EVLİLİĞİN TEMEL KURALLARI...
EVLİLİK NEDİR:
Öncelikle bir evliliğe kalkışmadan önce herkesin bu soruyu kendine mutlaka sorması gerekir.
Bu sadece evlenmeye niyetlenen iki kişinin bilmesiyle yeterli değildir. Niye derseniz; ebeveynlere de çok iş düşüyor.
Evlatları kadar onların da bu konuyu iyi bilmesi ve düşünmesi gerekiyor. Günümüzde maalesef sizinde bediğiniz gibi
aşk evlilikleri pek kalmadı gibi. Çıkarcı düşünceler, maddiyatçı kişiler, sevginin en büyük servet olduğunu anlayamayacak kadar kalpleri kararmış aşk düşmanları maalesef evliliği bir alışveriş ticaret haline getirmiş durumdalar..!!
Evlilik tıpkı bir binaya benzer temelini de sevgi oluşturur. Sevgi temelleri atılmamış bir evlilik aynı demirsiz ve sağlıksız bir şekilde inşa edelen binanın yıkılması gibi ufacık bir sarsıntıda çökmeye mahkumdur.!
"EVLİ OLMAK İÇİN EVLENMEK" o kutsal kurumun en büyük düşmanıdır.
Kim olur sa olsun; yok yaşım geçiyor, yok isteyenlerim olmaz sa, yok ailemi dinleyeyim, yok falanı dinleyeyim, yok istediğim gibi birini bulamazsam, amaan hepsi bir değil mi, ailemden kurtulayım da kendime ait bir yuvam olsun...vs. gibi bir mantıkla kesinlikle evlilik yolculuğuna başlanmamalıdır.
EVLİLİK:
Bir insanın en büyük hayali, en büyük rüyası, en yüce mutluluk arzusu ve sonsuza dek huzurla yaşayabileceği
karşılıklı sevgi ve saygıyla yarınlarına bağlayacak en kutsal kurumdur...
İşte evlenmeden önce her iki kişinin bu sorulara cevap araması gerekir. Evlenmeyi düşündüğüm kişi gerçekten benim kriterlerime uygun mu, evliliğin sorumluluklarını taşıyabilecek nitelikte mi, gerçekten bana ne kadar değer veriyor, bu nefsani bir tutku arzu mu, benim ben olduğum için sonsuza dek birbirimizle bir bütün olup o mutluluğu yaşamak mı, evliliğin iki ayrı bedenin bir bütün olması gerektiğinin bilincin de mi, amacı kendi arzu ve mutluluklarını tatmin etmek mi yok sa sevdiğinin mutlu olmasıyla mutlu olacağının bilincin de mi,evliliğin bir çocuk oyuncağı olmadığının bilincin demi, evlendikten sonra bütün dünyasının sen olacağının inancında mı, evliliğin asla geçinemez sem ayrılırız ne olacak düşüncelerinden uzak mı, her şeyin öncesin de evliliğin bir ibadet anlayışıyla yaşatılması gerektiğinin ve Rabbine karşı bir söz veriş bilincin de mi...?
Soruları daha da çoğaltmak mümkün ama yeterli oldu sanırım.
Ailelere gelince;onlara tabi ki çok büyük sorumluluk düşüyor.
Çocuklarının evlenmek istedikleri kişiyi çok iyi analiz etmelidirler. Yalnız bu analizi yaparken
kılı kırk yarmaları ve adil bir çizgide ve sorumlulukta yapmaları gerekir. Çocuğunuza talip olan kişi neye göre analiz ve araştırma yapacağınızı çok iyi bilmelisiniz. Ölçünüz kesinlikle maddi durum ve kariyer olmamalı. İlk önce ahlâki değerler, inanç, sorumluluk sahibi mi, kişilik ve karakter, toplum içindeki saygınlığı, evliliği taşıyabilecek kapasiteye sahip mi, evlenmek için her fedakarlığa sahip mi,ailesine ne kadar değer veriyor, akraba ilişkileri nasıl,toplumda sevilen biri mi, kendine saygısı var mı, yüz kızartıcı bir alışkanlığı var mı, size de bir evlat olabilecek kişiliğe sahip mi, eşinden sonra bir baba olabilme sorumluluğuna hazır mı, çocukları için istikbal sağlayabilecek meziyete sahip mi ,haramı helali, hayatın sadece bu dünyadan ibaret değil de bir de ebedi hayatın olduğu bilincinde mi, sevginin ve saygının bir evliliğin yürümesinde ki en önemli kural olduğunun bilincinde mi, en önemlisi çocuğunuzu gerçekten seviyor mu...vs.
