- 4933 Okunma
- 13 Yorum
- 0 Beğeni
ESSELAMU ALEYKUM
SELAMUN ALEYKUM
Selam vermek sünnet,almak ise farzdır..selam verirken sünnet olduğunu düşünerek dua niyeti ile yaparsak büyük sevabı vardır.Sadece adet yerini bulsun diye şuursuzca verilen selamın büyük sevabı olmasada sevabı vardır yinede..Bir yere girerken çıkarken selam verilir çünki selamın dinimizdeki yeri büyüktür..Hadis-i şeriflerde buyurulurki (Müslümanın müslüman üzerindenki altı hakkından biri de selam vermektir)(Beybeki)
(Bir yere, bir meclise giren oradakilere selam versin. Oradan kalkıp giderken yine selam versin.) [Tirmizi]
(Bir kimse ayrılırken, selam verirse, onların hayırlı işlerine ortak olur.) [Rüzeyn]
(İnsanların en âcizi dua etmeyen, en cimrisi de selam vermeyendir.) [Taberani]
(İnsanlara güler yüzle selam vermek sadakadır.) [Beyheki]
(Bir eve girince, ev halkına selam verin. Çıkarken de selam verin.) [Beyheki]
Selamün aleyküm diye selam vermek caiz ise de Esselamü aleyküm demek daha iyidir.
Selamün aleyküm denince, Ve aleyküm selam demek farzdır. Esselamü aleyküm denince de, Ve aleykümüsselam denir. Her ikisinde de "ve" harfini söylemelidir! (Ve aleyküm...) deki "ve", (dahi yani seninde) manasındadır. Yani, (Allah’ın selamı bizim üzerimize olduğu gibi, sizin de üzerinize olsun!) demektir. Sadece (Aleyküm selam) ise, sanki (Selam bize değil size olsun) gibi uygunsuz bir manaya gelebilir.
Selamı düzgün verip düzgün almak iyidir. “Ve” söylemeden de almak caiz ise de, ve’li söylemelidir.
Şunlara yalnız o halde iken selam verilmez:
1- Namazda olana,
2- Hutbe okuyana ve hutbeyi dinleyene,
3- Kur’an-ı kerim okuyana ve dinleyene,
4- Vaaz edene ve dinleyene,
5- Fıkıh dersi çalışana,
6- Din dersi verene ve din dersi ile meşgul olanlara,
7- Eşi ile meşgul olana,
8- Avret yeri açık olana,
9- Abdest bozmakta olana,
10- Yemek yemekte olana,
Baştan ikisi hariç, diğerlerine selam verilirse, alma mecburiyeti yoksa da selamı almaları iyi olur.
Peygamber efendimiz selama çok önem vermiş ve birkaç Hadisindede ısrarla selamlaşmayı yaymamızı ümmetine tavsiye etmiştir..
Selam vermek aynı zamanda dua niteliğini taşıdığı için kötü hal üzerinde olana selam verilmez.Çünki selamda (Allahın rahmeti merhameti bereketi üzerine olsun)diyoruz..Selamı alan kişide (Ve aleykum selam)diyerek aynı duayı seninde üzerine olsun diye mühürlüyor..
Selamı veren alandan daha çok sevap kazanır nedeni ise selamı ilk veren bu sünnetin yayılmasına neden olduğu için hayırlı bir işe sebep olduğundan sevap hanesine büyük bir miktar sevap yazılıyor bunun böyle olduğu hadislerde vardır..Şimdi diyeceksinizki selam vermek sünnet almak fazsa farz Allahın emri sünnetse peygamberin tavsiyesidir.Peki neden selamı veren daha çok sevap alıyor bu durumda?Çünki selamı veren karşısındaki insanın selamı almasını ve farzı yerine getirmesini sağlıyor dolayısı ile hayırlı bir işi yaptırıyor ona onun için selamı veren alandan çok sevap kazanır..Selam kelamdan önce gelir bunu unutmayalım..
Yine hadislerde Eve girince, evdekilere selam vermeli, evde kimse yoksa, Esselamü aleynâ ve alâ ibadillahissalihin [Allah’ın selamı bizim ve salih kulların üzerine olsun] demelidir! Çünkü Müslümanın evinde rahmet melekleri bulunur. Kendi üzerimizde de melekler vardır. Hepsine selam vermiş oluruz. Evine giren kimse, selam verince, şeytan, (Artık benim bu evde duracak yerim kalmadı) der. (B. Arifin)
[Camiye erken gidip kimse yoksa, içeri girince de aynı şekilde selam verilir. Çünkü camide de melekler vardır.]
