- 1113 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
O BİR ANNE....2 BÖLÜM........
Ne zaman sihinsel engelli yada bedensel engelli bir insan görsek, elimizde olmadan içimiz burkulur.
Hele bu bir çocuksa içimizde yaşadığımız duyguyu tarif edemeyiz. ve biz de bir anneysek çocuğumuz var ise eğer hemen o anneyi babayı düşünür, yaşadıkları zorlukları anlamaya çalışır, içimizdeki merhamet duygusu acımaya dönüşür.
Peki neden acıma duygusu kaplar içimizi?
Neden hemen dar bir çerçeveden bakıp hemen bir tarafını görebiliyoruz.
Bizi yaradan Allah o çocuğu o minik bedenin neden böyle kalmasını istedi niye düşünemiyoruz.
O annenin, o babanın ya da ablanın, kardeşin böyle bir bebeğe sahip oldukları zaman bulundukları mevkinin benden çok yüksekte olduğunu neden kimse düşünemedi.
O çocuğun hiç mesuliyeti olmadığı için sorgusuz sualsiz hemen cennete gideceğini neden düşünemiyoruz.
O annenin o ailenin böyle bir çocukları olduğu için ""ben bu çocuğu sana emanet verdim nasıl yetiştirdin? benim emirlerimi uyguladın mı?"
diye bir soru sorulduğu zaman o annenin bu sorudan muaf olduğunu düşündünüz mü?
Peki aile böyle bir çocuğa gösterdikleri şefkat sebebi ile aldıkları sevabı düşündünüz mü?
Ya da çocukları ile ilgilendikleri için o annenin benim gibi gereksiz konuşmalara vakti kalmadığını en azından zamanını nasıl geçirdiğinin hesabını rahatça verebileceğini düşündünüz mü?
Peki annenin zaten cennetle müjdelendiğini düşünürsek o anne eğer sabır edip tevekkül ettiği takdirde cennette bulunacağı mevkiyi düşündünüz mü?
Ve böyle bir ailede o çocuğa gösterilen sevgi sebebi ile ailenin birbirine karşı duydukları sevgini, bağlılığın ve kenetlenmenin nasıl olduğunu düşündünüz mü?
Ben 1 bölümü yazdığımda aslında bana ""Allah o anneyi ve çocuğu seni sevdiğinden daha çok seviyor" demenizi istediğimi düşündünüz mü?
Düşünmedinizi mi?
Bana bu şekilde cevap vermenizi istedim.
Anahtar cümle bu idi.
Hiç bir şey yaşanan hiç bir zorluk karşılıksız kalmayacaktır.
Allah bunun garantisini veriyor.
""Zerre kadar yapılan iyilik karşılıksız kalmayacaktır."" der. Rahman.
Hele o ailenin o çocuğa gösterdiği titizliği düşünürsek karşılıksız kalmayacak olan şeylerin çokluğunu tahayyül edemiyorum....
Bazen acıma duygumu frenleyemediğim zaman aklıma gelir ""O merhamet ve rahmet sahibidir vardır bir hikmeti"" ve bu hikmetleri düşünüp bulmaya çalışıyorum. her bulduğum şıkta acım hafifliyor bu sefer o acı bana yönelmeye başlıyor.
O bu şekilde kendini kurtaracak ya! sen... sen kendine bak....diyorum....
Keşke şunu bana diyebilseydiniz ""o anne ve çocuk kendilerini çoktan kurtarmış sen kendine bak kendi kurtuluşun için ne yapabilirsin onu düşün""...
Ben ne kadar az şüktediyorum derken sakın yanlış anlaşılmasın. sağlıklı çocuklara sahip olduğum için değildi.
Ne olacağımızı hiç birimiz gibi bende bilemem. bu şekilde düşünüp kibirlilik etmekten Allah beni korusun.
Çok az şükrediyorum derken kendimi düşündüm .
Çocuklarımı nasıl yetiştirebilirim diye düşündüm.
İyi bir insan, Doğru bir insan, Allah layık bir kul, Peygamberime layık bir ümmet, vatanını, milletini seven insanları ayırt etmeksizin koruyan, kollayan bir insan yetiştirebilecekmiyim.
Benim bu yüzden Allah a çok şükretmeye teşekkür etmeye ve dua etmeye ihtiyacım var...
O anneler aileler kendini kurtarmış zaten.
Nuran...
(edebik.com susen)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.