- 475 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Şölen
Deneme...
Yeni bir gün başlıyordu.Hülya erkenden kalkmış,evi toparlayarak işine gitmişti,bugün heyecanlıydı.
Öğlene kadar iş yerinde durup daha sora dükkânını kapatarak evine gitmişti.Günlerden cuma olduğu için eşi erken gelmişti.Hülya sofrayı hazırlarke çayını da demlemişti.Fakat eşinin rızası yoktu,yine paronoyaları üzerideydi.Bir sürü beddua ederek,hakkıı da haram ederek cumaya çekip gitmişti.’’acaba kıldığı namaz kabul olmuşmuydu? ’’
Hülya kararlıydı,zaten eşi de alışkanlık yapmış,Hülya’nın edebi çalışmalarına izin vermiyor,mutluluğu ailesinde aramasını söyleyip duruyordu.Hülya yıllarca dil dökmesine rağmen antamıyordu.Çünkü anlamak istemiyorlardı
Bugün aksilikler üst üste gelmişti,Hülya iki minibüsü kaçırmış üçüncü minibüse binerek çarşıya gitmişti,fakat merkeze giden minibüslerin yeri değişmiş,hülya taxi durağına sorarak minibüs durağının yerini öğrenip yürüyerek gitmişti.Hareket etmeleri bir saati bulmuştu.Merkeze yaklaşınca başkanı arayarak gelmek üzere olduğunu bildirmişti.
Başkan ve kızıyla beraber etkinliğin olduğu yere birlikte gitmişlerdi.Yolda iken öyle bir yağmur bastırmıştı ki şehri sel götürüyordu.Hülya başkana’’bu havada kimse gelmez herhalde’’derken başkan da; yağmur dinince gelirler diyordu.Başkanın söylediği gibi de oldu,sanat sevenler 19.30 a gelmiş olsa da Hülya da dahil iki şair iki yazarın imza günü yapılamamıştı,hesapta olmayan yağmur yüzünden...
İlesam başkanı,İlesam kadın komitesi başkanı İlter hanım ve pek çok misafir gelmişti.
İlesam başkanının yanına giderek hoş geldiniz diyerek hem tanışmış hem de kısa bir sohbet yapmışlardı Hülya ile başkan
Şölen çok güzel geçmişti,bir iki aksaklık dışında!
Başkan Hülya’ya şiir okumasını rica edince hülya da hiç hazırlığım yok ama bir bakarız demiş,,çantasından kâğıt kalem çıkararak bir şiirini yazmaya başlamış ama ezberindeki şiiri bir anda unutmuş,neyse ki imdadına telefou yetişmiş.Hülya telefonuna bir kaç şiirini sesli çektiği için oradan dinleyerek yazmış
Akşam yemeğine Hülya’nın eşi de yetişmiş,işten çıkınca gelmişti.Öğlan ki adamdan eser göremiyordu Hülya,eşi de hülya da mutluydu.Eşinin hoşuna gitmişti etkinlik
masada GOP’tan bir profesör ve eşi vardı.Tabi ki birbirlerini tanımadıkları için sohbette çekinseler de çaylar gelince,Hülyanın eşi çay ikram edince bir yakınlaşma olmuştu.Meğer se Profesör Erzurum’lu eşi de Tokat’lı imiş,Hülyagilde ise tam tersi idi,gülümsemişlerdi.Hülya’nın eşi,masadaki biyoloji profesörüne Şinasiden ve Hülya’nın şiirlerinden bahsedince hocada; eşinizi Şinasiyle kıyaslayamazsınız,siz şiirlerini beğenmeyebilirsiniz,takdir okuyanlarındır,ben eşinizin şiirini beğedim demişti.
Bu arada Sivas’tan gelen yazar Fatma hanımla tanışıp uzunca bir süre sohbet etmiş,bayanların sıkıntılarını konuşmuşlardı Hülya ile,Fatma hanımın eşi de yazardı
Hülyanın eşi şiiri görünce kaldır çantana,çıkma sahneye diyor kaş göz işaretleri yapıyordu ki Hülya’nın şiir okuyacağı belli bile değildi
derken ismi anons edilince sahneye çıkıp iyi akşamlar diliiyerek şiirini okumuş teşekkür edip yerine gitmişti,heyecandan elleri titriyordu,hemen bir çayla birlikte sigarasını yakmış sakinleşmeye çalışmıştı.Hülya erkeklerin yanında sigara içmiyordu ama sürekli de dışarı çıkamayacağı için mecburen oturduğu yerde içse de hiç bir şey anlamamıştı o gün kü çay ve sigaralardan :))
Hülya bu günü aylardır bekliyordu,nezih bir ortamda etkinlik çok güzel geçmişti.Program sonrasında; Hülya eşini İlesam başkanı ile tanıştırmıştı,eşinin nereden aklına geldiyse ’’sizi radyo programınız başlayınca bir yere randevu vermiyor sizi dinliyoruz’’deyince kahkahayı patlaşmışlardı.Başkan ise eşinizin şiirleri güzel,destek olun demişti,iyi yolculuklar dileyerek,teşekkür ederek ayrılmış evlerine gitmişlerdi
Nermin Terzi
Bu şiirin hikayesi:
deneme olup olmadığını bilmiyorum,eleştiri ve nasihatlere açığım
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.