- 805 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bilinmeyen Takı
( mücevher insan)
İnsanoğlu var olduğu günden beri kendine yakışanı ara-
mıştır. Dişi veya erkek kendine yakışanı ve kanının kaynadı-
ğı kişi ile iletişim kurmak istemiştir. Yanında yoksa onu arzu
ederek aramış ve tam bu sırada adına aşk dediğimiz öldürücü
’aşk virüsü’ devreye girmiştir. Her ikisi de karşı cinsine güzel
gördüğü çiçeklerden, buluştukları yere hediye gibi götürüp
sunum yapmışlardır. Tam hakikat var. Yalan dolan aralarında
yoktur. Birbirlerine güvenmişler ve varsa bir hata bilgisizlikte
aramışlar.
İlk insanların dili tekti. Hayvanların dili değişmemiş olarak
görülmektedir. En samimi yaşam tam da o çağlarda vardı. Zira
yavaş, yavaş insanlar bozulmaya ve de dillerini değiştirmeye
başlamışlardır. Burada şunu demek istiyorum: insana, sınırı
yine insan koymaktadır. Yaratan sonumuzu hayır etsin dilerim.
İlk kadın doğurganlığından dolayı kanayan yerini yaprakla
silmiş ve bir yaprak takmakla kapatmıştır. Doğada ki
su ile kirlenen yerini, ellerini hatta yüzünü, saçlarını yıkamak-
la kendine yakışanı tespit etmeye başlamıştır. Dağılan saçını,
güzel kokan otlarla bağlamıştır. Tabi ki erkek hep yanındadır.
Yaşamın gereği olarak birlikte hareket etmek zorunludur.
En kıymetli varlık insandır. İlk insanlar bunu biliyorlardı.Her
ikisi de doğal ortamın içinde birbirlerine doğal hediyeler de
verdiler.
İşte takılar tam bu sırada devreye girdi. Zamanla en önde
yer almaya başladı. Takılar; insan, doğa, yer, gök ve su ile ya-
kın değerlerle anlamlarına göre anlatılmaya başlandı. Bir
önemli yanı da, zamanla ilişkilendirmek de büyük bir ölçüde
insanı etkiler olmuştur.
Haftanın günlerine göre mücevher renkleri ve ne anlama
geldiği ile doğayla alakasının ne olduğu anlatılarak bilinir
hale geldi.
Kadınlarımıza öncelik vererek anlatalım. Pırlanta doğal
olarak kadını ifade ile ilk insan HAVVA’YI tasvir etmelidir.
Numaralandırırsak = 0 numara olur.
Yani Pırlanta = Havva / işareti de = 0 dır.
Mücevherin en kıymetlisi elmas olmakla ilk insan ’ADEM’İ
tasvir etmelidir. Numaralarsak = 1numara olur.
Yani: Elmas = Adem / işareti de = 1 dir.
* 0 + 1 = Bir İnsan *
Haftanın Günlerine göre
Pazartesi - Birinci gün = Renk, Sarı’dır.
Anlamı: Bilgi (dünyanın yaratılışını anlatır)
Salı - İkinci gün = Renk, Turuncu’dur.
Anlamı: Su (yaşamı anlatır)
Çarşamba - Üçüncü gün = Renk, Kırmızı’dır.
Anlamı: Toprak (hakikat ve anayı anlatır)
Perşembe - Dördüncü gün = Renk, Yeşil’dir.
Anlamı: Hava (yeni gün, büyümeyi anlatır)
Cuma - Beşinci gün = Renk, Mavi’dir.
Anlamı: Gök (gece, gündüz ve atmosferi anlatır)
Cumartesi - Altıncı gün = Renk, Eflatun’dur.
Anlamı: Doğa (doğa üstünü algılamayı anlatır)
Pazar - Yedinci gün = Renk, Mor’dur.
Anlamı: Öz (özü algılamayı anlatır)
Renkleri iyi anlamak için aşağıda 7 rengi yeniden görelim:
1- Kırmızı: Yerkürenin, topraklanmanın rengidir.
2- Turuncu: İlham getirir. Sağlık üzerinde olumlu tesiri vardır.
3- Sarı: Yaşama ışık tutar. Ölçülü sıcaklık sunar.
4- Yeşil: Baharda büyümeyi sağlar. Gösterir.
5- Mavi: Şifa rengidir. Özgürlüğü de anlatır.
6- Eflatun: Gökyüzü rengidir. Yüceliği anlatır.
7- Mor: Bilgeliğin ve sırların rengidir.
Bütün bu anlatmaya çalıştığımız takı renklerinin erkekler içinde geçerli
olduğu da bilinmelidir. Yüzük ve tespihler de buna örnek teşkil eder.
Burada önemli bir notlama yapmak isterim. Ateşten hiç bahsetmedim
çünkü kimse yanmayı-yakmayı düşünmez.
Tesadüfen yaşamak anlamsızlığının içine toplumsal sorunlar girince
kişiyi haklı göstermez. Zaman hep yenilikçidir. Bilgiyi yanında taşır.
Okumak ve bilmek mecburiyetindeyiz. Ama her şeyi bilmeye gayret
etmeliyiz.17 Haziran 2009
Mustafa ERMİŞ
Şair Araştırmacı Yazar
Telif hakkı yazarına aittir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.