- 1639 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Dökülemeyen Kelimeler...
Anlamıyorsun ve anlatamıyorsun artık. Kelimelerini toparlayıp bir cümle bir yazı çıkaramıyorsun ortaya . Eskiden nasılda içinden geçenleri anında dökerdin. Hiçbir eksik olmadan hiçbir değişiklik yapmadan. Yağmurlar mı yağmıyor yoksa. Yoksa artık insanlara olan güvencinin yitirilmesinin verdiği bitiklik mi var üzerinde. Hadi toparlan artık. Kimse seni sen gibi düşünmez. Bir iki dostun haricinde inan ki seni anlayan yada anlamak isteyen kimseciklerin olmadığını bir kez daha anlattı hayat sana.
Farkındaydın ama farkında olmamak işine geliyordu. Bir can dostum şöyle demişti. Unutma hiçbir zaman hayat senin istediğin gibi gitmez. Gitmesi için çabalama hayata karşı seyirci kalma, sadece üzerine düşen rolü oyna. Bak o zaman gerçekten hayatın çekilmezliği bir nebze olsun ortadan kalkıyor… Bu sözleri kitap rafına kaldırmıştım. Çünki hayata karşı direniyordum. Direndikçe sanki hayat bana karşı dönüyor gibiydi. Tabiî kide hayatın yeni bir oyunu ile karşılaştığımı öğrendiğimde yüreğimin derinliklerinde yanmakta olan kôrun aniden yeniden alevlenmesi ile kendime gelmem bir oldu. Biliyordum seyirci kalacağım gibi arada bir rölümü oynayacak ve kendi kabuğuna çekilen yengeçler gibi, kendimi en güvenli hissettiğim limana demirliyecektim. Demir atmanın zamanı sanırım çoktan geçti ve ben hayata direnmekten yavaş yavaş vazgeçiyorum ve güvenli limanıma demirimi atıyorum.
Fırtınalar, boranlar artık limana ulaşmadan geçip gidecek. Ve ben uzaktan bakacağım bir yanımda gerçek dostum olan bir iki kişi ve diğer yanımda gerçek dost olmak için her zaman çaba vermiş ve bunu kanıtlamış olan kitaplarımla.
Hangi zamana giderse gitsin hayat biliyorum ki, fırtınalar boranlar uzaktan bir fısıltı şeklinde yaşanmışlıklarla birlikte yeni hayatlar bulmaya yön tutacaklar.
05.06.2010 – 00:10