İşte araştırma ve inceleme yaparken bu kriterler üzerinde durulması gerekir ki bu soruların çoğuna olumlu cevap alabilirseniz. Bu evlilik gerçek bir mutluluk ve huzur yuvasına dönüşecektir...
Kesinlikle kimse bir mal yada eşya değildir! Saadet parayla pulla, malla mülkle satın alınamaz. O yüzden bu kutsal kurumun temellerini atarken maddi çıkarlar ve düşüncelerden ziyade mana inanç ve sevgi temelleri üzerine inşa etmenin daha sağlıklı ve bu kurumun sonsuza dek devamının saygı ve hoşgörüyle devam edeceğinin bilincinde olmaları gerekir.
Diğer bir konu ise asla evladınıza zoraki baskıcı bir evliliğe kalkışmayınız. Çocuğunuzun fikrini mutlaka alınız.
Sevdiği biri var sa önceliği mutlaka ona tanıyın ve eksikleri de varsa dediğim kriterlerle bu eksikleri giderme yoluna gidiniz.
Sevginin olmadığı hiçbir evlilik evlilik değildir. Bir gün mutlaka demirsiz direkleri olan binanın yıkılması gibi mutlaka çökecektir...!
Çok önemli diğer bir konu da eğer ki maddi hesaplarla başlattığınız bir evliliğin yıkımına sebep olurken sadece iki kişinin yıkımından mesul değilsiniz. O evlilikten doğacak çocukların da yaşayacağı bütün olumsuzluklardan siz sorumlu olacaksınız.
Anne baba sevgisinden yoksun çocukların ileride ne kadar ezilmiş toplum içinde yalnız kalmış, güvensiz, özverisiz, aile düşmanı, sevgi düşmanı bir neslin yaratılmasına da sebep olacaksınız...!
Şimdi son satırlarımı yazarken evlilik asla evli olmak için yapılmamalı. Sorumluluklarını taşıyabilecek isek, mutlu olmaya ve etmeye gönüllü isek, evliliğin bir ibadet gibi sorumluluk gerektirdiği bilincindeysek, sağlıklı bireylerin ve evliliklerin sağlıklı toplumlar oluşturacağı bilincindeysek ve kesinlikle artık "BEN" değil "BİZ " varız bilincindeysek, evliliğin bir gün değil bir ömür boyu yaşatılması gerektiğinin sorumluluğu ve bilincindeysek evliliğe adım atılabilir.
Ailelerin de bu yolculuğu çıkarken her zaman yapıcı ve yardımcı olmaları gerekmektedir...
Herkesin hayallerinin gerçek olduğu, mutlu bir evlilik kurması dileklerimle...
Sonsuz saygılar...
ZİYA VAR
NOT:değerli bir arkadaşımın evliliğe dair bir yazısına yaptığım bir eleştiriyi sizlerle de paylaşmak istedim.
ziya var tarafından 6/6/2010 9:42:41 AM zamanında düzenlenmiştir.
YORUMLAR
BİR EVLİLİK UZMANINA GİTSEYDİM DE EMİNİM BUNLARI SÖYLERDİ .O KADAR GÜZEL ANLATMIŞSINIZ Kİ ,BU KURALLARLA YAPILAN BİR EVLİLİK SEKİZ ŞİDDETİNDE BİR DEPREDE BİLE YIKILMAZ .BENCE DE ...O KOCAMAN ,DUYARLI DOST YÜTRĞİNE SAĞLIK .
