görmeden sevebilene!!!
Güneşli bir bahar sabahıydı. Öyle güzelde parlıyor ki; öylesine sıcak ve şefkatli…
Çıktım bilinç ve fikirden uzak yollara. Yürüdüm… Sadece koştum aslında. Bilmeden, bilmezlikten gelerek her şeyi ve herkesi… Sensiz yorulmaya korkan ayaklarıma hırsla, açarak kollarımı, sana gelir gibi… Bilirim aslında olmazsın orada ama ben yıldızlardan yaptım sana yolumu, geceden dizdim teker teker, kimsenin göremeyeceği güneşin altında bir bana parlasınlar diye. Haylaz yıldızlar; haber vermeksizin bana; koşup gitmişler gökkuşağına. Onu da alet etmişler bu yalancı oyuna. Tutup da kollarımdan, gökkuşağının sonundaki peri; getirdi beni sana. Çocukça bir sevinç, büyükçe bir aşkla…
Hâsılı olmuş bir eşya gibi çöküp bir köşeye kalırsam sensiz; uyandırma sakın beni senli rüyamdan. Tutup ellerimden de atma uzaklara. Her yaktığımda bir sigara daha, yanan ciğerlerimde senin hasretin olsun. Sen bunu yakan kibriti tanı ama kızma içinden, isyan oklarına maruz bırakma. Nüfuz ederken ben senin en derinine; karşı koymadan kabullen tutuklu olduğunu ve cezanı çek ömrün boyunca, bir bedende…
Yılların doldurduğu bir testiyi kırmak gibi seni kaybetmek… Ürküten gidişlerin ve ağlatan gelişlerin var hep kapının ardında. Ne zaman sana açsam o kapıyı, bir umudun daha koparıyorum yaprağını. Aslında biliyorum gidişin olacak bir gün; olmayacağı gibi gelişinin. İşte tam bu vakittir ki sana vaad ettiğim tüm bu hayat bir kardelen gibi solacak parmaklarında, senin güneşinle…
Sevgilim; sana bir mektubumda daha haykırırken ben; asla okuyamayacağın bu kelimelere emanet ediyorum kendimi. Çünkü bunlarla yaşıyorum sensizliği ve yaşama sebebim gibi kanıyorum sana susamışçasına…
Ben sana geç kaldım aşkım; sen bana erken geldin… Kaçırırken gözlerimizi birbirinden sadece şunu hatırla gözbebeğim; SENİ SEVECEĞİM…
Boynu bükük bir gül ve birkaç satır; altın varaklı; kelimeler sürüsü… Çobanı yok, kurdu çok…
Yürek yarama; balından…
fmü
YORUMLAR
Yılların doldurduğu bir testiyi kırmak gibi seni kaybetmek… Ürküten gidişlerin ve ağlatan gelişlerin var hep kapının ardında. Ne zaman sana açsam o kapıyı, bir umudun daha koparıyorum yaprağını. Aslında biliyorum gidişin olacak bir gün; olmayacağı gibi gelişinin. İşte tam bu vakittir ki sana vaad ettiğim tüm bu hayat bir kardelen gibi solacak parmaklarında, senin güneşinle…
Güzel bir mektupdu.Okumaya değdi doğrusu...
Tebrikler,Mari hanım. + 10.
mari
Sevgilim; sana bir mektubumda daha haykırırken ben; asla okuyamayacağın bu kelimelere emanet ediyorum kendimi. Çünkü bunlarla yaşıyorum sensizliği ve yaşama sebebim gibi kanıyorum sana susamışçasına…
yüreginiz dert görmesin MARİ .görmeden seven gözler görünen sagnak yagmurlar yagdırır sineye .kaleminiz daim olsun
saygıyla...............