- 753 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Linç girişimi
LİNÇ GİRİŞİMİ
“Tamam kaptan geldik, şöyle sağda bir yerde indiriver bizi.” Dedim şoföre.Sağa yanaştı, durdu.Elime cebime attım 10 lira geldi.10 lirayı uzatırken “Kusura bakma kaptan, üstümde bu kadar var.” Diye yalan söyledim.Şoför boynunu bükerek “Ne demek abi olur mu öyle şey, Selim Abi’nin hatırı var.Hem biz onun az mı ekmeğini yedik.” Dedi.Konunun uzayarak Selim Abi’yi övme seansına dönüşeceğini hissederek “Eyvallah” dedim ve atladım kamyondan.Durduğumuz anlaşılınca kamyonun kasasında bir hareketlilik başlamıştı.Kasanın kapağına vurdum elimle ve “Tamam çocuklar geldik inebilirsiniz.” Diye bağırdım.Bir anda kamyonun arkasından ellerinde sopalarla yağız delikanlılar oluk oluk aktı.Ben Selim Abi’ye telefon açıp da “Abi bana sağlamından 25 adam lazım” dediğimde hiç bu kadarını bekliyordum;çünkü Selim Abi kardeşi gibi sever beni.Herkes inince atladım kamyonun kasasına kıyıya köşeye saklanan var mı diye kontrol ettim , yoktu.Atladım kasadan aşağı , kamyoncunun yanına gittim. “Sen işini hallet kaptan, 1 saat filan sonra gelir alırsın çocukları.” Dedim. “Tamam abi nasıl istersen” dedi ve bastı gaza.Baktım gençler 2 sıra halince dizilmişler , komuta bekleyen asker gibi beni bekliyorlar.Karşılarına geçtim ve önümde duran pehlivan gibi 25 yağız Türk gencine şöyle seslendim:
“İşte arkadaşlar hedefiniz burası,en üst kat.Yıllardır beklediğiniz an geldi.Sabırsızlandığınızı biliyorum.Merak etmeyin biraz sonra özgür kalacaksınız” dedim.
Aslında bu yağız delikanlılara hedef olarak gösterdiğim apartmanda oturuyordum, 2. katında. En üst katta ise doğan görünümlü bir ayı olan komşumuz Remzi Bey oturuyordu.Remzi Bey’in en büyük özelliği fotoselli olması.Hatta ne “bey” i direk Remzi.Yok yine alamadım hırsımı “Ayı Remzi.”
Evet, ne diyordum fotoselli bu Ayı Remzi.Gündüz çıt çıkarmıyor sanırsın evde kimse yok.Ama hava kararmaya görsün Remzi Bey başlıyor gürültü yapmaya.Bağırarak telefonla konuşuyor, müzik çaların sesini sona getirip Zeki Müren dinliyor.Düzenli aralıklarla da “tak tak” diye ayak sesleri geliyor üst kattan.Yaşından başından utanmadan resmen topuklu ayakkabıyla geziyor evde bu Ayı Remzi.İşin garibi bunların sadece hava kararınca olması.İşin daha da garibi Remzi’nin günü 24 saat olması.Gündüz işe gidiyor desem değil , sürekli evde adam.İşi gücü yok, mobilyacı dükkanı var bir tane.Onu da elemanları işletiyor sonra da paraları getirip Ayı Remzi’ye teslim ediyorlar.O da arada bir kontrole gidiyor dükkanı o kadar.Her gün hava kararmaya başladıkça ben de gerilmeye başlıyorum.Akşam ezanıyla başlıyor Remzi’nin gürültü mesaisi.Defalarca çıkıp uyardım adamı bana mısın demedi.Aldım karşıma adam gibi konuştum , anlamadı. “Arkam sağlamdır benim haa” ayağı yaptım, yine susturamadım Remzi’yi.Bir de 7-8 tane kedisi var bu Remzi’nin ki akıllara zarar.Gecenin bir yarısı nasıl beceriyorlarsa 2. kata balkonuma çıkıyor ve bir daha da inemiyorlar gerizekalılar.Bir de herhalde devriye usulü yapıyorlar bu işi , bir gece 2 tanesi çıkıyor, diğer gece başka 2 tanesi çıkıyor.Gecenin ayazında balkonda kalıp da aşağı inemeyen kediler başlıyor canhıraş bir şekilde miyavlamaya, ediyorlar uykumun içine.Cinnete gelmek üzereydim.Mutlaka bir şeyler yapmalıydım.En son bir gece yarısı matkap sesiyle uyandırılmam üzerine Ayı Remzi’yi öldürmeye karar verdim.Bir plan yaptım kendimce.Daha sonra birkaç arkadaşımla paylaştım bu fikrimi.Ama onlar halden anlamayarak beni bu işten beni vazgeçirmeye çalıştılar. “Aman abi değer bir hayvan için katil olduğuna, hayatın kayar valla taşın gitsin.” Dediler.Söylenenleri mantıklı bularak taktik değiştirmeye karar verdim.
