dallozların bir günü ARDAHAN ÖYKÜLERİ 111
Albert Bandura’nın sözüdür.
Davranışlar etrafımızı dolaylı, dolaysız belirlemeyle kalmaz, doğayı da belirler.
Değiştirme, etkileme kabilinden değil belirleme.
Doğaya karşı davranmakla değiştirmeyi başlatmışızdır.
Küçük bir taşı kaldırıp fırlatmakta değiştirme etkileme belirlemedir.
Toplumsallaşma içinde insan bunsuz düşünülemez.
Bizim anlatmak istediğimiz ne?
Davranışlarımızın sinerjileri veya enerjileridir, belki.
Davranışlarımızın etkisiyle çiçeklerin açması, gülmesi, dağ’ın; Taş’ın neşelenmesidir.
Edward Munch’ın Çığlık tablosunu bilirsiniz.
Eşsiz yapıtta: Fon ve figür malumunuz;
Ellerinin arasına almış başını ağzını cırarcasına
Çığlık, çığlığa bağırıyor.
Adamın konuşlandığı köprü ve nehir bir de arkadaki gök , dağ zeminin diğer unsurları ağzı cırık adamın dışında; fon dediğimiz şeyi meydana getiriyor.
Figür bir insan olarak özne ve davranıştır.
Ağzı cırık adamın etrafındaki herşeyse çevre’dir.
Bağrış çığrış’ın ardından izlediğimiz her nesne; Yılgınlık ve gerginliğin boy aynasında poz veriyor tartışmasız.
Cırılan adamı resimden çıkaralım aynı çevreye, fon’a Bruno Amadio’nun, ağlayan çocuk’unu monte edelim. Resim bu sefer tüm unsuruyla başlar ağlak olmaya...
Bir fötürlü dede resmi vardı masaya şarap şişesini koymuş sağ elinle sıkıyor şişenin boğozunu...
Sarhoş dedeyi çıkarmayıp suje diye bıraksak; tablo çakır keyiflikten ağzı kokar...
Davranışlar dışardaki alemi belirliyor.
İnanmayan var mı?
" _ Heyt ulannn!"
Teori neredeyse bastığı nağrayı gene basacak.
Varın inanın yoksa nağrayı gine basacak!..
_ Yettiyse yetti ulan!..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.