- 444 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
G Ü N L Ü Ğ Ü M D E N - 48
G Ü N L Ü Ğ Ü M D E N – 48
Dişim ağrıyor Tutku. Psikolojim de, tam düzelmiş değil. Uykusuzum, ama berbat olmamaya çalışıyorum. İşteyim yine. İyi ki işteyim. Evde kalmam, daha kötü olurdu benim için.
Sevgili Tutku! Ben dün, hiç düşünmediğim biçimde, çok kötü bir şey yaşadım. Ve etkileri daha geçmedi. Hala da, acaba bir kabus mu gördüm? Diye düşünüyorum.
Yağmur’la , işe geldim. Masamı kurduk. Ve evine gitti. Az sonra, beni aramaz mı deponun anahtarı, cebimde kalmış diye? Yağmurcuğum, o anahtar tek ve onu getirmek zorundasın.Bir sürü insan, malzemelerini oradan alıp, standlarını açacaklar. Dedim. Hayır getiremem.Yoruldum, terledim, gelemem demez mi? Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Duyduklarıma inanamıyordum. Hatalı olan oydu ve bu sözleri, ancak bir deli söyleyebilirdi. O kadar haksız, öylesine mantıksızdı ki…Onu ikna etmeye çalıştıkça, karşı koyuyordu. Tam o anda da, kadınlar geldi, anahtar nerede? Diye.
Bir de telefonu kapatıyordu. O zaman kendin söyle deyince de. Beni o insanlarla muhatap etme diyordu. Artık gücüm kalmadı ve ağlamaya başladım. Sinirlerim çok bozulmuştu. Kadınlara durumu anlattım. Onlar benim ağlayışıma üzüldüler. Olur mu hiç öyle şey? Ara bize ver dediler. Dediklerini yaptım. Onlara getireceğini söylemiş. Ama ben kendimi tutamıyorum.Nasıl ağlıyorum? Nasıl ağlıyorum? Seval geldi sarıldı bana, Nilgün abla ne olur ağlama? Diye. Ağlarken, kimsenin bana sarılmasına alışık değilim. Bırak beni diyerek, uzak bir köşeye gidip ağladım, ağladım. Lokantacı Mustafa, ağlama gel yanıma diye çağırıyor. Ben hep ağlıyorum.
Dayanamıyordum, inanamıyordum. Yağmur bu muydu? Bir sorunumuz yoktu. İkimiz de, birbirimizi hoş tutuyorduk. Ama bu yaptığı, çok büyük bir terbiyesizlikti. Ve psikolojim çok kötü bozulmuştu. Dün saat 15,30 dan sonra, yatana dek hep ağladım. Yatağımda da ağladım. Ben çok üzülünce, kolay düzelemem. Birikimlerim de varmış demek ki.
Sanırım her şeye, herkese de isyan ediyordum. Kimsesizliğim, sahipsizliğim bu anlarda, daha bir dokunur bana. Hiç beklemediğim kişiden, böylesine mantıksız-beklemediğim bir davranış görünce. Benim de dengem bozulmuştu.
Akşam ve bu gün, olayı hiç konuşmadık Yağmur’la. Hakanı da, Yağmuru da çok seviyorum. Onlar da beni. Uygun bir zamanda, Yağmur’la konuşmalıyım. Sorunu nedir? Genç bir kadın ve hayatın çarklarında yokolmamaya çalışıyorlar. Birçok istekleri var ve alamıyor. Üzülüyor. Anlayışlı olmam gerekiyor. Hayat zor, hem de nasıl?
Nilgün ACAR 29. 05. 2010 ALANYA-SOKAK