- 792 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Bir yudum;yağmur...
Bir çocuk bakışı
Bir gül yaprağı
Yahut sen...
Anadolu’nun;kayıp bir köyünde yaşayan,yalansız bir çocuğun;toz toprak tutmuş küçücük ellerine bıraktım;aşkı...Git o çocuğu bul sevgilim...İhtiyar ninelerin çizgili yüzlerinde gör; cefayı...Yollarında yürü Anadolu’nun, toprağına bas...Sonra çocukları sev,kirli yüzlerine değil;su gibi gerçek ve saf gözlerine bak ...Sonra çiçekler topla sevgilim,Anadolu ’nun utangaç,yalan nedir bilmeyen küçük kız çocukları kadar güzel çiçekler...Sonra o çiçeklerden taç yapsın başına;yılların yorgunluğundan beli bükülmüş ihtiyar dedeler ve onların dualarını al sevgilim çünki verecek başka bir şeyleri yok...Sonra ayakkabılarını;kızgın güneş altında ot yolan;kırmızı yanaklı bir geline ver sevgilim ve ona sor:
_Mutlu musun?Ama sana cevap vermeyecek sevgilim bunu bil.Sadece gülecek,işte o zaman anla ki;o kırmızı yanaklı gelin;dünyanın en mutlu insanı.Çünki o gülüş gerçek;bir şehit annesinin gözyaşları kadar gerçek...Sonra çıplak tepelerden yalınayak geç;yeşil tarlalarda soluklan...Köy meydanlarındaki oluklardan su iç sevgilim...Gelenden geçenden o çocuğu sor ...Sonra bir türkü tak diline;nefesini çek içine;Anadolu’nun...
Ağla...
Gülümse...
Avuçlarına su doldurup bana getir sevgilim.Ben Anadolu’nun ıssız bir köşesinde,yalnız bir ağacın gölgesinde,seni bekliyor olacağım...O çocuğu bul sevgilim...