- 3406 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
MEKTUP(ANNEME MEKTUP1)
Gözlerden ırak gönülden yakın çoksevdiğim canım anacığım ve babacığım; nasılsınız iyimisiniz ?İnşallah iyisinizdir.Beni soracaksanız ben çok iyiyim hiç merak etmeyin tek düşüncem sizlersiniz.Geçenlerde bana halam gelmişti çok sevindim sanki sizler gelmişssiniz gibi oldu daha önceden köyden çocukluk arkadaşım Leyla ve ailesi geldi ama ne bileyim halamın gelişi kadar mutlu etmedi çünkü ilk defa üç seneden beri can ciğer akrabam gelmişti halamla o gece sabahlara kadar sohbet ettim bana dediki;
_____Kızım Songül ilk defa senin gurbette olduğunu anladım yüreğim yandı.
_____Neden hala ben daha öncede çok gurbet gezdim;
_____Ah olurmu kızım buralar kuş uçmaz kervan geçmez biryermiş
_____Evet hala neyaparsın ekmek kapısı ’doğduğum yer değil doyduğum yer’
______Haklısın dedi gözyaşlarını benden saklamaya çalıştı
_____Ya ben ben ne yaptım gözyaşlarımı yüreğime akıttım
_____Hala bak ben kızkardeşime ne hediye hazırladım ha bu arada unutma benim köşe yazarlığı yaptığım gazeteyide götür anneme
_______Köşe yazarımısın dedi
________Evet, hala gönüllü olarak
Köşe yazarlığı yaptığım gazetede anneme yazdığım şiir vardı
Halam gazeteyi ve kızkardeşime özel hazırlattığım hediyeyi çantasına koydu
sohbetimiz bilgisayarımdaki sizlerle ve halamla çekildiğim resimlere bakarak devam etti canım annem ben sizleri çok özlüyorum.
Dün seni aradım konuştuk telofonda ; yazımı okumuşssunuz çok duygulanmışssınız canım babam gözyaşlarını yine tutamamış ne olur anne babama söyle ağlamasın onun gözyaşlarına kkurban olurum ben ah annem insan gurbete çıkınca anlıyormuş ana baba gardaş sevgisini ve anlamını.
Keşke yine o yuvanızdaki Songül olabilsem ve hiç yanınızdan ayrılmasam ama nerede annem çok geç demi artık çok o kuş yuvadan uçtu bir kelebek gibi.
Abim hiç aramıyor anne ben ne yaptım ki onlara neden sormuyorlar kardeşi sağmı ölümü diye belkide ben abimi ablamı sizleri çok özledim anne.
Canım annem mektubuma istemeyerek son verirken hasretle o nur yüzlü yanaklarından ve ellerinden öperim.Babama selam eder hasretle ellerinden öper sımsıkı boynundan kucaklarım.Kardeşime selam eder gözlerinden öperim.abime ve ablama selam eder ellerinden hasretle öperim.
Sizleri önce Allah’a emanet eder sonra babama sonsuz saygı ve sevgilerimle sizi çok seven ve daima sizleri sevecek olan kızınız gurbet kuşunuz
SONGÜL BOZKA ÖZGÜN
03.06.2010
10:04
BİLECİK(MEMLEKETİM:SİNOP)
A.MEKTUP
Uzakta bulunan herhangi dosta, arkadaşa gönderilen ya da kamu kuruluşları arasında haberleşmeyi sağlayan bir yazı türüdür. Mektuplarda dilek ve arzu bildiren duygu ve düşüncelere yer verilir.
Mektupta kullanılacak anlatım, bunu okuyacak kişinin kültür düzeyine göre ayarlanır. Arkadaşa yazılacak bir mektupta kullanılacak dil, büyüğe yazılacak mektuptaki dilden elbette farklı olmalıdır. (E. KANTEMİR, Yazılı ve Sözlü Anlatım, s. 255)
Edebiyatımızda mektup türü, Tanzimat Edebiyatı döneminde gelişmeye başlar. Özellikle Abdülhak Hamit TARHAN ile Namık Kemal’in birbirlerine yazdıkları mektuplar, bu gelişmenin önemli ve tipik örnekleridir. Bilim, edebiyat ve siyaset adamlarının mektupları, ayrıca çağının özelliklerini yansıttığı için, birer "belge" niteliği de taşırlar. (H. F. GÖZLER, Örnekleriyle Türkçe ve Edebiyat Bilgileri, s. 513)
Mektuplar, dört grupta sınıflanmaktadır:
(1) Özel Mektuplar
(2) Edebî Mektuplar
(3) Resmî ve İş Mektupları
(4) Açık Mektuplar
1) Özel Mektuplar
Akraba ve dost gibi yakın çevredeki insanlara yazılan mektup çeşididir. Bu tür mektuplarda doğal ve samimi anlatım ön plândadır. Sanatçı ve edebiyatçıların, daha çok genel konular üzerinde yazdıkları özel mektuplara "edebî mektup" da denmektedir.
