(D)uyumsa
"şimdi fakirlik ruhumda, bir parça ekmek zenginliğim var benim
eğilsem yere,alnım değecek yüreğine
ne şimdi bu ?
fakirlik mi ?
önceleri sessizdi gök yüzü.bir dudağımın kenarında birkiyordu lâl duyumu..bir bitimlik ömründen kalanı ziyan etmemek için son kez konuştu...
adın neydi? o gözleri flû tondan bakan,halimin nicesini bilen,sûfi misali yollarıma düşen..sahi , adın neydi senin ?
son konuştuğu cümlelerinden bir gök yüzü çıkardım.adı neydi sahiden ? en yakın arkadaşım desem,bilemem..
ya sevgilim ?
yok,belirsizim..
doğrudur..yenilmişliğim var benim.evet haklısın çok da kötümser hayallerin girdabında esirim.bir kahveci bozuğundan,bir bozukluk çıkarma lüksüne erebilmiş de değilim..
şimdi bir kütüphane meraklısı sanma beni.bilirsin sen ne kadar çok roman severim.
ne kadar çok şiirleşirim..
bir kadın olabilmeyi öğrenirim..bir seyyar satıcı.ya da yeni yetme bir mahalle kızı..
sevdayı öğrenebilirim ve evet belki de yeniden yaşayabilirim.ne çok hayallerim vardır benim.en iyi sen bilirsin...
ve düş sefiliyim..bir fransız şarkısını ezberleyemeden sevebilirim..ya da bir fransız filminde uçarı,tatlı bir kız olup bir roman kahramanı bile olabilirim..fakat en iyi sen bilirsin..
nerelere uğrar ayak izlerim.her gece ayrılık dolaşan sokaklara yalnızlığımı uğratır,bir el selam almasını isterim.parmaklarımdan anlarsın incindiğimi.neleri severim,bir deniz,bir martı,bir kitap ellerimde,bir de çay müptelasıyım..en iyi sen bilirsin...
şimdi düşündüğüm senli cümlelerimi birer birer unutmak ve tekrarlamak geçiyor içimden.en iyi arkadaşım..
şimdi yazamadıklarımı birer birer romana dönüştürsem..
bazen bir kadın,bazen bir mahalle kızı
bazen en çılgın , bazen en durgun
bazen izlenen filmin baş rolünü kapan bir garson
ya da nebileyim
sen ne istersen(?)
aynı anda sevinebiliyorsak
ya da üzülebiliyorsak aynı şeylere
şimdi ben söylemeyeyim
kelimelerim kitlenir...