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Evine girerken selam veren, Allah’ın himayesinin garantisi altındadır.) [Ebu Davud]
(Evine girince, ev halkına selam ver ki, evin iyiliği ve bereketi artsın!) [Harâiti]
(Gece gündüz şeytandan uzak kalmak isteyen evine girerken selam versin ve yemeği besmele ile yesin.) [Taberani]
Bir topluluğa selam verilirse orda bulunanlarda birisi selamı alır cevap verirse diyerlerinin cevap vermesine gerek kalmaz..
Selamın sünnetleri ise şöyledir:
Selamda sünnet şöyledir: Rütbe ve nimeti çok olan önce selam verir. Büyük küçüğe, bir araç üstündeki yerdekine, yürüyen durana, ayakta olan oturana, az olan çok olana,âmir memura, hoca talebesine,baba oğluna, ana kızına önce selam verir. Bir odaya girildiğinde ise, rütbe, büyüklük küçüklük düşünülmez. Odaya giren, odadakine selam verir. Yani, küçük, büyüğe; memur, âmire; talebe, hocasına; oğlu babasına selam verir. Telefonda ise, telefon eden selam verir. Mektupta da mektubu yazan selam verir.
Selam verirken elini başa koymak yada eğilmek doğru değildir yabancı adetlerindendir yapılması haramdır..Selam müslüman kardeşinin gözlerine bakarak gülümseyerek yapılır tüm şart budur..
Biri, falancanın selamı var dediği zaman, biz ne demeliyiz? Aleyhisselam demek mi gerekir?
Kelime mânâsı olarak üçüncü şahıs olduğu için öyle denebilirse de, (Aleyhisselam) peygamberler için söylenir. Kavram karışıklığına sebep olmayalım..Sadece selam gönderene değil, getirene de, müminin yanında meleklere de selam vermek için (Ve aleyküm selam) demeli. Yani küm = siz demekle, selamı getirene, hem meleklere, hem de gönderene selam verilmiş olur. Bunu değiştirmemelidir.
Mesela iki kişi konuşurlar.
(Ahmeti görürsen selamımı söyle)..Der
Mehmette( tamam yada, ve aleyküm selam) der
İşte selamı alanın üzerine o selamı götürmek farz olur..götürüp selamı söylediğinde selamı alanada aleykum selam demek farzdır..
Ama şöyle olursa
(Ahmeti görürsen selam söyle)
Mehmette (İnşallah)derse selamı götürmeyi unutursa eyer farz düşer yani mahsuru olmaz..
Mezarlığa girdiğinizdede orda yatanlarada selam veriniz..Ben şahsen mezarlığa girdiğimde şöyle bir selam veririm(Allahın selamı rahmeti ve merhameti üzerinize olsun ey mezarlık sakinleri) derim..
Selamdaki amaç (psikolojik olarak) inasanların birbirine dahada yakınlaşmaları ve kaynaşmalarıdır.Çünki selam verirken gözgöze gelmek ve gülümsemek insanları rahatlatır..
Mirac gecesinde, önce Allahü teâlâ, Resulullaha selam verdi. Peygamber efendimiz de, (Ettehiyyatü lillahi, vessalevâtü, vettayyibatü) diyerek Rabbimizi övdü. Allahü teâlâ, (Esselâmü aleyke eyyühennebiyyü ve rahmetullahi veberekâtühü) buyurunca, Peygamber efendimiz, (Esselâmü aleyna ve alâ ibâdillahissâlihîn) dedi. Cebrail aleyhisselam da, (Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resülühü) dedi.
Bende bu yazıyı okuyanlara gülümseyerek tüm pozitif enerjimle sevgiler gönderiyorum ve
ESSELAMÜN ALEYKUM VE RAHMETULLAHİ VE BEREKATÜHÜ
YORUMLAR
yorumlarınız için teşekkür ederim..sayın hocam BEDEVVİ isimli arkadaş yanlışlıkla yazdığını bana gönderdiği msjda yazmış özür dilememiş ama bu kadar yazmasıda yeterli.bazı insanlardan çok şey beklememek lazım özür yerine yazısını kaldırabilirdi onuda yapmamış olsun buda sanırım bir tür tekzip...
Günaydın hanımefendi,
O yorum size değil elbette yorumculara bakarsanız o isimde birisi var ve gereksizlik sergilemiş..
Saygılarımla BEDEVVİ
yesillyeşil tarafından 6/10/2010 10:40:16 AM zamanında düzenlenmiştir.
Bedevi_
O yazı size hitaben değil..eğer sayfanızı dikkatli izlerseniz bunu farkedersiniz.
Bazı insanlardan çok şey beklememek lazım derken sanırım haklısınız.yanlış sayfadayım...
Ve aleykümüsselam muhterem..
Selamla ilgili hemen her detayı titizlikle aktardığınız,bilenlerin belki unuttuğu ayrıntıları hatırlattığınız,bilmeyenleri bilgilendirdiğiniz için Allah razı olsun..
