- 722 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
AŞKLAR VE İNTİHARLAR
Bütün aşklar tatlı başlar ve hüzünle biter genelde.
Kendisini aşka hazır hisseden körpe kız ve delikanlılığa adım atanlar, kendisine şöyle ya da böyle ilgi gösteren karşı cinse hemencecik âşık oluverirler.
Kimdir, nedir, necidir, ortak yanları, alışkanlıkları hiç önemli değildir o ilk aşkın başladığında.
Dünlerde karşı cinslerin birbirleriyle kontak kurabilmeleri aynı sokakta yaşayanlar için bile zor, çok yerde de imkânsızdı. Sevilene bir mendil, tarak, ayna ulaştırabilmiş olmanın çok derin heyecan ve hazları vardı. Kibrit kutusunda alınıp verilen pusular çok değer taşır, yıllarca saklanırdı.
Günümüzde kıtalararası kontak kurulabiliyor artık.
Henüz ilköğretim çağındaki kızlarımız gittikleri okullarından dönmeyiveriyorlar sabah çıktıkları evlerine. Sonrasında anlaşılıyor ki bir delikanlının arkasına düşüp, gidivermiş. Anlaşılamayanlar çoğunlukta. Yıllarca kızın ana-babası kızlarını arıyor ellerinde kızlarının yıllar önceki fotoğrafıyla.
Üzerine bir tişört, ayağına bir ayakkabı alırken bile defalarca inceleyenler, esas incelemeleri gerekene incelemek için zaman bulamıyorlar.
Bir çift sözün, bir bakışın başlattığı aşklar o an yeşeriveriyor; eller kenetleniyor, zamanlar iç içe geçiriliveriyor.
İki bedende de akıl bir karış havada elektrik alıp vermeler başlıyor. Elektriklenme azaldıkça bir karış havadaki akıl gözlere hükmetmeye başlıyor yavaş yavaş. Ve âşıklardan bir tanesi, karşısındakinin hiç de kendi ayarında, sevilebilecek birisi olmadığını görüyor, ayrılmak istediğini söylüyor. terk edilmeyi hazmedemeyen karşıdaki “yok öyle mama” deyip, silaha sarılıyor.
Ya üniversiteli kızlarımız, delikanlılarımız?
Öğrenci yurduna girebilmek için onca çabalıyor, âşık olunca(?) da hemen bir ev kiralıyor. Birlikte kalmaya, tutucu il ve ilçedekiler de yan yana iki daire tutup, aradaki duvardan bir kapı açıveriyor ve istemedikleri halde birisi anne, diğeri baba oluveriyor.
Çöpte bir poşete sarılı yeni doğmuş bir bebek.
Apartman kapısına bırakılmış yeni doğmuş bir bebek.
Asansör boşluğundan atılmış yeni doğmuş bir bebek.
Şehirlerarası otobüslerin dinlenme tesislerinde doğurulur doğurulmaz çöpe atılmış bir bebek…
Beyaz atlı, pardon, otolu prens ortadan kaybolunca, ya da genç kızımızı aşağılayıp terk edince, kızımız kendisinin canını verebileceği bir yer arıyor.
Boğaz köprüleri, uçurumlar, apartman katları, banyolar, azgın sular, haplar..
Dininden, kültüründen uzak, eğitimi annesi-babasıyla birlikte seyrettiği dizi filmlerine bırakılmış çocuklarımız;
Yarınlarda sağlıklı bir evlilik yapabileceğinizi düşünebiliyor musunuz?
Flörtler arenasında boy gösteren delikanlılar, genç kızlar acaba birbirlerinin dünlerini bir zaman sonra kurgulara dökmeyecekler mi? Ve kurgular başladığında karşısındakine olan önce saygısı, sonra sevgisi bitmeyecek mi?..
Yüksel ÖNAÇAN
YORUMLAR
Öncelikle eğlence olarak başlayan dizi filmler,sonra ne yazık ki gençlere rolmodel olmaya başladı.Çok haklısınız.Aptal kutusu artık gençlerin boynuna doladı yağlı ilmeğini.Eskiden,yani bizm kuşak okuayark öğrenrdi.Şimdi sadece izleyerek öğreniyorar ve yanlış şeyler öğreniyorlar.Her zaman olduğu gibi vurucu bir konuydu.Anlatımı eleştirmek bizm haddimz değil.Alkışlıyorum sizi.
Saygımla...
Yükselenyıldız
Saygı öncelikli sevgiler.
hayat öğretir.onlarda yanlış aşklar yaşaya yaşaya doğru duyguyu bulacaklar birgün mutlaka.Sadece aşkı yaşarken hormonlarını biraz erteleyebilseler hiçbir sorun kalmayacak aslında.
Yükselenyıldız
Ne var ki küçük yaşlarda yapılan bir tek hata, hayatımızın akışını platosu içerisine alır. Artık o hayat o kalıp içersinde sürüp gidecektir.
