- 786 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kör Döğüşü..!
CHP’de ki yönetim değişikliği Türkiye’nin gündemine bomba gibi düştü.
Cumhuriyet mitinglerinde kendini gösteren halkın ortak heyecanı, bu sefer Kemal Kılıçtaroğlu ismi altında kenetlenerek güçlendi.
Hükümet o vakit gücünü aldığı bazı basın gruplarının gayretleri ile Cumhuriyet Mitinglerini halkın gözünde karalamayı başarmıştı.
Ama bu sefer durum biraz farklı…
Bu sefer kendi tabanında kan kaybı yaşandığını gördüğünden olsa gerek, her şeyi göze aldığının emarelerini sokakta ki insanlardan anlamak mümkün.
Eski kendinden emin hali kalmadığı için yine aynı basın grubunu okurlarını daha radikal yönlendirmekle görevlendirmiş görünüyor.
Sokakta ki insanlardan AKP tabanından kimin nabzını tutsanız, kendisinin de açıklayamadığı bir Baykal öfkesi hâkim. Bu öfke Türkiye’nin neresine giderseniz gidin aynı başlık altında kendisini ifade ediyor.
“Baykal neden çıkıp kendini savunmadı da istifa etti”
CHP eski genel başkanı Deniz Baykal’ın istifasının hemen sonrasında ki AKP’nin şaşkınlığı da bu gerekçe ile kendini göstermişti!
Bu gerekçenin halkta da aynı özellikte kendini göstermesi ise yukarıda bahsi geçen basının marifetidir.
İnsanlar hem böylesi çirkin ayak oyunlarını kabullenemiyor ve tepki gösteriyor hem de kendilerine yakın hissettikleri AKP’ye bu yakınlıklarına gerekçe olarak Baykal’ın istifasını gösteriyor.
İşte sokakta ki insanların durumu!
Halkın yaklaşımında ki tehlikeli gelişme ise şu;
Artık AKP’yi daha radikal dille savunmaktalar. Ellerinde kullanabilecekleri haklı doneler olmadığı için radikalleşme ve sertleşmeye yönelmekteler.
“AKP’nin hizmetlerini neden görmek istemiyorsunuz” diye söze başlayıp altını doldurmakta güçlük çekiyorlar.
AKP’yi savunabilmek için verebilecekleri iyi bir örnek bulamayan bu kitle yine yıllardır süregelen cemaat iftiralarında çareyi buluyor;
Dindar yönetim, Müslüman parti!
Olumsuzluklardan birkaç örnek saydığınızda ise;
“AKP Kötünün iyisi”
Ya da;
“Daha iyisi mi var ki?”
Sosyal bilimciler bu söylemleri analiz etmelidir!
Toplumsal bir yara olma özelliğini sürdüren eğitimsizlik, AKP iktidarı döneminde katlanarak artmış. Sekiz sene önce ki okuma yazma bilmeyenlerin oranı dikkat çekecek oranlara yükselmiş.
Sayın Başbakanın çeşitli adlarla başlattığı açılımların bu noktada etkileri belirginleşiyor.
Zira o açılımlarda etnik ve mezhepsel ayrışım ön plana alınmıştı!
İnsanların bilinçaltlarına aidiyetleri işlenmiş ve ötekileşme süreci hız kazanmıştı.
Şimdi sıra yeterli olgunluğa erişmiş ayrışımı karşı karşıya getirmekte.
AKP yönetimi bundan kaçınmayacaktır.
Zira geri dönüşü olmayan yola girmiştir. İşin ucunda kutupların çatışması dahi olsa bunu göze alabilecektir.
Halk farkında olmadan cumhuriyetle hesabı olanların oyununa gelecek ve tam anlamıyla kendi ayağına kurşun sıkacak duruma/kıvama getirilmiştir.
Böyle toz duman içinde halkın daha aklıselim davranması hayatidir. Aksi halde kendimizi içinden çıkamayacağımız kargaşalar içinde bulabiliriz.
Yine kazanan taraf emperyalizm olacak, yine kaybeden taraf Türk Milleti olacak!
Bir kez olsun hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını hep birlikte düşünelim.
Bu çok mu zor!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.