- 940 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
Menderes ve Düşündürdükleri
Allah rahmet eylesin. Menderes’in asıldığı gün, sabahın erken saatlerinde deprem olmuş. Yayladalarmış o zaman. Annem anlatır, Allah razı gelmedi herhal derdi.
Yıllardır beslediğimiz en azılı terör suçlusu apo yu bile asmazken, Bu devlete başbakanlık ve milletvekilliği yapmış, milleti için yanlışlarının yanında güzel şeyler de yapmış, çalışmış kişilerin asılması cumhuriyet tarihindeki en büyük hatalardan biriydi bana göre.
Bazıları der ki; Menderes hükumeti bir kaç yıl daha başta kalsaydı ülke şimdikinden 50 yıl daha ilerde olurdu der. Vatandaşın gözünde böyle değerli görülen yöneticilere öyle bir cezanın reva görülmesi çok ağır ve hiç de insanî değil.
Şimdilerde bazı televizyon kanallarında gösteriliyor da hayret etmemek elde değil. O zaman chp lilerde bayram coşkusu yaşanmış.Tabi biz o zaman henüz doğmamıştık. olayları değerlendirebilme gibi bir durumumuz yok. Ama Allahın verdiği canı Allah alır. Suçu varsa cezalandırılabilirdi , bu idam olmamalıydı. Haksız yere bir insanı öldürmek tüm insanları öldürmek hükmündedir Allah için. Bu Kitabımızda yazıyor.
Siyaset insanların arasında bir nifak aracı bir düşmanlık sebebi olmaması lazım. Siyasi görüşü ne olursa olsun, fikirlerini savunduğun insanların yönetimde söz hakkı vermeye kadar olmalı siyaset ya da iktidara geçip yönetimde söz hakkı elde etmek kadar olmalı.
Siyasi partililer arasında bir savaş görüntüsü olmamalıdır.
YORUMLAR
Sayın Erkan,Dünya'da bazı şeylerin bizim dışımızda planlandığına ve yapıldığına inanıyorum.Emperyalist ülkelerce Dünya nasıl şekillendirilmek isteniyorsa o mutlaka gerçekleştirilmeye çalışılıyor.Sadece bizim ülkemiz için söz konusu olan bir olay değil.Her etkili güç etkin olduğu ülkelerde bunu gerçekleştiriyor.Dikkatinizi çekmek için bazı sorular sormak istiyorum.1960 ihtilalini yapan Milli Birlik Komitesinden Alpaslan Türkeş 14 arkadaşı ile birlikte yurt dışına gönderildiler.Burada kalan Milli Birlik Komitelerinin bazı üyeleri de ülkemizdeki sol hareketlerin başı oldular.Hani ülkemizde her iki gurup senelerce biribirlerine kurşun attılar.Biribirlerine hep düşmanca yaklaştılar.Peki bunları bir araya getirerek birlikte ihtilal yaptıran güç kim?Demekki Menderes bu güç tarafından gözden çıkartılmış değil mi? 1961 Anayasasının geniş özgürlüklerinden istifade ile önce TİP kurulmuş,solcular ve Kürtçüler bir araya getirilmiş.Bilahare solcu ve Kürtçü illegal örgütler oluşturulmuş,daha sonra da bu güçlerle karşılaştırmak,ülkeyi istikrarsızlaştırma için sağ örgütler kurulmuştur.10 yıl ülkemiz kan gölüne dönüştürülmüştür.Sonra bu duruma son verdirmek isteyenler 12 Eylül 1980 ihtilalini yaptırmış,dinci bir kesimin oluşmasına imkan sağlamıştır.Tabii 1979 da İran'da yapılan ihtilalin ,12 Eylül 1980 ihtilalinin gerçekleştirilmesinde bu ülkeye yeni bir şekil vermek istiyenlerin olabileceği aklınıza yatıyormu?İran'da solcular,Kürtçüler mollalarla birlikte hareket ederek ihtilali gerçekleştirmişlerdir.60 sene ülkemizde faaliyet gösteren ancak yeterince büyüyemeyen sol hareket İslamla da devrim yapabileceğini görmüş neredeyse toplu halde sağın içine yerleşmişlerdir.Esasen her ikisi de ülkede rejimi değişrtirmek amacında değillermi? Sol terminolojiyi süratle sağa monte ettiklerini görüyormuyuz?Eski tüfek solcularını bu gün sağın en iyi adamları olarak görmek sizce manidar değilmi?1983 seçimlerinden sonra gelen hükümetlerin hep sağ veya sağla koalisyon yapan hükümetler olmasını garip karşılamıyormusunuz? Fazla düşünmenize gerek yok birileri böyle istiyor. Bu gelişmeleri birileri organize etmiyormu? Bu duruma Dünya'da bir çok ülke örnek gösterilebilir.En çarpıcısı ise İtalya'da yaşanmıştır.Bu ülkede önce faşist örgütler daha sonra da solcu örgütler organize edilerek ülkede terör olayları başlatılmıştır.Sonunda anlaşılmış ki bu iki organizasyonu gerçekleştirenler aynı kişilerdir. Başbakan danışmanının bir ülkede Başbakanı hakkında "Bunu lağıma süpürmeyin.İstifade edin."demesine karşılık herkese öfke ile karşı çıkan birinin benim hakkımda nasıl böyle konuşabilirsin dediğini duydun mu? Cumhurbaşkanlığı seçimi ve türban konusunda AKP,MHP,BDP ortaklığını birilerimi sağladı?Ne dersiniz? Her gün gördüğümüz kavgaların kayıkçı kavgasından öte bir anlam taşımadığı da ortada değilmi? Başka türlü iktidar olamayacağını anlayan CHP nin bazı ülkelerde irtibat büroları açmalarına ne diyorsunuz.Konuyu daha fazla uzatmak istemiyorum. Anlıyorum ki siz de; Vatan söz konusu ise gerisi teferruattır diyenlerdensiniz.Doğruları söylemekten çekinmeyen bir karakter yapısındasınız.Size başarılar diliyor,saygı ve selamlarımı sunuyorum.
