- 982 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Güzel olan neydi..?
Hep bir adım önünden koşmuştum hayatın.. hep bir adım önce ıslanmıştım yağmurdan.. yorgundum.. ve sırılsıklam..
yüreğim üşümüş bir sokak kedisi gibi titriyordu, tokalaştığım ellerden ellerime bulaşan k/irin ağırlığından..
“Herkes”i tanımıştım.. kendimi herkesten t/uzaklarda an/la/mış da içimdeki bir kuyuya taşı(n)mıştım.. oysa Yusuf değildim..!
Hayra yor/ul/acak rüyalarım yoktu..
Ben her gece ruhuma batan dikenleri s/ayıklıyordum..
Hayata bir çocuğun gözlerinden tutunmayı özlüyordum sonra..
bütün bu yaşanmışlıkların üstüne -bir çocuğun gözlerinden boşanır gibi hesapsız- gözlerimden boşalan eski yağmurları g/özlerken;
yaralarıma değen ilk yaz dokunuşlu çocuk ellerin.. (ki aynı zamanda içimdeki kuyudan çıkmak için tutunduğum ellerdi onlar..) kendimden ve herkesten kaçarken kat[l]ettiğim mesafeler kadar derin ve bir o kadar yıldızlı gökyüzü manzarası gözlerin..
.. güzeldi.
……………………..
Cevabı bulunamaz “iadeli” sorularım vardı.. hayatın anlamına dair..
Sözcüklerimi ç/engelli bir noktaya (?) yüklüyordum.. neden(li).. niçin(li).. nasıl(lı) sözcükler.. nasılsa im[l]asız düş[l]er gibi düştüler..
Acı omuzlarımda, gövdesinden kopmuş bir kelebek kanadı hafifliği.. beynimde görünmez enkaz..
Hep tedarikliydim yine de aynalarda g/ünümü, resimlerde geçmişimi sey’re dalarken.. zulamda hüz’ne ve tükenmişliğe “ön kabul”lerim hep v/ardı.. ve ben “keşke” derken an/lam/sız.. ıssız bir yalnızlıktım sesimin yankısında..
Öfkem kabardığında gülüyor, kanadığımda derin boşluklara yürüyordum kirpiklerime basarak.. Heybemde kocaman bir “hiç” boşluğu..
Şafakları şakaklarımda biriktiriyor, nispet olsun diye papatyalara, ak güllerimi fallara satmıyordum..
Tam da sükutu ikrardan s/ayıp.. ağraz bir lisana bürünürken;
Hayata dair bütün iadeli suallerime (henüz o sualler sana sorulmamışken) gecenin karanlığını yırtar gibi hazır cevaplarla gelişin.. ay ışığından süzülürcesine nuru gönlümü saran yüzündeki gülüşün..
Ve her yeni gün senden duydukça anlam kazanan o söz..
.. güzeldi..
……………….
Şimdi yaşamak kadar.. sevmek kadar.. özlemi anlamlandırmak da güzel..
Senden uzak ya da sensizken bile sensizlik yok.. yanında seni yaşamak kadar senden ayrı geçen zamanlarda özlemine yakınlaşmak.. mesafelere kafa tutmak.. senli dilekler tutmak.. sana benzeyen bir yıldıza el uzatmak güzel..
g/izli g/izsiz içimde “sen”i yaşa[t]mak.. seni uyumak gecede.. her sabah seni uyanmak.. sana yanmak.. sana dayanmak güzel..
s/özün özünü herkesten sakınıp sana s/aklamak ve noktayı uzayan sözcüklerin “daha uzar” diye düşünülen y/erinde ç/engele asmadan s/özün g/öbeğine bırakmak güzel .