TARİHİSEL BİR FENOMEN OLARAK HUKUK

• 29 Mayıs 2010 Cumartesi 00:24:14

TARİHSEL BİR FENOMEN OLARAK HUKUK
Zayıf bir konumda olup da adalet aramaya kalkan hiç kimsenin,her halükarda çok daha iyi bir avukat edinebilecek zengin bir kişi ya da guruba karşı kazanma olasılığı yoktur.Kolluk kuvvetleri ve cezaevleri hep yoksulların hizmetindedir,hali vakti yerinde olanlar ise her yerde adli tatsızlıklardan sakınılır.
Ezilen sınıflardan siyasi bir suç isnat edilmiş bir liderin mahkemelerde başarı şansı yok denecek kadar azdır.Derhal yerle bir edilecektir. Ve bu infaz sözüm ona yasal zemin üzerinde gerçekleşecektirçünkü bu yasal zemin egemen sınıf tarafından döşenmiş ve çeşitli tuzaklarla donatılmıştır. İşte bu yüzden,insanların mahkemeye karşı duydukları güvensizlik bizat mahkemenin kendisi kadar eskiye dayanmaktadır.Bütün hukuk çatışan iradelere dayanır sınıflar ve sınıf konumlarını temsil eden ya da sömüren insanlar olduğu sürece de kazanan her zaman daha iyi konumlanmış, daha iyi silahlanmış irade olacaktır. ( ADORNO)
Büyük tarihsel geçiş dönemleri, mevcut toplumsal değişikliğin yükselen sesine kendi yolunu ve düzeyini kendisinin bulması için olanak tanıması gerektiğini ortaya koyar. Halk kitleleri, düşe kalka ve deneme yanılma sonucu kendi gerçek dünyalarını yaratmaya çalışacaklardır. Bu bir ihtiyaçtır,devrimci dönüşüm de bu ihtiyaçtan doğar ve aşağılanan, ama hayatı yeniden ve yeniden yaratan o büyük kitlelerin ayağa kalkmasıdır devrimci dönüşüm.
Ancak ergenekon, kimilerinin iddia ettiği gibi devrimle karşı devrimin çatışması olmayıp,hakim sınıf kliliklerinin iktidar mücadelesi olduğu çok açıktır.Halk kitleleri için öğreticidir, derslerle doludur.En azından hukukun kimlerin hizmetinde olduğu, kimlere hizmet ettiği kitlelerin bilincinde daha fazla yer etmiştir.Hakim sınıf klıikleri arası bu iktidar mücadelesinden devrimci birikim daha da güçlenerek çıkacaktır. Erdoğan Ateşin