Bir Teselli Mektubu!!

• 9 Haziran 2010 Çarşamba 14:08:21

HERKES İÇİN BİR TESELLİ MEKTUBUDUR.

İçinde bulunduğu sıkıntılardan bunalan bir dostun şikâyetleri karşısında teselli mahiyetinde yazmış olduğum bir mektuptur.

Hayat zaman, zaman hepimiz için böyle bir mektup okumaya ihtiyaç duyacak şekilde dünyanın daraldığı, yoların kesildiği, ışığın karardığı bir hal alabilir düşüncesi ile bu mektubumu faydası olur düşüncesi ile siz değerli dostlarımla paylaşmayı uygun gördüm.
Saygılarımla.

Anlattıklarınız doğru şeyler ve sizin bu anlattıklarınızı yaşayan sadece siz değilsiniz.


Hayat bu,
Herkese aynı imkânlar sunulmuyor.
Aynı nimetler verilmiyor.
Herkes aynı şeyle imtihan olunmuyor.

Her tohum ona rahat bir hayat sunacak mümbit, bereketli bir toprağa düşemediği gibi,

Hiç bir insanda imkânlarına imrendiği insanların hayat şartlarına sahip bir ortamda hayata merhaba diyemiyor.

Hiç bir insan dünyaya arzu ettiği şart, imkân ve yerlerde de geleme şansına sahip olmadığı gibi, geleceği adına da sağlık, huzur ve mutluluk adına fazla bir şey yapma imkan ve iradesine sahip görünmüyor.

Keşke haline imrenip gıpta ile haset ettiğimiz insanların iç dünyalarını, gerçek hali ile görebilseydik!

İnanıyorum ki bu gün şikâyet ettiğimiz halimize belki de binlerce defa şükreder, derdimizi sever onun ile dostça geçinmenin yollarını araştırır sıkıntılarımızı asgariye indirirdik.

İşin özü!..
Hilkatte cebir var!..
Kimse milletini, memleketini ailesini seçme şansına sahip değildir.

Anlatmak istediğim şu ki!!..
Huzur ve mutluğu başkasında, malda, mülkte arayan mutlu olamaz.
Huzur ve mutluluk uzaklarda değil bizzat içimizde ve elimizde dilimizdedir.

Hiç bir şey ilânihaye devamlı olmadığı gibi, huzur ve mutluluk hisside, devamlı olmamakla beraber, sadece olaylara doğru bakmanın, doğru düşünmenin ve doğru değerlendirmenin mükâfatından başka bir şey değildir.

Elem ve sıkıntılar ise,
Sahip olduğu nimet ve imkânların farkında olmayıp, hak etmediği veya imkânlar açısından verilmesine müsait olmadığı şeyleri hırs ile isteme nankörlüğünün cezası olsa gerektir.

Hayatta herkes her şeyi ister.
Zaten hiç bir şeyle yetinmeyen,
Her şeyi istemeye müsait bir yaratılışımız var.

Şu dünyada hiç bir şeyi olmayan,
Her şeye hasret yaşayan bir kimsenin bile ŞÜKREDECEK O KADAR ÇOK ŞEYİ VARDIR Kİ!..

Ancak elimizde olmayan, bulunmayan şeylerin hasreti, sahip olduğumuz hediye, nimet ve imkânların görülmesine, bilinmesine, anlaşılmasına huzur ve mutluluk adına istifade edilmesine engeldir.

Bak kör kütük, hiç bir yetenek ve imkânı olmayan bir insan düşünün,
Hayatta ise,
Yaşıyor ve yaşadığını fark ediyor ise,
Kozmik makro sistemden, mikro aleme kadar, bütün varlıkların, hayatının devam ettirmesi adına ona hizmet ettiğini düşünse sanıyorum, şikâyet edecek bir şey bulamaz.

İnan ki seni de, beni de, bizim gibi herkesi de, üzüp mutluluğumuzu gölgeleyen şeyler, çok ehemmiyetsiz, çok değersiz şeyler olup; öyle gözümüzde büyüttüğümüz kadar hayati önem taşıyan şeyler olmadığını görür hayatımızdan lezzet alıp mutlu olma imkânına kavuşuruz.

En fakir veya imkânsızımız hasretini çektiği yaşam adına olmazsa olmaz diye değerlendirdiği şeyler; üzerinde biraz dikkat ile düşünecek olursa, inanın ki önem verdiğimiz kadar değerli ve hayatı yaşanamaz hale getirecek kadar önemli olmadıklarını rahatlık ile görebiliriz.

Fakat bizler zaaflarımızın esiri,
Hırs ve hasedimizin kölesi,
İntikam duygularımızın mahkûmuyuz.

Hayata birazda başarılı olmuş büyüklerimizin gözü ile baksak! !

Onların bize göre, sıkıntılı gördüğümüz hatta yaşanamaz diye değerlendirdiğimiz şartlar altında ne mutlu hayatlar ne huzurlu anlar yaşadıklarını göreceğiz.

İşte o büyüklerden bir büyüğün, büyük bir sözü ki ben bu sözü ve telkin ettiği manayı, kendime hayat felsefesi olarak benimsemiş olup tüm dostlarıma da tavsiye ederim.

“Celâliyle zâhir olsa, bu da geçer be yâ hu.
Cemâliyle âyan olsa, BU DA GEÇER DE YÂ HU...”

Şunu da yazmadan geçemeyeceğim yine bir büyüğümüz;
“ Helal dairesi geniştir.
Keyfe kâfi gelir,
Harama girmeye hiç lüzum yoktur.”

Verilmiş olan nimetler,
la had, la has’tir.(haddi hesabı yoktur.)
Şekvaya hakkımız yoktur.

Allah verilmiş olan nimetleri görüp şükrünü eda etmeye muvaffak olan kullarından eylesin.

Bizleri hırs ve hasedimizin sönmek bilmeyen ihtiras ateşinde yanmaktan muhafaza buyursun yar ve yardımcımız olsun.