Allah ’’dertsizlik derdi vermesin insana’’ , derdi çekeceksinki bi anlamı olsun yaşamanın. Bununla birlikte verdiğin mücadelenin bi amaca, bi emele hizmetidir çektiği çile.
Şikayet... Hep bi sakız gibi sürekli ağzımızda, bi o yana bi bu yana... Çiğneyip durmaktan başka bişey bilmiyoruz çoğumuz. Cehennemin kapıları açılmışcasına çıkıyor ağzımızdan kelimeler, işler kötü, hayat acı, başım ağrıyor, sevgilimle aram yok, vs.vs...Hep kötümser hep karamsar...Bumu sizinde hayata bakış açınız, bunlarmı yönetiyor duygularınızı. Durun, dahası var öleyse; ölümler, kaçan fırsatlar, lal kesilen diller ve söylenemeyen sözler, hatta kriz nöbetleri, çocuğu ölen analar, gündelik suyunu damla hesabı karneyle içen insanlar, önlenebilir hastalıklar yüzünden acı çeken daha milyonlarcası, açlıktan ölen bebekler,ve dahası, dahası...
Bırakın artık bunları...Yapmayın, n’olur... Bir düşünün ıska geçtiklerinizi, hayallerinizi bağlamayın görünmez halatlarla. Korkmayın ve salın uçurtmanızın ipini olabildiğince uzaklara, yeni yerler keşfedercesine bakın insanıların gözlerinin içine, şu günah masalarından kalmanın vakti gelmedimi hala.
Siyah bakışlar... Simsiyah...
Sırtımızda bir kanbur gibi, farkında değilmisiniz, ağırlığı yormuyormu, kaldırıp bi kenera savurmak bu kadar kolayken, bu yamayı taşıma heveside nesi.
Hadi...
Derince bir nefes, ve yırtma zamanı örülen ağları, kabuğunuzun değişme zamanı geçiyor, pis kokulardan ruhumuzun arınma vaktidir...

Beş mevsim birden yaşayın bu hayatı, yedekte hep bir fazla olsun.
Saydığım onca acının ve kederin ancak böyle durulabilir karşısında...

sevgi ve saygılarımla

güven yılmaz