ÇARESİZLİĞİN YAZISIDIR BU!
ÇARESİZLİĞİN YAZISI
Bir aşkın iki esiriyiz aslında, bir aşkın iki gizli şahidiyiz... sen hala kafanda binbir türlü soru işaretiyle dolanırken ben aslında çoktan çözmüştüm bu bulmacayı, sorularıma çoktan cevap bulmuştum. Sen çoğu çelişkiyle boğuşurken odanda ben çoktan yazmıştım bu sevdanın fermanını artık karar okunup bu sevda darağacına çıkarılacaktı futursuzca ölüme mahkum edilecekti... İkimizde başka hayatlara doğru rota çevirmiştik. Birbirimizi öyle incittik ki, ardımızda kapanmayan yaralar bıraktık giderken yüreklerde çaresizliğin balçığına battıkça battık. Kimbilir kaç gece gizli feryatlarla gözyaşlarımızı çevirdik bahtsız bir ağıda... biz aslında ne umduk ne bulduk değil mi? Hayal ettiklerimiz, yaşacaklarımız ve yapmak istediklerimiz ne kadar başkaydı oysa... Şimdi ise umut etmeye korkuyoruz, ürkeklik yazılmıştı artık künyemize, acı sırdaşımız oldu, karanlıksa tabiat ananın bize sunduğu bir armağandı...
Aslında unuttuğumuz bir şey vardı biz birbirimizden kaçtıkça yakınlaşıyorduk, uzaklaştıkça seviyorduk ve biliyorduk asla bozamayacaktık bu kısır döngüyü
Evet sevgili! Sakın korkma hiçbirşey için çabalama bırak zamana o en değerli anda ya bulduruverir yeniden herşeyi yada zamanın eli kaybolmuşluğa değer... Hayatımda kapanmayacağını bildiğim bir defteri tekrar açıyorum... bakıyorum ve sonra her baktığımda içimin nasıl acıdığını görüyorum her içim acıdığında tekrar tekrar koparıp atıyorum sonsuz bir kuyuya acım kuyunun duvarlarına değip yankılanıyor... Nafile! duyanım yok! artık yenisine umutla, özenle daha bir cesaretle ama birazda yorulmuş bir kalple başlıyorum... Sevdalım ikimize bu hayatta şans diliyorum...
Hayat! Yeter artık bize bunu yapma! pes ettim... sen kazandın... Seni kalleşçe yaşamak istemiyorum artık! Ver bize mertlik tozundan bir damla...
ŞUBAT 2007
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.