- 953 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
1919 RUHU.. TÜRKİYE'M GELİNCİK TARLASI
[ kalin ] 1919 RUHU!..
TÜRKİYE’M GELİNCİK TARLASI!..
HASAN ERKILIÇ
Emeryalist saldırının en yogun yaşandığı dönemde, Fransız Emperyalistleri, geldiğini sandıkları zaferin sarhosluğu ile ve biraz da ukala bir tavırla soruyorlar "siz" diyorlar... "siz ülkeyi bu kerpiçten yapılma evlerinin önünde güneşin anlacında kafasındaki bitleri temizleyen bu zavallılarla mı kurtaracaksınız".?... "evet" diyor bagımsızlığımızın ve devrimin önderi Mustafa Kemal; "evet, biz bu ülkeyi sizin zavallı sandığınız bu insanlarla kurtaracağız, dünyada bunu görecek" diyor ve hepimizin varlık nedeni olan o onurlu direnişi başlatıyor.
Bu kısacık tarihi aneknotu neden anlattığımı sizlerde tahmin etmişinizdir. Bu ülkede bir 12 Eylül dönemi yaşandı ve zulmün silindiri bu halk kitlesinin üzerinden bir değil bir çok kez geçirildi. Öyle bir noktaya getirildiki bu insanlar. Birbirlerinden selam almaz, sokakta görüp görmemezlikten gelinir noktasına getirildi. Bu zulmü kabullenenler hemencecik devşirlip zulüm düzeninin "aydın idelogu" olarak sahnneye sürüldüler. Kabullenmeyenler ise kelimenin tam anlamı ile "İnne ile kazarak" ülke insanını aydınlatma mücadelesinden taviz vermeden ve bedel ödeyerek konu başşlığımızdaki 1919 RUHU’nu nun yeniden şahlanması için yılmadan ve dürüstçe mücadelelerini verdiler. Ancak buraya kolay gelinmedi... İsterseniz 1994 den günümüze Türkiyemize dayatılan Emperyalist istemlerin ne olduğunu kısaca bir gözden geçirelim.
- 1994 yılında Avrupa Birliği ile Gümrük Brliği Anlaşması imzalanıyor... Ülkede neredeyse o günü bayram ilan ediyorlar...Sonuç: Türkiyemizin bu anlaşmadan dolayı oluşan zararı 140 Milyar ABD doları...
-1995 yılında bölücülüğün önderlerinden Abdullah Öcalan "KUKLA KÜRT DEVLETİ"hayallerini bir an önce gerçekleştirmek için ABD’yi yanına alarak O bölgede bir Çekiç güç oluşmasının zeminini hazırlıyor. Sonuç: Türkiye’nin bu nedenle oluşan zararı Türkü ve Kürdü ile 35 bin vatan evladı... Sönmüş ocaklar... 150 milyar ABD doları..
1996 yılında ABD’ nin Sivil Havacılık Dergilerinde artık niyetler iyice ortada. Sınrları ABDli stratejistler tarafından masa baında çizilmiş onlarca masa başı haritaları bir anda internet sitelerinde dolaşmaya başlıyor. Türkiyemizin haritasında Sivastan ötesi, hatta sivasın yarısından itibaren yok.Sonuç: Bu haritaları bulup, Türkiye kamuoyunu uyaranlar "Şizofrenist hasta"!... hatta "Komplo teoricileri"!...
1997 yılında Yine Türkiyenin gerçek aydınları tarafından önemli bir konu daha gündeme taşınıyor. Heber şu; "ABD, Refah Partisinde Tayyip ERDOĞAN kanadı ile anlaştı. Refah Partisi bölünecek,
Tayyibin önderliğinde ABD yanlısı bir parti kurulacak"...
Sonuç: Bu haberin doğruluğu AKP’nin ABD.de (evet ABD’de) ABD yetkililerinin onayı alınarak kurulması ile doğrulanıyor.Bu haberi Türk Milleti ve kamuoyu ile paylaşanlar ise hala "Şizofren, hala Komplo Teoricisi"!...
Bu yıldan sonraki gelişmeler sırayla, ekonomik krizler, APO’nun suyunun sıkılıp bir posa gibi atılması, Türkiyenin ve bölgenin çıkarları için küçücük te olsa direniş koyan 3’lü koalisyonun ABD ve AB ci güçler tarafından darbe ile dağıtılması, Ermeni Soykırım iddiaları vs.vs. Yukarıda sıralamaya çalıştığımve özünde her biri ayrı bir konu başlığı olan gelişmeleri dikkatle izlerseniz uzun yıllardır üzerinde çalışılarak hazırlanmış bir plan’dan söz ediyorum. Bu plan emmperyalistlerin planıydı ve uygulamaya koydular...
CUMHURBAŞKANI DEĞİL, ÖZEL KALEM MÜDÜRÜ!..
