kafa yoran bir hocamız. Yaptıkları ve yapmak istedikleri ile gündemimizde kalacak gibi görünüyor. "Dergimizin sayfasında yer verdiğimiz gençlerden bir Necip Fazıl, bir Yavuz Bülent Bakiler yetişirse amacımıza ulaşmış olacağız." diyen şairin sorularımıza verdiği oylumlu cevapları var.
****
BİZİM MAHALLE EDEBİYAT: Bizim Mahalle’de Poyraz deli deli estiği vakit Poyraz Dergisi akla geliyor. Derginin editörü olarak siz de taşın altına çekinmeden elini koyanlardansınız. Bize Yusuf BAL’ı nasıl tanıtırsınız?
Yusuf BAL: Anadolu’nun ortasından doğan bu rüzgârın deniz kıyısında kendisini hissettirmesi sevindirici. 1975 yılında Sivas’ta doğdum. Ortadoğu Teknik Üniversitesi Biyoloji Öğretmenliği Bölümünden mezun oldum. Maalesef çok sevdiğim biyoloji alanında çalışma imkânım olmadı. Şiiri seven birisi olarak Poyraz dergisi çatısı altında arkadaşlarımızla birlikte kültür adına bir şeyler yapmak benim için önemli bir konu.
B.M.: Sivas şehri oradaki icraatlardan olsa gerek ülke genelinde ve bizim mahallede edebiyatın geliştiği güzel bir yer olarak zihinlerde yer edindi. Bir de orada bulunan bir şair olarak bize ortamı anlatır mısınız? Bu ortama Poyraz Dergisi’nin yansımalarını da merak ediyoruz.
Yusuf BAL: Halk edebiyatı üzerinde araştırma yapan Dr. Doğan Kaya beyin Sivas’ta yaşadığını tespit ettiği 820 halk şairi var. Tabi bu rakama benim gibi serbest şiir yazan şairler dâhil değil. Yine Osman Çelik’in “Sivas’ın Yitik Zamanları” adlı kitabında yer verdiği anılarında Suçatı veya Darende’den yola çıkan çerçilerin Deliilyas Kasabasına gelirken satacakları malların yanı sıra kitaplar getirmeleri, sohbetlerde şiirler okunması, Anadolu’nun geçiş güzergâhında bulunan Sivas’ın kültürel altyapısını kavramamız konusunda fikir vermektedir.
Kültürel anlamda şu anda da Sivas’ta güzel bir ortamımız var. İş çıkışında buluşup çay içebileceğimiz Selçuklu’dan kalma Taşhan veya Buruciye medresesi gibi tarih kokan mekânlar var. Mekân ve şair buluşunca sohbet hoş oluyor.
Poyraz dergisine gelelim. Poyraz Sivas Postası gazetesinin 2 haftada bir çıkardığı ve ücretsiz dağıtımını yaptığı 24 sayfalık bir dergidir. Hepimiz çalışan insanlar olduğumuz için zamanımız gerçekten kısıtlı. Bu yüzden dağıtım, baskı ve satış ile uğraşmamız bizim için güzel bir şey. Bize sadece yazıları yayınlanan yazarlara dergi poşetlemek ve postaya vermek kalıyor. Onu da zevkle yapıyoruz.
Ayrıca Poyraz’ı e-dergi olarak da hazırlıyoruz ve okurlarımıza mail ile gönderiyoruz. Poyraz’da yazısı yayınlanan yazar ve şairlerin yüzde sekseninin Sivas dışında yaşaması sevindirici.
B.M.: 2 haftada bir çıkan ve yahut çıkması gereken derginiz için ne gibi zorluklarla karşılaşıyorsunuz? Maliyet malumunuz üzere çoğu derginin en büyük sıkıntısı ki dergi mezarlığının en önemli faktörü de bu zannediyorum. Poyraz’dan ne kadar ümitli olmalıyız.
Yusuf BAL: İki hafta biraz sık oluyor ama mürekkep kokusu güzel. Tashih konusunda biraz sıkıntımız oluyor. Zamandan dolayı genelde gece geç saatte tasarımını bitirdiğimiz dergiyi direk baskıya vermek zorunda kalıyoruz. Poyrazdan ümitliyiz.
B.M.: Dergiyi fazlaca markaja aldık; çünkü yapılan güzel işleri önemsiyoruz. Fakat bizim asıl amacımız sizi tanımak. Edebiyat adına bir amacınız var mı? Varsa nedir? Ne kadar yol aldığınızı düşünüyorsunuz?
Yusuf BAL: Güzel şeylerin kâğıda dökülmesi güzel bir iş olsa gerek. Edebiyat adına amacımız elbette var. Dergimizin sayfasında yer verdiğimiz gençlerden bir Necip Fazıl, bir Yavuz Bülent Bakiler yetişirse amacımıza ulaşmış olacağız.