Telafisi mümkün olmayan erken yaşta yapılmış tek hata. Bu hatanın 'keşke'si yoktur; pişmanlığı da fayda sağlamaz.
İlginize teşekkür eder, saygı öncelikli sevgiler gönderirim.
Çok güzel bir konu, çok etkili bir anlatımla ele alınmış. Hani ilk başlarda söylediğiniz sevda eskiden sevda yaşamanın zor ama haz verici olduğunu söylediniz ya, köylerde hala öyle. Bizim oralarda mesela, ama köylerinde...Gerçi cep telefonları sudan ucuz olamay başladığından beri, pusulalar kalmadı ya...
Eskiler, eski ahlak, eski sevdalar...Kalmadı ki...
Allahtan ben çocuklarıma dizi falan izletmiyorum.
10 puan güel yazıya...
Selamlar..
Yükselenyıldız
Toplumu da görüyorsun ne hale getirdiler.
Kız bir erkekle çıkmayan anneler bunalıma giriyor oldular. Babalarda, ağabeylerde de 'tıs' yok artık.
Batılılaşıyoruz ya..
Türk toplumu aydınlanıyor ya..
Din, dünün elbiz tutmuş ahlahî duygularını beynimizden çıkarıp attık ya..
Saygı öncelikli sevgiler.
Kutluyorum dile getiren yazınızı Sayın Yükselenyıldız...
Saygılarımla daima...
Yükselenyıldız
Toplumu da görüyorsun ne hale getirdiler.
Kız bir erkekle çıkmayan anneler bunalıma giriyor oldular. Babalarda, ağabeylerde de 'tıs' yok artık.
Batılılaşıyoruz ya..
Türk toplumu aydınlanıyor ya..
Din, dünün elbiz tutmuş ahlahî duygularını beynimizden çıkarıp attık ya..
Saygı öncelikli sevgiler.
Üstadım o kadar güzel yazmışsınız ki imzamı atıyorum altına.Maalesef günümüzde aşklar bu şekilde başlıyor ve sonu bu şekilde bitiyor.Gerçi günümüz yeni nesli için aşk diye bir şey yok.Aşk'ın A'sından bihaber onlar.Cahilliğin,deli akan kanın yarattığı bir tablo bu .Güzel bir konuya değinmişsiniz.Teşekkür ediyorum.Selam ve saygılarımla.ERen
Yükselenyıldız
Toplumu da görüyorsun ne hale getirdiler.
Kız bir erkekle çıkmayan anneler bunalıma giriyor oldular. Babalarda, ağabeylerde de 'tıs' yok artık.
Batılılaşıyoruz ya..
Türk toplumu aydınlanıyor ya..
Din, dünün elbiz tutmuş ahlahî duygularını beynimizden çıkarıp attık ya..
Saygı öncelikli sevgiler.
Yüksel bey, günümüzün en acı yaralarından birini, çok güzel dile getirmişsiniz, tebrikler.Oniki onüç yaşındaki kızlar sevgili peşinde.Gerçek aşk çoktan rafa kalktı.Bütün gün izledikleri, gençleri olumsuz etkileyen dizilerden gördükleriyle, her yüzlerine güleni kendini seviyor zanneden çocuklar(çocuk diyorum çünkü o yaşta kızlar bir hanım olma vasfından çok uzaklar) gözleri yaşlı, kanal kanal kızlarını arayan aileler.
Yazınız kısaca bütün gerçekleri önümüze sermiş, saygılar
Yükselenyıldız
Toplumu da görüyorsun ne hale getirdiler.
Kız bir erkekle çıkmayan anneler bunalıma giriyor oldular. Babalarda, ağabeylerde de 'tıs' yok artık.
Batılılaşıyoruz ya..
Türk toplumu aydınlanıyor ya..
Din, dünün elbiz tutmuş ahlahî duygularını beynimizden çıkarıp attık ya..
Saygı öncelikli sevgiler.
çok güzel di kutlarım sizi derin bir yaraya parmak bastınız
neyazıkki hepsi gerçek ve yaşanıyor
sevgisiz bir toplum oldu çıktı gençlik
aşk saman alevi gibi paryayıp sönüyor evlilikler 3 ay 5 ay bakmışın boşanmış niye neoldu anlaşamadık yazık çok yazık ortada olan çocuklara oluyor
saygılarımla kutladım yazan kalemi
Yükselenyıldız
Toplumu da görüyorsun ne hale getirdiler.
Kız bir erkekle çıkmayan anneler bunalıma giriyor oldular. Babalarda, ağabeylerde de 'tıs' yok artık.
Batılılaşıyoruz ya..
Türk toplumu aydınlanıyor ya..
Din, dünün elbiz tutmuş ahlahî duygularını beynimizden çıkarıp attık ya..
Saygı öncelikli sevgiler.