- 896 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kör Zamanlar
Kör Zamanlar
Aslında ordaymışsın gibi hissettin kendini, fakat sen orda değildin....
Zamanı düşün, geçmiş zamanı ve o zamanın içinde elbetteki kendini. Bazen çocukluk yıllarımız aklımıza geldiğinde ortamlar da gelir aklımıza, şurda şöyle yapmıştık gibi. Acaba gerçekten ordamıydık ? Yada ne bilim, o hatıra gelen geçmiş tüneli içerisindeki anılarda sanki iki gözümüzle seyre dalmamışız da körümsü bir haldeymişiz gibi gelir ya insana. İşte o an acaba gerçekten ordamıydık ? İşte bu kör zamanların derinliğine girmek şimdiki benim konum oldu.
Geçmiş diyoruz ya bırakın geçmişi, daha dün bile tüm yaşantımızı kaleme alabilirmiyiz ? Hangi saatte ne yaptığımızı bile bilemez halde değilmiyiz ? Hani eskilerden hep meşhur bir söz vardır, dün ne yediğimi hatırlamıyorum diye. İşte olay bu. Hatırlamamak yada o an o saatte nerde kiminle ne için neden bulunduğunu bilememek. Yada hatırlamak istemeyişimiz etkenmidir buna ? Bunların hepsini düşücek olursak karşımıza çıkan sonuçlar bize kör zamanların varlığını ortaya koymuyormu ?
Düşüncelerin ana safhasında muhakkak hayellerde vardır. Şöyle ki, bir anınızı anlatıyorsunuz diyelim birilerine. Anlatırken o anının içine olmasını istediğiniz yada sizi daha mutlu edecek birşeylerde katmıyormusunuz ? Hadi katmıyoruz ama bunu canı gönülden de istiyoruz. İçimizden diyoruz kendi kendimize, ahh keşke öylede olsaydı. Ama bir düşünün siz gerçekten ordamıydınız ? Hadi ordaydınız bir saat sonra nerdeydiniz ? Bunu düşünmek bile çok kötü, çünkü o bir saat sonraki nerde olduğunuzu siz bile bulamazsınız, bilemezsiniz. Belkide orda hiç değildiniz.
Kör zamanlar derken anlatmak istediğim o zamanları inşallah anlıyorsunuzdur. Ne yapayım bende kendi çapımda kendi kalemimle bu şekilde anlatabiliyorum ancak. Her insanın geçmişinde, dününde o kör zamanlar hep vardır. Herşeyi her zaman olduğu gibi net bir şekilde yaşayıp hatırlamak mümkün değildir. Belli olaylar vardır, belli günler vede belli zamanlar. Onlar ise hiç ama hiç unutulmayanlardır. Bunada en güzel örnek şunu verebiliriz. Doğum gününüz... Bu günü hatırlar insan, yediğiniz pastayı içtiğiniz kolayı ne bilim alkolü vss... peki şimdi hazır olun yine soruyorum size ya doğum gününüzden iki gün sonrası neler yaptınız ? Bakınız burda tıkanıp kalmak sorun değildir, çünkü bu hepimizin başında olan bir durumdur. Bazen ve çoğu zaman bu iki gün sonraki olaylar kör zamana gelmiştir. O kör zamanlar hayelmende hatırlansa net değildir. Ki net zaten olmayacaktır,anlatmaya kalkarsanız kekelersiniz belkide.
İnsanın doğasında vardır aslında, net yaşamı ile hayelleri arasında kalmak. Kimi hayeller kör zamanların çokluğundandır. Kimi hayeller ise insanın gerçek olarak istediği anlardır. İnsan istediği zaman kafasında nerde olmak istiyorsa orda olur. Orda olmayı bırakın orda olanları bile yaşıyorcasına kalkıp size anlatır. Acaba bunun açıklaması nedir diye düşünmek ise epey bir zordur. Bilemezsin, çözemezsin, anlayamazsın onun hayellerini. Çünkü o, kör zamanların mağdurudur. Hayellerine mahkum, yüreğinde ve benliğinde hep haklıdır.
Uzatmakta istemiyorum bu konuyu, uzadıkca derinlerde kendimi kaybetme korkusuyla yazıyorum. Çünkü korkuyorum ki şu anı bile kör zamanlara vermek istemiyorum. Hayellere dalıp ben bu yazıyı yazıyordum ama nerde yazıyordum demek istemiyorum. O yüzden de bu yazıyı okuyan tüm güzel insanlara selam olsun diyorum.
Sevg ...
25.05.2010 / 23:53
Yazan : Firari Fırtına
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.