CAN DOSTUM .EVLENECEKLERİN EL KİTABI OLSUN BU YAZIN .
ziya var
uçsuz bucaksız gönül zenginliğinizle yine bana çok anlamlı övgüler sunmuşsunuz..çok teşekkür ederim efendim..esteğfurullah ben kim evlilik uzmanı kim..henüz evli bile değilim..bir bekarın evliliğe bakışı bu kadar olabiliyor..inşallah yeni evlenecek olanlara bir ışık tutabilirsem ne mutlu bana..sağlam evlilikler sağlam toplumları oluşturur..sağlam toplumlar sağlam milletleri sağlam milletler sağlam bir vatanı sağlam vatansa sağlam güçlü bir devleti oluşturur..sağlıklı ,sağlam temellerle atılan evlilik dileklerimle..hep mutlu olun efendim..sevgiyle kalın..ziya var
çok güzel bir konuya değinmişsiniz Ziya bey ama
çoçuklar artık kendi seçimlerini sormadan yapıyorlar anne ve babayada sadece onaylamak kalıyor.
seçim onların ve kararda..
neyse bu çok uzun bir konu
yazınızı ve sizi kutluyorum..paylaşımınız içinde teşekkürler..
canandemirel tarafından 7/1/2010 12:23:09 AM zamanında düzenlenmiştir.
canandemirel tarafından 7/1/2010 12:23:27 AM zamanında düzenlenmiştir.
toplumumuzda evlilikler hep kadınların fedakarlıkları ile sürüyor...
erkekler evlendiklerinde nasılsa artık sahip oldum deyip gereken özeni göstermiyorlar eşlerine... hele bir de kadının ekonomik özgürlüğü yoksa dayansın bakalım... evlilik biz diyebilmek... ama gerektiğinde birbirlerinin farklı insan ve kişilik olduğunun da bilincinde olabilmektir... öncelik saygı... aşk var dı ya zaten evlenirken... sevgiye ya da alışkanlığa dönüşüyor sonradan... ama saygı bitmemeli eşler arasında...o çok öenmli... tabii ki de sadece iki kişi ile sınırlı değil evlilik... aileler de işin içine giriyor...onların anlaşıp kaynaşması ve evli bireylerin eşlerinin ailelerine saygı göstermesi sevmesi de çok önemli... maalesef günümüzde boşanmalar giderek artıyor... insanlar tahamüül sınırlarını daralttılar mı yoksa kadınların ekonomik özgürlükleri nedeniyle kendilerine olan güvenlerinin artmasından mıdır bilemiyorum...
bitmeyen evlilikler ve bitmeyen sevgilerle...
güzel bir konu harika bir yazı yazarını kutluyorum tbrkler... saygılar...
ziya var
aslında bu yazıyı bir arkadaşımın yazısına yorum olarak yazmışrtım..sonra dedim ben bunu sayfamda da yayınlıyayım ve öyle yaptım..konu gerçekten çok önemli bir toplumsal yara..inşallah ufacık ta olsa insanlara bir ışık tutabildiysem ne mutlu bana..sonsuz saygılarımla..sevgiyle kalın..
ziya var
Evlilik çocuk oyuncağı değildir, ciddi bir kurum olduğuna inanmışımdır her zaman...Yanlış bir kararla "bugün evleneyim, aman olmazsa ayrılırım biter" düşüncesine mahal bırakılmamalıdır. Hoş kimse de evlenirken, boşanacağım diye evlenmez...Evlendikten sonra sorumluluklar artar, eşimize, ailemize...Eğer bir de arada çocuk varsa, evliliğin hakkını vermek gerekir...Bu da karşılıklı saygıdan, sevgiden geçer...Fedakar olmak gerekir, bazen tavizler vermemiz gerekir...Beş parmağın beşi bir olmadığı gibi, iki yabancı insanın aynı evi paylaşması zordur...
Cicim ayları dedikleri, yani evlilik zamanı geçip, evlilik artık bir alışkanlığa dönüşmeye başladığında, o aşkın ateşi yavaş yavaş sönmeye başladığında, maalesef yeni nesil fedakar olmayı ve bazen tavizler vermeyi beceremiyor...İki tarafta tabiri caiz ise inatlaşıyor ve evliliklerin sonu boşanmayla bitiyor...
Güzel bir konu...Sevgi ve saygı ile
ziya var
güzel eleştiriniz ve yazıma yapmış olduğunuz katkılardan dolayı çok teşekkür ederim..sizin de dediğiniz gibi evlilik bir oyun değildir.çok ciddi ve kutsal bir kurumdur..büyük sorumluluk ve fedakarlık ister..dediğiniz gibi ufacık mevzuları sorun haline getirmememeli..sabretmeli ve mücadele etmeli..evlilik özveri ve sadakat ister..ayrıca hani o cicim ayı denen kısacık süre var ya işte onu bir ömre yayabilirsek ne güzel..sonsuz saygı ve sevgilerimle efendim..sevgiyle kalın..ziya var