- 437 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Günlüğümden - 47
G Ü N L Ü Ğ Ü M D E N – 47
İş yerimdeyim sevgili Tutku. Sanırım, benim yerimi değiştirecekler. İyi olur. Çünkü, bir çantacının önüne koymuşlardı beni. Zabıtaların beni ilk getirdiği gün, çantacı kadın, çok fena kızmıştı. Bir dayak yemediğim kalmıştı. Öyle şaşırmıştım ki… Anlamadım bile, neye kızıp-bağırdığını?
Çok üzülmüştüm, moralim bozulmuştu. Belki o yüzdendir, buraya ısınamadığım. Elektrik için, tel çekti bir bey ve masamın da ölçüsünü aldı. Bakalım nereye yerleştirecekler? Hayırlısı olsun. Aslında, çantacı kadın da çok haklı. Kimse istemez, dükkanının önünde bir stand. Ama bana, güzellikle anlatabilirdi. Seninle bir ilgisi yok diye. Ben de, bulunduğum kaldırımda, çok sıkışığım. Tamamen hareketsizim diyebilirim. Daha rahat bir yer, çok iyi olur benim için de.
Dış dünyaya-yollara-caddelere-arabalara, iyice alıştım. Kuğu gibi, kayıveriyorum caddelerde, motorlu araçların arasından. Korkmuyorum-kasılmıyorum. Onlar da, korna çalmıyorlar bana. Yol benimse? Asla vermiyorum. Durmuyorum bile. Bazen de, biraz şımarıklık yapıp, geçiveriyorum. Ses çıkartmıyorlar. O kadarcık ayrıcalığım olsun.Minicik bir arabayım ama yürekliyim. Onlar da anlıyorlar. Ama ben de, çok daha dikkatliyim, arabamı kullanırken. Sakinim, kendime güvenliyim. Özgürüm, bazen çılgınım. Dün gece, eve dönerken, Hakan motorsikletle öndeydi. Benim de, çok hızlı gitmem gerekiyordu. Bir motorsikletli de, aynı yola girecekti. Durmadım, hemen öne geçtim. Özür dilerim dedim. Gülerek başını salladı, teşekkür ettim. Yetiştim Hakan’la Yağmur’a.
Evimin alış verişini de ben yapıyorum. Bankamatikten para çekebiliyorum. Aldığım şeyleri, arabama asıp ben taşıyorum. Evimin tüm yönetimi-denetimi her şeyi bana ait. Diyebilirim ki: Diğer kadınlardan daha iyiyim. Çünkü onlar, benim arabama asıp taşıdığım kadar ağır şeyleri, taşıyamazlar. Hem de o kadar yoldan.
Gözümle görerek, kendim seçerek ve beğenerek. Gerekli ya da sevdiğim şeyleri almak, yapmak. Hayatı, her şeyiyle yaşamak, harika bir şey. Kimse benim yerime karar vermiyor, dayatma getirmiyor. Beni sinir edenlere, susmak zorunda kalmıyorum. İstediğin gibi karşılık verebiliyorum. İki gün önce, pazarın içinden geçiyorduk Yağmur’la. Adamın biri, beni görünce, cık cık cık yaptı.Sözde acıyor. Hemen döndüm, bir süre ters ters baktım. Sonra da,”OTUR DA KENDİNE ACI.” Diye bağırdım. Yürüyüp gittim. Yağmur, ne oldu? Dedi. Anlattım. Boş ver dedi yine. Hayır, niye herkes haddini bilsin, öğrensin. Başka engelliler de olabilir ve üzülür. Benim gibi taşıyamaz. Ben cadıyım, ne yapalım? Yanıtını verdim.
Nilgün ACAR 26. 05. 2010 ALANYA-SOKAK
YORUMLAR
Uzun bir dönemdir sitede olmadığım için sizi okuyamıyordum, yeniden siteye geldiğim bu hafta ilk bu yazınıza yetiştim, geçmişteki tüm yazılarını da okumuştum, belki de siz beni unutmuş olabilirsiniz ama ben sizi unutmadım...
Sizin yazılarınız hayatın gerçeği olduğu için okuyorum, sizi okurken satırlarındaki üzüntüyü hissedince üzülüyor, mutluluğunu hissettiğim zamanda seviniyorum, yalnız değilsiniz tabi ki, sizin yalnızlığınızın içinde bende varım, mutluluğunuzun, üzüntünüzün, sevincinizin içinde olduğum gibi...
Sevgiyle kalın,