Özlemler yakar susuzluk gibi!
Özlemek birilerini,özlemek sevdiklerini,özlemek en yakınlarını nasılda yakar yüreklerimizi.Çocukluğumu özlerim yana yana,özlemler yakar içimi susuzluk gibi.
Değerini anlayamadığımız çocukluğumuz,kıymetini bilmediğimiz gençliğimiz çevirsene yılları mevsim mevsim geriye.Babamlı anennemli kardeşlerimli günleri anımsdığımda içim burkulur özlem yangınlarıyla.
Babama yaptığım ilk köpüksüz kahveyi ,annemin ceviz sandığında sakladığı ekmek ayvalarını,tadı çok güzel olurdu beklediğinde sandıkta.Toprağa paslı çiviyle yazdığım çocukça şiirimin heyecanlı gününü,ilk okuldaki arkadaşımın elimden zorla aldığı sarı yirmibeş kuruşlarımla içtiği turşu sularını,okuduğum ilk okulumun bahçesinde oynadığım arkadaşlarımı.Perşembe geceleri saat dokuzda başlayan radyo tiyatrolarını,çiçekli meyveli bahçemizi,yuvarlak havuzumuzda yüzen ördeklerimizi,tulumbalı kuyuya soğuması için fileyle attığımız
hormonsuz karpuzlarımızı...
Erkek kardeşim Erdinç’in akrebi ayaklarından bağlayıp önüme attığnda ,attığım çığlıklarımı,kardeşim Zeynep’in kestanelerini tabağından kaçırmalarımı,kardeşim Selim’in beyaz yirmibeş kuruş diye ağlamalarını,sarı yirmibeş kuruşları asla beğenmezdi.
Ah postacılarımızı,mektupların zarflarından ıslatıpta çıkarttığım pul koleksiyonlarımı,tavan arasında kiremitlerden sızan güneş ışıklarıyla heyecanla ve gizlice okudum romanları,mum ışığında yazdığım şiirlerimi,öğleden sonra sokak sokak gezip mani okuyan macuncularımızı,ip cambazlarını.
Bahçemizdeki ağaçlardan toplanan meyvelerimizin komşu paylarını dağıtmalarımı,kırmızı bayram papuçlarımla heyecandan uyuyamadığı sabahı...
Özlüyorum özlüyorum yana yana aklıma düştüğünde..
Aşık olduğum günün uykusuz sabahını,şu an İsTanbul’umdan uzaktayım ,özlüyorum özlüyorum aziz İstaNBUL ’UM...
Sevdiğim her güzelliği ,sevdiğim insanları yana yana özlüyorum,özlemek ne sancılı bir duygudur.Türkiye’m de adını bilip daha göremediğim bir çok illerimizi özlüyorum...
Özlemlerim giderdim mi ne ,sağnaklar başladı gözbebeğimde bu gece delice...
Oya gedik...
YORUMLAR
Oya Hanımcığım uzaklardan yazmışsınız ama yüreğimde hissettim yazdıklarınızı... Zaten kaleminizi okumak hep benim içimi aydınlatır, yine çok güzeldi satırlarınız özlem, duygu ve sevgi yüklü... Önemli olan kalp kalbe olmak nerede atarsa atsın.. Biz sizi çok seviyoruz. Sevgilerimle...
Oya hanım,yazdıklarınızla beni de çocukluğuma döndürdünüz.Sarı yirmibeş kuruşların son zamanlarına yetişmiştim.Bana para veren büyüklerimden ille, parlak metal renkli yirmibeşlik isterdim.
Macuncular, ip canbazları, seyyar dönme dolaplar, çatapatlar , yurt dışından ara sıra ülkemize gelen büyük sirkleri(Medrano gibi) o dönemin en renkli eğlenceleriydi.
Ben de özlüyorum arkadaşım, sizin gibi gurbette değil de ,İstanbul'un göbeğinde de yaşasam hayat şartlarının, şehirlerimizdeki değişikliği devam ediyor, eskiye özlem gün geçerek artıyor.
Yüreğine sağlık, sevgilerimle, sayfana anavatandan güzellikler, çiçek kokuları bırakıyorum.
Ay canim benimde gozlerimden yaslar geldi bu guzel anilarini okurken.
Bnede bu aralar hep cocuklugumdan bahseder oldum senelerin su gibi alip goturdugu saf sevgilerin ve guzel komsuluklarin oldugu zamanlar ne yazikki giden bir daha gelmiyor geriye.hele birde isin icine gurbet girdimi cok fena anlatilmasi cok guc duygular ancak onu tadan bilir.
Yazini cok begenerek okudum yuregine saglik ,sakin aglama yeterki sihhatimiz yerinde olsun hersey gecer .
O guzel yureginden optum aman simdi benide bu saatte efkarlandirdin.kalben kucak dolusu sevgilerimi yolluyorum.