Bunlar Refah Partisini parçalayıp R.Tayyip Edoğan-Abdullah Gül ikilisini tam 10 yıl boyunca korumalarının ve ülkemizde medyaya korutmalarının altında yatan esas gerçek şunlardır:
- Hiristiyanlık ile Müslümanlığı harmanlayarak kendilerince ılımlı bir islam yaratıp, bunu Türk Milletine kabul ettirmek.
- Olabildiğince laik olan kurumları ellerinden geldiğince yıpratmak (Şırnak-Atabey operasyonları, Van 100.yıl Cumhuriyet Üniversite Rektötü’nün komik gerekçelerle cezaevine atılması, Danıştay Saldırısı ve saldırıyı yapanın ulusal kanal muhabiri kimlik kartı ile yakalandı yalanları vs.vs.) - Bunun için Fatullah Gülen’in ABD.de ikamet etmesi gerekiyordu. Onu da sagladılar. Şimdi oradaki rahatlığı ile Fetullah istediği talimatları verebilmektedir artık. Eger dikat edildiyse bundan 2 yıl önce Abdullah GÜL’ün ABD.li yetkililer tarafından oldukça sevildiği haberleri bizim boyalı basında oldukça da övünülerek anlatılmştı. ( sanki Abdullah GÜL sünnet çocuğuymuş gibi). R.Tayyip ERDOĞAN parti içindeki oluşabilecek tehlikeyi ve esas itiabariyle de aşağıda anlatacagım gelişmeleri göze alamadığı için Abdulluh GÜL’ü aday göstermek zorunda kaldı. Kaldı diyorum. Çünkü ABD ve AB için artık esas oglan R.Tayyip ERDOĞAN değil, Abdullah GÜL’dür.
İşte bu gelişmelerden ve bu gerekçelerden dolayı, ABD ve AB. Türkiye için Cumhurbaşkanı değil, kendilerinin isteklerini yerine getirecek, onlar adına not tutacak, hatta unuttukları ne varsa onlara hatırlatacak, 22 ülkenin sınırlarının değiştirilmesi için sürece müdahale edecek, ve R.Tayyip ERDOĞAN’ın Başbakanığında kurulacak Yeni hükümetle uyum içinde çalışacak bir Özel Kalem Müdürü istemektedirler. Onların gözünde bizim en büyük değerimiz Atamızın huzuru ve Gönlümüzün de Köşkü bu kadar degerlidir işte!.. Yani bir sekreterya.Yani bir Özel Kalem Müdürlüğü!...
BU ÜLKE’NİN MİLLETİ KARARLIDIR!...
Evet, ABD ve AB emperyalistlerinin ve yerli işbirlikçilerinin tüm planları tıkır tıkır çalışıyordu. Her şey o kadar dakiktiki. Tüm özelleştirmeler talan fiyatına gerçekleştirilmiş, Petrol yasası çıkmış, Sermaye Şeriatçılaştırılmış, ve Hatta "BABALAR GİBİ SATARIZ" diye övünmeye bile başlamışlardı.
Ama unuttukları bir şey vardı ... Hani o yazının başlığında analttığım güneşlenerek, kafasınaki bitleri temizleyen, günahlarından arınır gibi bitlerinden arınarak meydana dökülen bu ülke insanı...
14 Nisan’da Ankara Tandoğan’da doğan güneş ,29 Nisan’da İstanbul Çaglayan da adeta çağlayana bürünmüş bir çığ gibi ülkenin her tarafına yayılmış milyonlar BAGIMSIZLIKÇI VE ULUSAL BİR HÜKÜMET için ayaga kalkmıştır. Elimizdeki Bağımsızlık ve Onur Bayragımız Ay-Yıldızımız bir gelincik tarlasıdır artık. Bundan böyle Türkiye’de Emperyalist güçlerin değil ama, ULUSAL ve TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE diyenlerin planları işlemelidir. İşletmek de bizlerin yani senin, benim, onun elindedir. Yeterki isteyelim. Gelincik tarlasına dönüşmüş bu gücün karşısında hiç bir, ama hiç bir güç duramayacaktır. [ /italik ]
YORUMLAR
Çünkü...
Hafta içi Levent’ten geçiyorum...
Bir genç taş atıyor.
- Nereye atıyorsun?
- İsrail’e!
- Bak ne yazıyor orada?
- Anaaa, Yapı Kredi...
- Konsolosluk arkada birader.
- Olsun artık abi, ne bileyim.
Memleketin bakanı, “Başbakan uçurumdan atlarsa, peşinden atlarız, töre budur” derse... Töre’nin bu olmadığını biliyorum ama, olacağı budur.
Gazze’de Türk bayrağı 2 liradan satılıyormuş bu arada... Biz hesapta işgal altında değiliz, Türk bayrağı 5 liradan satılıyor, üstelik ithal, Çin’den geliyor... Şeriat bayrağı ise, yerli malı, Topkapı’da yapılıyor, bombalanan HSBC’nin altında tezgâhta satılıyor, 3 lira.