Diye açıkladım durumu 25 delikanlıya.İçlerinden biri ortaya atılarak:
“Yani abi sen şimdi ne istiyorsun bizden tam olarak?” dedi. “Evet abi ne anlatıp duruyorsun bize bunları sabahtan beri.” Diyerek onayladı arkadaşını bir diğeri.Adeta şok olmuştum bu vurdumduymaz sözler karşısında.Beklemediğim bir hareketti.
“Bakın koçlarım” diye girdim söze babacan bir tavırla. “Eğer ben şimdi bu adamı tek başıma öldürürsem 24 yıldan başlıyor, müebbete kadar yolu var.Ama ben araştırdım eğer bu adamı 26 kişi hep birlikte öldürürsek linçten 4’er ay yatıp çıkarız.Temiz iş ehe ehe..” diye sırıttım.Kurnazlığım meydana çıkmıştı.Oysa ben başıma gelenleri anlattıktan sonra gençlerin “Vay şerefsiz” diyerek Ayı Remzi’yi linç edeceklerini düşünmüştüm;ama plan ters tepmişti.
“Bu ne biçim iş aga ben yokum” dedi içlerinden biri.Zaten onu baştan beri gözüm tutmamıştı. “Oğlum dur etme eyleme” derken baktım teker teker dökülmeye başladı ekip.Son şans olarak duygusal bir konuşma yapmaya karar verdim.
“Gidin” diye girdim lafa ağlamaklı bir ses tonuyla. “Beni burada yalnız başıma bırakın ve gidin.Beni bütün dertlerimle , gürültülerimle , Ayı Remziyle baş başa bırakın.Nerede kaldı kardeşliğimiz.Size güvenmekle hata etmişim.Ne güzel kardeş kardeş 4 ay yatıp çıkacaktık.24 yılı kitleyin bana ve gidin.” Dedim.Ben çok sağlam bir konuşma olduğunu düşünürken kimsenin etkilenip de yolundan dönmediğini fark ettim.Sonradan baktım bir tanesi boynu bükük dönüyor.Sevinçle atladım boynuna ve ağlamaya başladım. “Biliyordum beni bırakmayacağını.Herkes bir yana sen beni yarı yolda bırakmazsın, biliyordum” dedim hayatımda ilk defa gördüğüm adama.Feci gaza gelmiştim.Adam kendisini kollarımın boyunduruğundan kurtararak : “Abi kamyon daha gelmez, çocuklar da sabırsızlanmaya başladı.Sen bize yol paramızı ver de ufak ufak yol alalım biz.” Dedi ve dünyayı başıma yıktı.O an anladım o boynu büküklüğün yaptığım konuşmanın mahcubiyetinden değil para isteyecek olmanın utangaçlığı olduğunu. “Al paran da senin olsun, istemiyorum kirli paranı” diyerek elimi cebime attım ve elime gelen ilk kağıt parayı yüzüne fırlattım.Adam sevinçle 100 liralık gıcır banknotu yerden alırken enayiliğime doyamadım.Şimdi şoföre verdiğim 10 lirayla toplam zararım 110 liraydı ve hala durumda somut bir değişiklik yoktu.Ayı Remzi hala aynı ayılığıyla üst katımda oturmaya devam ediyordu.Ben yolun ortasında öyle kalakalmışken yağmur yağmaya başladı.Bir anda apartmandan da , evimden de , Ayı Remzi’den de ,yağan yağmurdan da nefret ettim. “Salaklığın lüzumu yok” diye düşündüm kendi kendime.Arkadaşlarımın tavsiyelerini dinlemeye karar verdim ve taşındım.
29.01.2010