Şiir açısından söylenmemiş sözleri söylemek, yeni üslupla ortaya koymak benim amaçlardan birisi olarak sayılabilir. Bütün şiirlerim üçgen ve ters simetrisinin birleşimi değil ama şiirle ilgili farklı teknikleri kullandığım çalışmaları önemsiyorum. Hepsi görücüye çıkmasına karşın klasik şiir teknikleri dışında farklı bir teknikle yazdığım şiirler Poyraz dışında, Mortaka, Göç ve Yolcu dergilerinde de yayınlandı. Yani yeniye sıcak bakan dergilerin olması beni sevindirdi.
B.M.: Şiirinizin gidişatının hangi yöne ağır bastığını, elinizin altında nelerin bulunduğunu sorsak? Yakın bir zamanda isminizi bir kitap kapağında görebilecek miyiz?
Yusuf BAL: Elimin altında şiirler var. Bunun yanında yazarken kelimelerle satranç oynamayı seviyorum. İnşallah şiirlerle birlikte bu çalışmalardan küçük kesitler bu yıl içersinde kitapta da olacak.
B.M.: Şiirleriniz birçok dergide yayımlandı. Buradan hareketle dergilerin yayım politikaları hakkında düşüncelerinizi öğrenmek istiyorum ve tabi ki Poyraz’ın da neye göre ürün yayımladığını merak ediyorum. Bunları ilk ağızdan duymak ürün gönderenler için de yararlı olacaktır.
Yusuf BAL: Ben sadece Poyraz’a değineyim. Yayın politikamız iyiye yer vermek. Tanıdık tanımadık ayrımı yapmıyoruz. Hiç tanımadığımız birisinden güzel bir şiir geldiğinde direk kapağa aldığımız çok oldu. Bize gelen şiir “ben farklıyım ” diyorsa yayınlanma şansı artıyor. Şiirin çilesi, sanatı ve ruhu olmalıdır.
B.M.: Bir de düzenlediğiniz yarışmada katılımı merak ediyoruz. Kaç şiir geldi? Katılımı göz önünde bulundurarak hangi şehirler ağır basıyor? Gönderilen şiirin adedine bakarak edebiyat adına ne düşünüyorsunuz?
Yusuf BAL: Para ve kitap ödüllü yarışma düzenleyerek, Sivas Postası Gazetesi Şiir yarışması ile hem dergimiz için kalemi güçlü şairlerle tanışmayı, hem de edebiyat dünyasına güzel bir eser bırakmayı amaçladık. İnsanları yeni şiirler yazmaya teşvik etmek için yarışma sürecini uzun tuttuk.
Yarışmaya Türkiye’nin dört bir yanından ve Türkiye dışından 1300 ün üzerinde şiir geldi. Bu ilgi bizi memnun etti. 15 Mayısta yarışma sonuçları ilan edilecek ve haziranın ilk haftası Sivas’ta ödül töreni yapılacak. Ayrıca 100 e yakın şiir seçilerek 200-300 sayfalık güzel kitap hazırlanarak ödül töreninde katılımcılara dağıtılacak.
B.M.: Beğenerek okuduğunuz, takip ettiğiniz, herkes okusun dediğiniz genç şair ve yazarlar var mı? İsim vermenizi istesek.
Yusuf BAL: İsimler vermekte biraz çekiniyorum. Çünkü ismini anmam gerekli olduğu halde tanımadığım veya aklıma gelmeyen genç şairler-yazarla mutlaka olacaktır.
Özellikle genç şair-yazar dediğiniz için Mehmet Şamil Baş, Ali Osman Dönmez, Kalender Yıldız’ın şiirlerinde bir paralellik göreceksiniz. Nesir konusunda biraz poyraz ağırlıklı olarak; Ayşegül Atmaca, M.Nihat Malkoç, Osman Çelik, Aziz Şeker Poyraz’da yazan arkadaşlarımızdan dikkatimi çekenler.
Ayhan Emir Yolcu, Gökhan Arslan, Kaan Koç, Selami Karabulut, İdris Ekinci, Orhan Karahan, İlkay Coşkun genç şairlerden aklıma gelenler.
B.M.: Son olarak Bizim Mahalle için söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Yusuf BAL: Edebiyat-sanat adına yapmış olduğunuz çalışmalardan dolayı sizi tebrik ediyorum. Bizim mahallesinin sesi ülkemiz genelinde daha da yükselsin diyorum.
iletişim: [email protected]
BİZİM MAHALLE EDEBİYAT DÜŞÜNCE GAZETESİ