3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
719
Okunma
Kalanda acır en az gidenin acıdığı kadar, kalanda yalnızdır aslında, sadece gidenin bıraktığı boşluktan kaçar. Giden bırakıp gitmiştir işte ama kalan bırakana kadar kurtulamaz prangasından. Giden kaçmak ister sürüldüğü tüm yalnızlıklardan nafile çabadır bu nereye kaçsa yalnızlık gölgedir koşar arkasından. Nereden nasıl geldiği belli olmayan, nasıl geçeceğini de bilmediği yaralar içindedir kalan. Ne kimse sarar yaralarını, nede kimse kanatır artık, gitmiştir çünkü hala kanayan yaralarını sarmadan. Üç, beş sevgi sözcüğü bırakır arkasında. Bir kaç parça ayrılık, bir bayat ve tazelenmeyecek öpücük kalmıştır kalanın dudaklarında. Gidense alıp gitmiştir her şeyi. Kalanın gözünden düşen iki damla yaşı koyup omuzlarına katık etmiştir gittiği yollara. Bir sıcak yürekle bir umutsuz yüz heybesinde öylece bırakıp gitmiştir kalanI olduğu yerde. Paslı bir sevda kalmıştır kalanın avuçlarında ne bir daha bir yere çakılır nede kıymetli bir eşya gibi saklanır.
Zaman işleyişini bitirir kalan için, hiç bir satır anlatmaz içini, kanar durur yüreği ne dışarı atabilir kanı, ne de içinde tutabilir zehirlidir çünkü gidenin kanı. Her gün biraz daha acıtır kangren eder adamı. Ağlar gidenin arkasında kalan, kaşlarının arası çatlayana kadar burnu akar çirkinleşir yüzü, bir tik gibi engel olamaz ağlamasına, salya sümük olur hatta ciğerleri acır ama güzeldir ağlamak; gidenin ardında bıraktığı biri varsa ve onun için ağlamaya değer bir sebep…
İ.A.G. 04.06.2010