Bayrak dedim, aklıma geldi...
Sahanın ortasına Filistin bayrağı diken Sivaslı futbolcuya 5 bin lira ceza keseceksin, spora siyaseti karıştırdı diye... Sonra, Milli Takım’ı geri çekeceksin İsrail’den, sporu siyasete karıştırarak... Beri yandan, Ermenistan maçında Azerbaycan bayrağını yasaklayacaksın.
“Hamas’ı halk seçti, saygı göster” diyeceksin... CHP milletvekilinin gözüne biber gazı sıktırıp, BDP milletvekilinin tazyikli suyla kalçasını kıracaksın, demokratik saygı ayaklarıyla... CHP eski liderine yumurta attırıp, BDP eski liderine “yaratık” diyeceksin.
Şehit cenazesine gitmeyeceksin, profesörü, askeri, gazeteciyi, sendikacıyı içeri tıkacaksın; havaalanında dikilip, takunyalı İrlandalıyı bağrına basacaksın.
Papa’yı vuran gazeteci katili, kendini mehdi ilan etmişti... Manyağın biri de, vahiy geldi diye İtalyan papazı vurdu. Rihanna, gene geleceğini açıkladı. Feysbuk’ta site kurmuşlar, önümüzdeki hafta intihar edecek olan Bihter için gıyabi cenaze namazı organize ediyorlar.
Bakın, kimi Filistin bayrağı taşıyor, kimi Kürdistan bayrağı, kimi şeriat bayrağı, Pakistan bayrağıyla gelen var, Malezya bayrağıyla gelen... Bebelerin kafalarında yeşil bantlar, bi pankart İngilizce, bi pankart Arapça... Cemaatler tarikatlar “diplomat” olmuş... Che Guevara posteri taşıyan Fatih Camii’nde, Los Angeles Lakers tişörtü giyen Saadet mitinginde.
Çıkarırsan Atatürk’ü...
Geriye bu kalır çünkü.
“Atatürk bu ülkenin çimentosudur, bir arada tutandır, çatıyı taşıyandır, onun için kolonlara vuruyorlar” derken, bunu kastediyorduk aslında... Çıkarırsan Atatürk’ü, geriye bu kalır.
YILMAZ ÖZDİL....Bu makaleden yazınıza geldim özellikle makalenin finalindeki "Çıkarırsan Atatürk’ü...Geriye bu kalır çünkü.
“Atatürk bu ülkenin çimentosudur, bir arada tutandır, çatıyı taşıyandır, onun için kolonlara vuruyorlar” derken, bunu kastediyorduk aslında... Çıkarırsan Atatürk’ü, geriye bu kalır."bu cümleler anlatıyor herşeyi.
Saygımla.
Çok çok teşekkür ederim.Hem aydınlatıcı hem düşündürücü bir yazı.Ne yazık ki günümüzde artık ülkesini sevenlerin başına örülmedik çorap kalmadı.Bir de TSK ya yapılan oyunlar var ki;O da başka bir yıldırma taktiği.Ülkede gerçek inananlar bile artık bu gidişattan bıkmış durumdalar.geriye sadece dini çıkar aracı olarak kullanan DİN TÜCCARLARI kalıyor ki onlarda millet yok ümmet var deyip ülkeyi ve halkı soğan soyar gibi kat kat soymaya devam ediyorlar.Birde BOP var.bizi bu projenin içine çeken ve israille karşı karşıya getiren amerika yine o bilinen sinsi planlarını uygulayıp içimize nifak sokmaya devam ediyor.F:Gülen 30 yıl amerika ve israile ağlayarak küfür ederken,şimdi onların dizinde ağlayıp dualar ediyor.Acı olan;Bu halkın aşırı derecede kutuplaşması.Ümmetçiler bir Filistindir tutturmuşlar gidiyorlar.Ya Somali de Orta afrikada Eritre de Sudan da Afganistanda açlıktan ölenler onlar insan değil mi?..Peki herkes Bize ilk ihanet eden kaypak Filistinlileri bağrına basarken Tek Çocuğunu Vatana şehit veren ve Alnında o gururuyla;VATAN SAĞOLSUN diyen babaya neden bu saygıyı göstermiyor neden onun evine gidip yardımda bulunmuyorda akdenizde kahramanlık sergiliyor.Sn.Üstadım yazacak o kadar çok şey varki...Susmamalıyız..Vatan elden gittikten sonra ah vah işe yaramaz..BURASI TÜRK YURDU VE BİZLER BU ÜLKEYİ KURUNCAYA KADAR YÜZBİNLERCE ŞEHİT VERDİK...
Saygılarımla..
Bedewi tarafından 6/6/2010 10:35:27 AM zamanında düzenlenmiştir.