Özel mektupları yazarken dikkat edilecek özellikler şunlardır:
(a) Mektup yazılacak kâğıt, şekil yönünden düzenli ve temiz olmalıdır.
(b) Mektup, mürekkepli ya da tükenmez siyah renkli kalemle yazılmalıdır.
(c) Mektubun sağ üst köşesine "tarih", yanına da yazıldığı "yerin adı" konmalıdır.
(d) Mektubu göndereceğimiz kişinin genel özelliklerine göre (yaşı, kültür düzeyi, yakınlık derecesi vb.) "hitap cümlesi" bulunmalıdır.
(e) Mektubun sağ alt köşesine "ad-soyad" yazılmalı ve "imza" atılmalıdır.
(f) Mektubun sol alt köşesine "adres" yazılmalıdır.
2) Edebî Mektuplar:
Edebî mektuplar; yazarları, içerikleri ve ifade şekilleri ile özel mektuplar içinde ayrı yer tutar ve ayrı şekilde ele alınırlar. Edebî mektuplarda, mektubun yazıldığı dönemin edebiyat ve düşünce olayları yer alır. Yazar, karşısındakine öğüt verir, yol gösterir. Eski dönemlerde, bu tür kişisel edebî mektuplar, "Mektûbât = Mektuplar" adı altında toplanır ve geniş kitlelerin de okuyabilmesi için yayımlanırdı.
Düşünce ve edebiyat alanındaki görüşleri sergilemeleri bakımından mektupları yayımlanan yazar ve şairlerimizden bazıları şunlardır:
Ali Şir Nevaî (XV. yy.)
Kınalızade Ali (XVI. Yy.)
Veysî (XVII. yy.)
Ragıp Paşa (XVIII. yy.)
Namık Kemal (XIX.yy.)
Ahmet Hamdi Tanpınar (XX. yy.)
Ayrıca mektup tarzında eleştiri, seyahatname, roman, hikâye, şiir gibi yazılı kompozisyon türlerinin (edebî türler) de yazıldığı görülmektedir.
3) Resmî ve İş Mektupları:
a) Resmî Mektuplar:
Resmî dairelerin ve tüzel kişilik taşıyan kuruluşların birbirlerine yazdıkları resmî yazılarla; bunların, vatandaşların başvurularına verdikleri yazılı cevaplara denir. İş mektuplarına benzerler.
Bu mektupların hitap başlığı, yazılan dairenin ya da tüzel kişilik sahibi kuruluşun kanun ve tüzüklerdeki tam adıdır. Bu mektuplarda tarih ile birlikte mektubun sıra numarası ve konusu belirtilir. Mektup, cevap mahiyetinde ise "ilgi" hanesine cevabı olduğu mektubun sayı ve tarihi, "konu" hanesine de kısaca amaç yazılır. Bu yapıldıktan sonra iki ya da üç satır aralığı bırakılarak mektup yazılır.
Resmî mektuplarda açık, kesin, anlaşılır bir dil kullanılır. Mektubun sonu, alt makama yazılıyorsa "... rica ederim.", üst makama yazılıyorsa "... arz ederim." şeklinde biter. Mektup metninin sağ altında ise mektubu yazanın makamı, adı ve soyadı ile imzası bulunur.
b) İş Mektupları:
Özel kişilerle iş kurumları ve iş kurumlarının kendi arasında, işle ilgili olarak yazılan mektuplara denir. Bu mektuplarda konusu ne olursa olsun bir iş ya da hizmet söz konusudur. Bu bir sipariş, satış, şikâyet, borç alıp verme isteği, tavsiye ya da bilgi isteme olabilir.
İş mektuplarını, konularına göre altı başlık altında inceleyebiliriz:
-Sipariş mektupları
-Satış mektupları
-Şikâyet mektupları
-Alacak mektupları
-Tavsiye mektupları
-Başvuru mektupları vb.
İş mektuplarına, kendisine mektup yazılan kişi ya da kurumun ad ve adresi ile başlanır. Kâğıdın sağ tarafına tarih yazılır. Adres ve tarihten sonra uygun bir aralık bırakılır, paragraf yapılarak doğrudan istek yazılır. Son bölüme saygı ifade eden bir söz eklenerek mektup bitirilir. Mektup metninin sağ altında mektubu yazanın adı ve soyadı ile imzası yer alır.
İş mektuplarında şekil birliğini sağlamak için, son zamanlarda satır başı yapılmamakta, satır başları, satır aralıkları daha da açılarak gösterilmektedir. Böylece yazı, sol ve sağ yanlardan bir blok hâlinde ve aynı ölçüler içinde kalmaktadır.
Resmî ve iş mektuplarında dikkat edilecek özellikler şunlardır:
ı) Mektup yazılacak kâğıt şekil yönünden düzenli ve temiz olmalıdır.
