5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1036
Okunma
6. ve son mektupla merhaba Canözüm,
Son olmazdı mektuplarım, isteseydin eğer. Bir ömrün tükendiği gibi bitirdin mektuplarımı.
Mektuplarımın karşılığını aldığım dalga, martı, rüzgar, yağmur seslerinden, duyabildiğim di istemeyişin mektuplarımı.
Hatta seni düşünmelerimi. Öyle olsun canözüm, istediğin gibi olsun.
Merak ettiklerim var şimdi, yanıtını alamayacağım. Yağmur damlalarının her birine adımı verecek kadar sevmelerin yalanmıydı ?
Yüzümün gülmesiyle günlerinin aydın olacağı yalanmıydı? Sabahlara dek uyuyan gözlerime sevgiyle bakman yalanmıydı?
En çok korktuğum hayallerimden çıkma isteğindi. Korktuğum başıma geldi. Yaşantımdan çıkıp gittiğin yetmediği gibi,
şimdi hayallerime de el attın. Avunuyordum hayalinin dünyamı doldurmasıyla. Yavaş yavaş küçültün dünyamı. Dar gelirdi koca şehirler.
Kasaba, köy, mahalle derken evime mahkum oldum. Küçülttün dünyamı. Hapsettin bilgisayar ekranına beni.
Şimdi korkuyorum evimden çıkmaya. Seni bulamayınca çok korkuyorum. Uyumaya korkuyorum, rüyalarıma gelmiyorsun.
Bir de sızı başladı elimde ayaklarımda, en çok da yüreğimde...Baş edemiyorum yürek ağrılarımla. Hani, yanıt alabilsem sorularıma...
Kızacağım öfkeleneceğim sana. Ve gömeceğim yüreğime.
Gözün aydın, unutacağım artık seni unutacağım. Bir zamanlar yarımdın, sonra tamamım oldun. Unutacağım artık unutacağım seni.
Bittim ben, bittim... Bir yıldız daha kaydı gökyüzünden, sevdalı yüreğiyle...
30 mayıs-2010/nilkurt