Cinok tarafından 10/11/2010 1:20:54 PM zamanında düzenlenmiştir.
Cinok tarafından 10/13/2010 2:12:37 AM zamanında düzenlenmiştir.
Bircangule
Yorumlarınız için teşekkür ederim.
Mustafa Bey hangi hükumet olursa olsun özelleştirmede daha düşük fiyat da olsa kendi çalışanlarına satılması taraftarıyım. Hem insanlar işsiz kalmaz, hem üretimin aratacağına inanıyorum. Hem de devletin sırtında kambur olmaktan çıkardı.
Toprak satışları ile ilgili yasanın ise chp ve mhp koalisyon hükumeti tarafından çıkarılmış olduğunu biliyorum. Şimdi bu hükumet tarafından sınırlama getirildi, İyi de ettiler.
Ben de kabul ediyorum, insanları ölüme mahkum etmek, yaşam haklarını ellerinden almak hiç de uygarca bir cezalandırış şekli değil; medeni ülkelerin çoğunda da kalktı zaten. Bence de asılmamalıydı Adnan Menderes ve yanındaki bakan arkadaşları. Tabi Deniz Gezmiş ve arkadaşları da. Ve 12 Eylül Cuntası'nın astığı 50 kişi de. Nedense onlardan hiç bahsedilmiyor. O elli kişi de en az Adnan Menderes kadar insandılar. O elli kişinin de canları vardı, kalbleri atıyordu, sevenleri vardı onlar için ağlayan. Birçoklarını karıları dul, çocukları öksüz kaldı. Ve şimdi onlar yeryüzünde yoklar; halbuki affediliverilselerdi cezaevinde de olsa varlıklarını sürdüreceklerdi. Evet Adnan Menderes'in asılmasına üzülürken, bugün Türkiye'nin en güzel yerlerinden biri olan Bodrum'da sefa sürüp Hande'nin cıplak resimlerini yapan, onun vücut hatlarını seyretmenin hazzını yaşayan o elli kişi için de üzülmeliyiz.
Adnan Menderes'e gelince, keşke anayasayı çiğneyip memleketi bir diktayla yönetmeye kalkmasaydı; keşke kendi gibi düşünmeyen öğretmenleri sürgüne göndermeseydi; keşke onu eleştiren gazetecileri cezaevine katmasaydı; en önemlisi de keşke hukuk adamlarını, mualefeti tavsiyelerine kulak verseydi.
Gelelim bu güne: Türkiye'nin bütün limanlarını, fabrikalarını, bankalarını, devlete büyük karlar getiren tekel gibi kuruluşları, her karışı sayısız şehit kanıyla sulanmış toraklarımızı yüzbinlerce dönümünü satan, kendi ülkesinin bölünmesi ile ilgili bir projeye eşbaşkanlık eden, dokuz katirilyon dolarlık bor madenimizi Amerika'ya kırk milyon dolara pazarlamaya çalışan Tayyip Erdoğan'ın da asılması gerekmiyor mu? Gerekmiyor diyorsanız, bence de gerekmiyor; çünkü onun için bir kurtuluş olur bu. Ama ölünceye dek cezaevinde kalmalı; güneşi görmemeli, denizin mavisine, gülün kırmızısına, çiçeğin yeşiline hasret kalmalı.
Mustafa Sağlam tarafından 5/30/2010 10:47:46 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bircangule
Mustafa Bey hangi hükumet olursa olsun özelleştirmede daha düşük fiyat da olsa kendi çalışanlarına satılması taraftarıyım. Hem insanlar işsiz kalmaz, hem üretimin aratacağına inanıyorum. Hem de devletin sırtında kambur olmaktan çıkardı.
Toprak satışları ile ilgili yasanın ise chp ve mhp koalisyon hükumeti tarafından çıkarılmış olduğunu biliyorum. Şimdi bu hükumet tarafından sınırlama getirildi, İyi de ettiler.
Halksız halkçı!ların en kanlı marifetidir, inşallah iflah olmazlar.
Allah rahmet eylesin.
Zulme uğradılar, öldüler.
Onu asanların fikirdaşları bu gün de iç politikayı şekillendirmek için mehmetçiği kurban ediyorlar.
Sonra aynı odak şehit cenazelerinde provokasyon yaptırıyor.