ıı) Bu tür mektuplar, mümkünse daktilo ya da bilgisayarla yazılmalıdır. Mümkün değilse, özel mektuplarda olduğu gibi siyah mürekkep ya da tükenmez kalemle yazılmalıdır.
ııı) Resmî mektuplarda yazının çıktığı kurumun adı, kâğıdın üstüne ortalanarak büyük harflerle yazılmalıdır.
ıv) Kâğıdın sağ üst köşesine tarih yazılmalıdır.
v) Mektubun gideceği makamın adı ve yeri ise kağıdın orta üst yerine ortalanarak yazılmalıdır.
vı) Yazı metnine başlamadan hangi tarih ve sayılı yazının cevabı olduğu yazılmalıdır.
vıı) Mektubun giriş paragrafında sorun ya da konu kısaca belirtilmelidir. Gelişme paragraflarında ise konu ve sorun açılmalıdır. Sonuçta ise, arz / rica ifadelerine yer verilmelidir.
4) Açık Mektup:
Her hangi bir düşünceyi, görüşü açıklamak, bir tezi savunmak için bir devlet yetkilisine ya da halka hitaben, bir kişi ya da kurum tarafından yazılan, gazete, dergi aracılığı ile yayımlanan mektuplardır.
Açık mektuplarda sadece yazanı değil, geniş kitleleri ilgilendiren önemli konular ele alınır.
Açık mektubun türü; makale, fıkra, inceleme yazılarından birine uygun olabilir. Açık mektup örneklerine zaman zaman gazete ve sanat dergilerinde rastlanmaktadır.
b. DİLEKÇE
Dilekçeler bir iş mektubu olarak da kabul edilebilir. Bir dileği, isteği, ihbar ve şikâyeti bildirmek üzere ya da her hangi bir konuda soru sormak için resmî, özel kurum ve kuruluşlara, gerçek ya da tüzel kişilere yazılan imzalı ve adresli bir çeşit iş mektubudur.
Dilekçeler genellikle çizgisiz ve beyaz dosya kâğıdına dolma kalemle ya da daktilo / bilgisayarla yazılır. Kâğıdın üstünde üç, solunda üç, sağında bir santimetre boşluk bırakılır. (S. SARICA - M. GÜNDÜZ, Güzel Konuşma Yazma, s. 140)
Dilekçeler, ana hatlarıyla dört kısımdan ibarettir:
Hitap: Dilekçeye gönderilen makamın adı ve yeri yazılarak başlanır. Hitaptaki kelimelerin tamamı ya da ilk harfleri büyük yazılır.
Dilekçe Metni: İş mektuplarında olduğu gibi dilekçelerde de anlatılmak istenen ifadenin açık, anlaşılır, kesin, net ve öz olması gerekir. Yanlış anlaşılmalara meydan verilmemelidir. İfadeler bitirildikten sonra dilekçe, "... arz ederim" cümlesi ile bitirilmelidir.
Tarih ve İmza: İmzasız dilekçeler dikkate alınmadığı için dilekçe metninin biraz altında kâğıdın sağ alt tarafında tarih ve imzanın mutlaka bulunması gerekir. Tarih kısmı, kâğıdın sağ üst köşesinde de bulunabilir.
Gönderenin Adresi: Adres; tarih ve imza kısmından biraz aşağıda kâğıdın sol alt kısmına yazılmalıdır. Adresin ilk satırında ad ve soyad, ikinci satırında cadde, sokak ve apartman numarası yer alır. Üçüncü satırda ise ilçe ve ilin adı bulunur. Dilekçeye eklenmiş belge var ise adres kısmının altına EK ya da EKLER başlığı açılır ve belgelerin adları yazılır.
YORUMLAR
Saygın Hanımefendi
Yazınız içerik itibarıyla düşün haliniz ve/veya tasarımlarınızla sade anlaşılır halkın temel yazım şekliyle kendisi gibi öz anlatımlarla süslü olması çok güzel…
İlköğretimdeki algılamalarımı hatırladım. Saygın öğretmeninim bir kompozisyon veya mektup yazarken konuya giriş, konuyu anlatış ve sonuç bölümleriyle en az üç kesimden oluşması gerektiği söylemini hatırladım…
Eskiden kendimize özgü ilişki içinde olduklarımızla iletişimlerimizi mektup ve bayramlarımızı kişiye özel seçtiğimiz kartlarla yazışarak yapmamızın temel öğesinde bir mesaj atmaktan daha yoğun emek vardı. Emek yoğun her şey saygınlık içeriklidir…
Böyle güzellikli bir konuyu işlemenizden dolayı sizi kutluyorum..
Saygılarımla
ağla yüreğim
yaşantımızın...... en uc renklerindendi...... teknoloji bu güzelliği unutturdu....çeşitleri hakkındada çok emek vererek bu güzel yazıyı hazırlamışsın.... çok anlamlıydı.... tebrikler