Galiba şimdi biraz yoruldum konuşmaktan. Ama bu ihtiyaç, vaktinde giderilmeli ve ölçülü olunmalı bu konuda da.

Riya mı ediyorum?
Ellerim saçların arasında dolaşsın istiyorum. Bazen. Sonra yüzünü düşünüyorum. Başka bir suret canlanıyor kafamda. Bu kez ona dokunmak istiyorum. Ona dokunurken seni özlüyorum. Hep gurbetimdesin. Ne kadar yaklaşsam o kadar uzaklaşıyorum da aslında. Büyüyorsun. Seni büyütürsem, eğer bütün vücuduma yayılırsan, ikimiz de ölürüz. Ama önce ben ölürüm. Çünkü daha önce aynı oyunda iki kez öldüm. Dersimi almış olmayı diledim diye erteledim seni. Biraz da güvenmedim kendime, sana.

Hüzünlü hikayemin başrolünü alırsan kendimi unuturum. Ve kendimi bir kez daha bulmamaya dayanamam. Çünkü ben kendimi kaybettiğimde çok iyi yerlere saklanıyorum. Kendimi yollardan topluyorum. Zaman, yeni asfaltlar döktü üzerime, halk da kirletmesin, ben de kirletmeyeyim.

Ruhunu çırılçıplak istiyorum. Tek sıyrığını bile kıskanırım. Sırtında kaç tırnağın izi kalırsa kalsın, tenini soyun; bana iç’in kalsın.

-İç’ini hazırlayayım mı?
-Önceden hazırlanmışı var.

İşte şimdi ölürüm.

-Nasıl istersen.

Günaydınlığım olursun. Çünkü şimdi böyle istedim.