Yazıları okurken yorumları da gözden geçirmek çoğu zaman yazıyı daha güzel anlamayı ve gözden kaçan yanlar varsa bilgilenmeyi de beraberinde getirdiğinden,genellikle okumaya çalışırım..Bazen hiç anlamsız şeylerin yazıldığını,gereksiz ve boş eleştirilerin yapıldığını görür,insanları tanımaya ve türkiyenin okuyanlarını tahlile çalışırım..
Öyle şeyler gördüm ki ''küçük dilimi yutacak kadar ağzım açık kaldı''deyimini yaşadım..
Blok sayfama astığım bir makalenin,hem yazarı hem yayınlandığı basın yayın organının apaçık görüldüğü yazıyı okuyan sayın okuyucu,o yazıyı ben yazmışım gibi eleştiri yazıyor..Üstelikte hep aynı tür yazılarla kendince taraflı olduğumu beliirtip ver yansın ediyor.
Tıpkı sizin yazınıza veryansın eden,üstelik tutarsız ve tatsız yazan sayın Bedewi gibi..
Ama umuma hizmet edenler aferin alamazlar..kuralı gereği işleri hakk için yapıp hayrını beklemek lazımdır..
Unutmayalım ki burası dünya..iyi ile kötü,doğru ile yanlış,inananla kafir,güzel ile çirkinin ve benzeri zıtlıkların savaş alanıdır..
selam ve dua ile.
Bedevi_
NURTEN ATICI
Bedevi_
Sn.Yazar yazmanız güzel ancak biraz fazlaca detaylandırdığınız için konu dağılmış.ayrıca sizin bilgi birikiminize daha öncede şahit olduğumdan sormak istediğim şey şu;ün eki nedir.selam aleykum mu,selamun aleykum mu,ikisinin arasındaki fark nedir bu konuda aydınlatırsanız çok makbule geçer.ayrıca yukarıda belirttiğiniz gibi selam pekala türkçe de verilebilir.herşeyde selam verenlerin acaba kaçı selamın anlamını biliyor,bilmediği halde selam verip kendini dini bütün saymak neyin nesidir.birde iyice yaygınlaştı herkes ne kadar çok inançlı olduğunu sergiliyor..inanmak bu değil..Kur'an ı Kerim oradayken hurafelerle uydurma şeyh şıh ermiş evliya olanların ne kadarı bu biçilen değerlere uygundur.yarın cüppeli hoca da evliya kisbesine bürünürse şaşırmam.demem o ki;Allah,Kur'an ı Kerim ve Resulü varken neden falandan rivayet filandan rivayetlerle hurafelere yayılma ve islamı gerçeğinden saptırma imkanı veriliyor ki..herkes her konuda çok şey bildiğini düşünüyor örnekler veriyor ama bu örnekler ayetlerle değil sahihliği tartışılır rivayetlerle pekiştirilmeye çalışıyor...Gerçek Olan;Yüce Yaradan,Bütün Alemleri O'nun Nur'undan yarattığı Resulü,Allahın kitabıdır.bunlardan sapmamak lazım..dün söyleneni bugün doğrulayamazken 1400 yıldan bu yana söylenenleri doğrulatma imkanı ne yazık ki mümkün değil...
Saygılarımla..
Ve aleykümüsselam. Sevgili Yeşilyeşil, ben selam verme olayına içtenlikle katılıyorum. Bazı günler ezandan önce kalkar, kendimi sokağa atarım. Amacım sabahın seherinde yürüyüş yapmaktır. O kadar çok asık suratlı insanla karşılaşıyorum ki, sorma gitsin. İnadına selam veriyorum. Bazı somurtan yüzler hemen gülerek selamı mı alırken, bazıları da inadına somurtuyor. Fakat ben yılmıyorum. Yılmayacağım da, selam vermeden yürümek istemiyorum. Selamı mı bir kişi bile alsa, mutlu olarak evime dönüyorum. Güzel yazını kutlarım. Sevgilerimle...
Son zamanlar da özellikle de gençler arasında unutulan ve unutturulan "selam" konusunu tekrar anlattığınız ve bilgilendirdiğiniz için çok teşekkür ederim. ( En azından kendi adıma)
İş yerinden bir tanıdığa demiştim bir gün Selamun Aleyküm diye ve verdiği tepki "ben sizi gerici bilmezdim Nurcan Hanım" olmuştu.
Acı ama gerçek bu!
Kendini aydın ve modern sanan zavallı insan topluluğu selamı bile gericilikle bağdaştırıyorlar. Eğer öyleyse evet ben gericiyim :)) İnanın bunlara sadece acıyarak gülümsüyorum ve yazınızı da görünce selamın neden unutulduğunu kısaca anlatmak istedim.
Saygılarımla...