BABAMa
BABAMa
Ekmek.
İçim yanar her bakışımda o hayat yüklü gözlerine. Hayat yük olmuş ama engel olamamış gülüşlerine. Hayat acı olmuş ama inadına yemiş onu dili yana yana. Babam koşmuş hep dar sokaklarda bir dilim ekmek peşinde, pusu kurulmuş bazen tökezlemiş, yere düşmüş, dizi yaralı ama bir kez hayatın adına ekmek demiş, tek amaca teslim etmiş yaşamını, tek bir neden için solumuş o dumanı ve ellerini tek bir şey için kaldırmış dua etmiş uykusuz, yorgun, kaygılı. Zaman bulamamış ya meyhanede bir kez bile kulağının pasını atmaya o da çekiç seslerinde aramış arabesk kokan nameleri, bir duble rakı için beklemiş ya ay başını yana yakıla o da sigarasında aramış günlerce huzura çekip gitmeleri. Babam asidir benim, sıkılırsa alır başını gider kimse bilmez içindeki yanıp duran özgürlük ateşini. Kimse bilmez bu yorgun yüzde o tebessümün nasıl nüksettiğini. Babam bir kez hayatın diğer adına ekmek dedi ya şimdi yaşamını bir dilim ekmek için yaşar, yaşamını bir dilim ekmekte yaşar.
Sevgi.
Zordur sevgi göstermek babam için. Bazen bir bakışında saklar sevgisini, bazen derin uykularımda konuk olur odama ve bu seferde dokunuşlarında gizler hassasiyetini, özlemini, şevkatini. O evimizin direği ya o güldüğü zaman mutluluk gelip konuk olur dünyamıza öyle ayaküstü. Bir esprisiyle kahkahalarla giyip kuşanır sıkıcı geçen günülerimiz. Babam havasın da olduğu zaman bilin ki ya akşama şöyle bir şehir turu atılacak ve gece bir aile çay bahçesinde süslenecek ya da hadi hazırlanın pikniğe gidiyoruz demesiyle sabahlarımız bayramlara taş çıkartacak.
İçten sever babam sevdiği zaman. Üzmemek için hiç kimseyi, göstermez kederini içinde yaşar, sabah akşam yansa da bir feryada rastlanmaz çatlak dudaklarında. İçine akıtır yaşlarını. Kimse anlamaz akan her yaşta gizlediği bin bir türlü acıyı, hayatın yüklediği yükün ağırlığını, girdiği bir sokakta yolunu bulamadığını. Ama bir anam anlar onu. Yılların getirdiği deneyimle bir bakışıyla yakalar babamın huzursuzluğunu, bir dokunuşuyla sezer içini yakıp kavuran ekmek kavgasını. Babam mutluluğumuz, bayramımız, huzurumuz, acımız, kederimiz.
Babam.
Kaç kez savruldu bedeni oradan oraya, kaç kez sigarasında söndürdü kinini, öfkesini. Kaç kez sabahladı bir arabanın arka koltuğunda iki büklüm, kaç kez kahvaltılarını sigaralarına esir düşürdü, darmadağın olmuş hayatını topladı çıplak elleriyle. Gücüne güç kattı babam yaşadığı her olaydan sonra şimdi kim yıkabilir bu katı yüreği, kim bu hayatı yaşadıktan sonra yüzüne umut sürebilir. Ben hazıra kondum inanın, zorlukla kurulan, ayakta tutulan bu ailede prensi oynak tek yapmam gereken, çalışıp ayakta durmak kimsenin desteği olmadan, isyan etmeyi hak etmeden yaşamak bu hayatı.
Allah onu başımızdan eksik etmesin.
akin çkrn.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.